Korona bilgilendirmesinde Almanya’dan Kürtlere ayrımcılık

Almanya’da 20 dile yayınladığı koronavirüs broşüründe “Zaten Kürtler başka diller biliyor” gerekçesiyle Kürtçeye yer verilmemesine ilişkin bilirkişi raporu yayınlandı. Raporda hükümetin Kürtlere ayrımcılık yaptığı ve Kürtçeyi küçük düşürdüğü belirtildi.

Geçtiğimiz Nisan ayında koronavirüs salgının arttığı Almanya’da hükümet halkı bilgilendirme amacıyla bir broşür yayınlamıştı.

20 dilde yayınlanan ve salgının nasıl önleneceğine dair bilgilerin yer aldığı broşüre internet ortamında ulaşmak mümkün.

Ancak Almanya’da 1 milyondan fazla Kürt göçmenin yaşamasına rağmen Federal Hükümet, Kürtçeye yer verme gereği duymamıştı.

Federal Hükümetin Uyum Görevlisi Annette Widmann-Mauz, “Kürtlerin nüfus çok olmalarına rağmen broşür neden Kürtçe de yayınlanmadı?” yönündeki eleştirilere, “Zaten Kürtler Türkçe, Arapça ve Farsça da biliyor, ekstradan Kürtçe basmaya gerek yok” şeklinde skandal bir yanıt vermişti.

‘HÜKÜMET EŞİTLİK YASASINI İHLAL ETTİ’

Bunun üzerine Kürtçe broşürün hazırlanmasına rağmen yayınlamayan hükümetin bu tavrını Almanya Kürt Toplumu (KGD) yasalar konusunda uzman olan bilirkişi Prof. Dr. Christian F. Majer’e başvurdu.

Konuyu inceleyen Prof. Majer, hükümetin koronavirüsü gibi önemli bir olay karşısında Kürtçe bilgilendirmemesinin eşitlik yasalarına aykırı olduğunu rapor etti.

Alman anayasası konusunda önde gelen bilirkişilerin başında gelen Prof. Majer, hükümetin bu tavrıyla Kürtlere ayrımcılık yaptığını ve anayasadaki eşitlik yasasını ihlal ettiğini bildirdi.

Ayrıca “Kürtler zaten diğer dilleri de biliyor” açıklamasının da Kürtçeyi küçük düşürdüğünü belirten Prof. Majer raporunda devamla şu tespitlerde bulundu:

“Kürtlerin yaşadığı bölgelerde başka resmi dillerin olması Kürtlerin Kürtçeyi konuşmadığı anlamına gelmez. Üstelik bütün Kürtler bu resmi dilleri bilmiyorlar ve sadece Kürtçeyi konuşuyorlar.”