KCK’den KDP kaynaklı 'asılsız iddialara' yanıt

KDP’nin “saldırı hazırlığı içinde olan bir grup PKK’li yakalandı” iddiasına ilişkin açıklama yapan KCK Dış İşleri Komitesi “Hareketimize yönelik gerçekleşecek saldırıyı meşru göstermek için MİT’in yardımıyla bu asılsız haberi hazırladılar” dedi.

KCK Dış İlişkiler Komite, Kürtçe yaptığı yazılı açıklamada KDP’nin gerçekleri çarpıtan geniş çaplı bir faaliyetin içinde olduğuna dikkat çekti.

Açıklamada, KDP’nin işlediği bütün ulusal suçları gizleme amacıyla her türlü provokasyon ve çarpıtma girişiminde bulunduğu belirtildi.

Serzerê Asayiş Müdürü’nün öldürülmesi olayına ilişkin HPG’nin yaptığı açıklamaya rağmen bu konuda hala kara bir propaganda yürütüldüğüne vurgu yapan KCK Dış İlişkiler Komitesi son olarak KDP basınında yer alan asılsız bir habere ilişkin şu tespitte bulundu:

“Hareketimize dönük yayınlanan asılsız haber/raporlarla kirli planlarını hayata geçirmek için ortam hazırlamaya çalışıyorlar.”

ASILSIZ HABERLER MİT’İN YARDIMIYLA HAZIRLANIYOR

Son olarak KDP’e bağlı olan Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi bugün yaptığı bir açıklamayla “saldırı hazırlığı içinde olan bir grup PKK’linin yakalandığını” iddia etmişti.

Bu asılsız habere ilişkin de açıklamada şu bilgiler verildi: “Son olarak sözde hareketimize bağlı bir grubu yakaladıklarını açıkladılar. Ancak asılsız olan bu haberin gerçeklerle yakından-uzaktan alakası yoktur.”

Son olayla ilgili bütün haber ve açıklamaların MİT’in yardımıyla hazırlandığına dikkat çeken KCK Dış İlişkiler Komitesi “Bu haberin hareketimize yönelik gerçekleşecek saldırıyı meşru gösterilmesi için yapıldığı aşikardır” görüşünü dile getirdi.

“GÜVENLİĞİ TEHLİKE SOKAN KDP VE TÜRKİYE’DİR”

Güney Kürdistan halkına önemli uyarılarda bulunan KCK Dış İlişkiler Komitesi’nin açıklaması devamla şu şekilde:

“Kürdistan kamuoyunun DAİŞ çetelerinin saldırıları sırasında Başur (Güney) halkını ve Güney Kürdistan topraklarını kimin koruduğunu, kimin de terk ettiğini çok iyi biliyor. Kürdistan halkının özgürlük mücadelesini yürüten hareketimiz Kürdistan halkını savunma, koruma ve güvenlik altına almayı ulusal ve ahlaki bir görev olarak biliyoruz. Yüzlerce gerilla yoldaşımız Başur halkını korumak için Şengal’den Hewler’e kadar uzanan hatta şehit düştüler. Ölümsüz komutanlarımız Zekî Şengalî, Egîd Civyan ve Têkoşer Gewer de bu mücadelede şehit düştüler.

Hareketimiz, Kürdistan Bölgesi (Güney Kürdistan kast ediliyor) güvenliğini ve asayişini en önemli görev olarak görmüş ve hiçbir zaman ülkesi ile halkının güvenliğini tehlikeye sokmamıştır, zaten bu uğurda verdiği yüzlerce şehit bunun açık göstergesidir. Şu çok iyi bilinmelidir; Kürdistan Bölgesi’nin güvenliğini tehlike içine atanlar Türk devleti ve KDP’dir. Her iki gücün ortak planları yüzünden Kürdistan dağlarından hemen her gün bomba, top ve füze sesi eksik olmuyor. Aynı şekilde KDP de Erdoğan iktidarı gibi kaçırma, tutuklama, tehdit ve baskılarla gazetecileri, öğretmenleri, aktivistleri ve muhalifleri korkutmaya çalışıyor, böylelikle de yurttaşların güvenliğini tehlikeye sokuyor.”