Konya’da tutsaklardan ‘ölüm orucu’ uyarısı

Konya Seydişehir T Tipi Cezaevi’nde baskı ve işkencelerden dolayı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi başlatan altı tutsak, taleplerinin karşılanmaması halinde ölüm orucuna girecekleri uyarısında bulundu.

Seydişehir T Tipi Cezaevi’ndeki altı tutsak, iki gün önce süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Abdurrahman Karabulut, hem dernek hem de ailelerin müracaatı üzerine, 7 Mayıs günü cezaevine gittiğini belirtti.

Karabulut, hücrede tutulan Ş.F., D.A., Ö.K., M.A., C.D., R.E., Y.U. ve hastalığı nedeniyle revirde kalan M.A. ile görüştüğünü belirtti.

TALEPLER AYLARDIR KARŞILANMIYOR

Tutsakların taleplerinin karşılanmaması halinde ölüm orucuna girecekleri uyarısında bulunduğunu belirten Karabulut, açlık grevinin gerekçesi ve tutsakların talebini şöyle aktardı:

“Tutuklu, hükümlülerin talepleri insanlık onuruna yakışmayan, ayakta tek sıra halinde sayıma son verilmesi ve hücrelere dağıtılan arkadaşlarının koğuşlarına tekrar geri gönderilmesidir. Prensip olarak asla sayıma karşı değiller, ancak insan onuruna yakışır bir sayım tarzını cezaevi idaresinden talep etmektedirler. Aylarca tutukluların bu taleplerini yazılı ve sözlü olarak tüm kurumlara ifade etmelerine rağmen maalesef talepleri karşılanmamış, sonuç olarak süresiz açlık grevi eylemine başlamışlardır.”

İŞKENCE

Tutsakların maruz kaldıkları işkencelere de dikkat çeken Karabulut, görüşme esnasında tutukluların tümünün, özellikle birlikte tek koğuşta iken ayakta sayıma itiraz etmeleri üzerine gardiyanlarca darp edildiklerini vurguladıklarını söyledi.

Tutsakların zorla ayağa kaldırma şeklinde işkence ve kötü muamele ile karşı karşıya kaldıklarını belirtirken, bu şiddet sonucu Y.U.’nun burnunda zedelenme ve kanama olduğu bilgisini paylaştı.

Avukat Karabulut, Ş.F.’nin hücre cezası olmadığı halde hücrede tutulduğunu da sözlerine ekledi.

Karabulut’un verdiği bilgilere göre tutsaklar, başgardiyan E., ikinci müdür H., özellikle A. olarak isimlerini bildikleri gardiyanlar tarafından hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını anlattı.

Birçok tutsağın 7 Mayıs itibariyle telefon görüşmeleri olduğu halde görüşmelere çıkarılmadığını ifade eden Karabulut, tutuklulara ancak Cuma günü telefon görüşüne çıkartılacaklarının söylediğini belirtti.

ASTIM HASTASI, HÜCREDE TUTULUYOR

Karabulut, aynı cezaevindeki M’nin astım hastası olduğu halde hücrede tutulduğuna dikkat çekti.

Karabulut, şunları ifade etti:

“Tutuklu R.E’nin boyun fıtığı olduğu halde zor kullanarak ayakta sayım yaptırıldığı ifade edildi. Şu ana kadar iki günde her bir tutuklu için 5’er kez asılsız ve usulsüz soruşturmalar açılmış, henüz hiç bir soruşturma sonuçlanmamıştır. Bu keyfi soruşturmalar ile infazlar yakılmak istenmekte, aile görüş hakları elinden alınmak istenmekte olduğunu ifade ediyorlar. ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ şeklinde atılan sloganları farklı şekilde tutanaklara geçirip ‘yaşasın Kürdistan’ şeklinde değiştirip yalan, usulsüz tutanaklar tutulduğunu beyan etmektedirler. Daha önce açılan soruşturmalarda bir kısım tutukluların infazları yakılmıştır. Sınırsız sayıda kitaplar verilmesi gerekirken ayda 5 kitap verilmektedir. Ayrıca tutuklulardan Ö.K.’nin, Müslüman olduğu gerekçesi ile İncil kitabının elinden alındığını ifade edildi.”

Karabulut şunları ekledi: “Tutukluların bu hukuksuzluklara karşı, cezaevi müdürlüğü, infaz hakimlikleri, ağır ceza ve cezaevi savcılığına yapılan tüm müracaatların reddedilmesi, tüm birimlerin aynı amaç doğrultusunda paralel hareket ettiklerini göstermektedir. Tüm olanları tutuklu ve hükümlülerden dinledikten sonra etkin bir şekilde açlık grevine son vermelerini, siyasi ve hukuki her türlü girişimde bulunacağımızı söylememe rağmen taleplerinin karşılanmaması durumunda süresiz açlık grevini ölüm orucuna çevireceklerini ısrarla beyan etmişlerdir.”