Kobanê Davası duruşmasında hukuksuzluğa dikkat çekildi

Kobanê Davası'nın duruşmasında konuşan siyasetçiler, mahkemenin hukuksuzluğuna dikkat çekti. Duruşma 4 Ağustos'a ertelendi.

21’i tutsak 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 15'inci duruşması, altıncı gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına çok sayıda avukat, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda izleyici katıldı.

Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

Tutsak Siyasetçi Nazmi Gür, mütalaaya itirazlarını dile getirdi. Gür, “Usulsüz dinlenen tanıklar mütalaaya dahil edildi. Tanıklar birbirini çürüten iddialarda bulundu, beyanlar soyut beyanlar. Hiçbir tanığın doğrudan bilgisi, görgüsüne dayanmıyor. Yargılamanın omurgasını oluşturan tanıklar çelişki ifadeler verdi ama iddia makamı bu ifadeler üzerinden bizim tutuklu halimizin devamına karar verdi. Tanıkların çoğu örgüt mensubu, kendi ifadeleriyle bunu dile getirdiler, kendileri yargılanmıyor, ceza almıyor. Bunların ifadeleriyle bizi suçlamak bir ayağının havada kaldığı saç ayağına benziyor. Bizim kadro olduğumuzu söylüyorsunuz ama kanıt, delil yok sadece yalan tanıkların ifadeleri var” diye konuştu.

Çözüm sürecindeki tüm faaliyetleri nedeniyle yargılandıklarını belirten Gür, “Faaliyetlerimiz suç sayılıyor ama biz yalnız değildik ki, yanımızda devlet vardı" ifadelerini kullandı.

Gür, davada dinlenilen tanık Kerem Gökalp’ın PENa KURD üyesi yazar Nezir Çakan’a yönelik ifadelerin yalan olduğu tespit edildiğini söyledi.

Savcılığın mütalaasındaki “Sanıkların, Türkiye’yi yıpratmaya yönelik çalışmalarını” ifadesine tepki gösteren Gür, “HDP, Türkiye partisidir. Parlamentonun üçüncü büyük partisidir" dedi.

Bircan Yorulmaz, "Esas amaç kapatma davasıdır" dedi. Avukat Çiğdem Kozan, mütalaanın cezaevlerine tebliğ edilmesini talep etti.

'ÜLKE YENİ PROVOKASYONLA KARŞI KARŞIYA'

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda SEGBİS’le bağlanan Ayla Akat Ata, evrakların kendilerine tebliğ edilmediğini belirtti. Ardından savcı mütalaasını özetledi. Söz alan Ata, “Dosyanın açıldığı tarihle bir algı oluşturmak istenildi. Biz bu olayların arkasında farklı güçlerin olduğunu söylemiştik. 3 gündür Türkiye’de siyasetin tüm mekanizmaları Türkiye’nin yeni provokasyonla karşı karşıya olduğunu söylüyor. Cemevlerine yapılan saldırılarla karşı karşıyayız, geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Bu saldırılar geçen sene savunmamıza başladığımızda gerçekleşen Deniz Poyraz saldırısıyla bağımsız değildir. 6-8 Ekim’in gerçek failleri dışarıda, özellikle Çözüm süreci nedeniyle cezalandırılmak istenilen bizler içerdeyiz. Savcılığın elinde gizli tanık ifadeleri dışında bir şey yok. Bu tanıkların mahkeme huzurunda yalan söyledikleri ortaya çıktı. Gizli sanık ifadeleriyle mütalaa vermek doğru değildir” diye konuştu.

Dilek Yağlı, mütalaaya ilişkin beyanlarını açıkladı.  Yağlı, “Savcı illiyet bağı bulduğunu söylüyor ama aynı zamanda yeni delil yok diyor. İlliyet bağı tanık ifadelerine mi dayandırılıyor? Dayandırılıyorsa hangisine? İddianame dikkate alınacak ise incelenmesi lazım çünkü çelişen ifadeler nasıl dayanak yapılabiliyor” diye tepki gösterdi.

Daha sonra söz alan Selahattin Demirtaş, kendisine iddianamenin tebliğ edilmediğini belirterek daha sonra konuşacağını ifade etti. Figen Yüksekdağ da iddianamenin kendisine 15 dakika önce verildiğini vurgulayarak daha sonra konuşacağını ifade etti.

Heyet, 4 Ağustos’a kadar duruşmaya ara verdi.