Kırıklar 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde hak ihlalleri giderek tırmanıyor. Zeki Bayhan, Ramazan Çelik ve Yücel Kızmaz isimli ağır hasta tutsaklar, 28 Ağustos’tan bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevindeler.

Aynı cezaevindeki tutsak Veysi Şengil, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'ne gönderdiği mektupta 3 tutsağın daha greve katıldığını duyurdu.

Behram Sağdıki, Mehmet Faruk Araz ve hasta tutsak İbrahim Tikan'ın 5 Eylül’de açlık grevine başladığı bilgisi verildi.

Şengil'in mektubunda şu ifadeleri kullandı: "Zor koşullarda ve hep baskılara maruz kaldığınızı çok iyi biliyorum. İnsan hakları ve olmazsa olmaz evrensel yaşam ilkelerine bağlı büyük bir mücadele verdiğinizi söylemeliyim. Bu ilkeler ekseninde aynı sorumluluk ve görevle bir fedakârlık, emek ve çabanın yanında bu uğurda bedeller de verdiğinizi biliyorum. Yürüttüğünüz insan hakları mücadelesi ve tüm insanlığın doğal haklarına sahip olma ve yaşama kalitesini artırma mücadelesini her koşulda destekliyor ve sahipleniyoruz. Bu özgürlük, demokratik eşitlik ilkelerini hakikat arayışında başarıya ulaşacağınıza inanıyorum.”

Mektupta, cezaevindeki ihlaller şöyle sıralandı:

"* Haftalık 10 saat spor ve sohbet hakkı olmasına rağmen 2’şer saat kullandırılıyor. 

* Aynı davadan tutulan tutuklu ve hükümlülerin güvenlik açısından aynı koridorda olması gerekirken -ki bu daha önce de böyleydi-  farklı suç gruplarının olduğu koridor ve bloklarda kalıyoruz. İdarenin tamamıyla bu keyfi uygulaması yüzünden hem arkadaşlarımla sosyal etkinliklere katılamıyoruz hem de bizim açımızdan ciddi bir güvenlik sorununa yol açmaktadır.

* En temel insani ihtiyaçlarımız karşılanmıyor. Eski, kirli ve kullanılmayacak durumda olan yatak, nevresim takımı veriliyor. Cezaevi görevlileri, ‘Alıyorsanız alın, almıyorsanız yoktur’ diyor.

* Yemekler hem çok az veriliyor hem de kalorisi çok düşük. Yeterli proteini alamıyoruz. Adeta açlıkla terbiye edilecek şekilde yemek veriliyor.

* Temizlik malzemesi verilmiyor.

* İnsan onuruna aykırı çıplak arama cezaevi girişlerinde dayatılmakta.

* Cezaevi revirinin dış hastaneye yaptığı sevkler ya çok geç yapılıyor ya da hiç yapılmıyor. Sağlığımıza hiç önem verilmiyor.”

İlgili tüm kurumları adım atmaya çağıran Şengil, baskıların her geçen gün ağırlaştığını kaydetti.

 Mektup şöyle son bulgu: "Tüm iyi niyetli çaba girişimlerimize karşılık hiçbir iyi niyet göremediğimiz için son çare olarak arkadaşlarımız bir haftadır süresiz açlık grevini başlatmışlar. Bugünden itibaren 3 arkadaşımız daha başlayarak, toplamda 6 arkadaşımız açlık grevindeler. Eğer kısa sürede taleplerimiz kabul edilmezse eylemimiz büyüyerek devam edecektir. Bu noktaya kadar gelmesini biz de istemiyorduk. Ancak bu cezaevi idaresinin baskıcı, yasakçı ve tecrit uygulamaları bizleri bu eyleme mecbur bıraktı. Son çare olarak bu eylemle ‘direnmek yaşamaktır’ şiarıyla büyük bir irade ve direnç mücadelesiyle başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz.”