DEM Parti Wan İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, ekonomik, siyasi ve toplumsal krize işaret ederek, artık antidemokratik uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yargıtay, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının iadesiyle ilgili kararı bozdu. Kararda, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin memnu haklarının iadesine dair verdiği kararın "usulsüz" olduğu ileri sürüldü. Kararda, mahkeme kararının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı başvurusuyla ortadan kaldırılmasının da "usulsüz" olduğu iddia edildi. Dosya, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülecek. 

Konuyla ilgili ANF’ye konuşan DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, 31 Mart seçimleri öncesinde Abdullah Zeydan’ın da diğer adaylar gibi başvuru yaptığını ve herhangi bir engel olmadığına karar verilerek aday olduğunu hatırlattı. Dilekçi, şöyle devam etti: “Seçime bir gün kala AKP adayı ve yöneticileri, Zeydan'a memnu haklarının verilemeyeceğini belirterek Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. İl Seçim Kurulu mazbatayı ikinci sıradaki AKP adayına verdi. Türkiye'de gelişen tepkiler üzerine mazbata yeniden Abdullah Zeydan'a verildi. Tabii bu çerçevede Adalet Bakanlığının Yargıtay’a başvurarak memnu haklarının iptalini istemesinin ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi de Zeydan'a ilişkin bir karar aldı. Yargıtay'ın aldığı karar, memnu haklarının iptali ve seçilmiş halinin iptali değildir." 

GERİLİM SİYASETİ DEVAM EDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 31 Mart seçimlerinin ardından normalleşmeden söz ettiğini ve kamuoyunun böyle bir beklenti içine girdiğini belirten Dilekçi, sorunların çözümünü aramak yerine gerilim siyasetinin devam ettiğini söyledi. 

Ekonomik, siyasi ve toplumsal krize işaret eden Dilekçi, şöyle konuştu: “Bir yandan Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda Sayın Öcalan ile görüşülmesi yönünde çağrılar yapılırken, bir yandan da sorunun çözümsüzlüğünü derinleştiren kayyum politikaları ardı ardına geldi. Bizim talebimiz açık ve nettir. Sorunun çözümü konusunda muhataplarıyla görüşülmesi, demokratik bir ortamın oluşturulması konusunda bütün siyasi partilerin sorumluluk alması gerekiyor. Türkiye'de antidemokratik uygulamalara son verilmesi ve herkesin demokratik duyarlılığını ortaya koyması gerektiğini düşünüyoruz. Ortadoğu'da kaos derinleşirken, en doğru yöntem barıştır, demokrasidir, sorunun çözümüdür. AKP ve MHP'nin bundan çok uzak olduğunu söylememiz mümkün."