Keskin: Garibe eğer intihar ettiyse bu tecride karşı eylemdi

Garibe Gezer’in ölümüne ilişkin ATK tarafından hazırlanan otopsi raporunda “ası nedeniyle” hayatını kaybettiğinin belirtildiğini aktaran avukatı Eren Keskin, “Garibe’nin ölümü eğer intiharsa, bunu tecride karşı bir eylem olarak gerçekleştirdi” dedi.

Kandıra 1 No’lu Cezaevi’nde zorla tutulduğu tek kişilik tecrit hücresinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan otopsi raporunda ölümün ası nedeniyle meydana geldiği yazıldı. Gezer’e gardiyanlar tarafından yapılan işkence görüntülerle belgeliyken, ölümüne ilişkin soruşturma yürüten Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) otopsi raporu esas alınarak takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı. ANF’ye konuşan Gezer’in avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, soruşturmanın başından bu yana usule aykırı yürütüldüğünü vurguladı.

‘TAKİPSİZLİK KARARINI GÖRENE KADAR HİÇBİR BELGEYE ULAŞAMADIK’

Dosyaya getirilen gizlilik kararı nedeniyle avukatlar olarak soruşturmanın dışında tutulduklarını anlatan Keskin, “Takipsizlik kararını görene kadar hiçbir belgeye ulaşamadık. Gizlilik kararıyla neredeyse 1 yıl savcı tek başına yürüttü bu soruşturmayı” dedi.

Gezer’in ölümüne ilişkin otopsi raporunun dahi kendilerine yeni ulaştığına dikkat çeken Keskin, savcının, ATK’nin Gezer’in ölüm gerekçesi olarak hazırladığı “Ası nedeniyle öldüğü” raporunu dikkate aldığına işaret etti. Bunun müvekkilleri Garibe hakkında verilen ilk takipsizlik kararı olmadığını belirten Keskin, Garibe daha hayattayken, cezaevinde maruz kaldığı cinsel işkence hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını ancak o soruşturmada da hiçbir delil toplanmadan takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekti. Keskin, savcılığa bu konuda yaptıkları itirazlar da reddedildiği için o dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdıklarını aktardı.

‘SAVCILIK GARİBE’Yİ ÖLÜME GÖTÜREN SEBEPLERİ ARAŞTIRMADI!’

Gezer’in ölümünü araştıran ve takipsizlik kararı veren savcının Gezer’in cinsel işkence dosyasından dahi bahsetmediğini belirten Keskin, şunları kaydetti: “Savcı Garibe’nin gördüğü işkenceyle ilgili hiçbir araştırma yapmamış. Yani onu ölüme götüren sebepleri araştırmadı. Sadece olayın yaşandığı gün yan hücresinde kalan ve ses çıkmayınca Garibe’nin hücresine giren gardiyanların ifadelerine başvurulmuş. Onun dışında hiçbir şekilde ne cezaevi müdürleri ne de önceki işkence dosyasında yer alan şüpheli gardiyanlar hakkında ifade alınmış. Savcı 1 yıl boyunca hiçbir şey yapmamış, sadece otopsi raporunu beklemiş, otopsi raporunun ardından da kararını vermiş.”

‘TECRİT ZATEN İŞKENCEDİR!’

Tek kişilik hücrede kalmak istemeyen Garibe Gezer’in arkadaşı Deniz Tepeli’nin yanına geçmek için defalarca cezaevi idaresine talepte bulunduğunu anlatan Keskin, ancak hükümlü olmamasına rağmen ısrarla tecrit (izolasyon) koşullarında tutulduğuna dikkat çekti. Bununla yetinmeyen cezaevi idaresinin bu hukuksuzluğa itiraz eden Garibe’yi defalarca süngerli odaya götürdüğünü hatırlatan Keskin, “Defalarca işkenceye maruz kalan Garibe bu koşullarda yaşamak istemediğini belirtmesine rağmen bir de sürüklenerek zorla götürülmüş. Hayatla ilişkisi tamamen kesilmiş. Fiziki işkence yanında kendisine ayrıca psikolojik işkence uygulanmış. Tecrit zaten başlı başına bir işkencedir. Bir insanı hayattan koparmak başlı başına bir işkencedir. Biz İHD olarak çok uzun yıllardır tecridin bir işkence olduğunu dile getiriyoruz. Bu koşullara defalarca itiraz eden Garibe’nin ölümü eğer intiharsa, bunu tecride karşı bir eylem olarak gerçekleştirdi” dedi.

Keskin, Garibe Gezer’in ölümünün sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.