Küba Mahallesi, TOKİ’ye karşı mücadeleye hazırlanıyor

Tozkoparan’ın tamamını ve Güngören’deki Küba Mahallesi’ni de kapsayan proje için TOKİ’nin ‘Eylül ayının sonunda çıkın’ dediği kentsel dönüşüm için halk mücadele etmeye başladı.

İstanbul, Güngören’deki resmi kayıtlardaki adı ile Mehmet Nesih Özmen ama tercih edilen haliyle Küba Mahallesi, Tozkoparan’daki büyük kentsel dönüşümün bir parçası. Uzun yıllardır, bölgede adeta bir hayalet misali dolaşan kentsel dönüşüm söylemi, artık daha ete kemiğe bürünmüş durumda. Küba Mahallesi’ne doğru yürümeye başlandığında kentsel dönüşümün izleri açıkça görünüyor. AKP’li Güngören Belediyesi tarafından billboardlardaki “Tozkopran Değişiyor- Yerinde dönüşüm” afişleri ve mahallenin hemen alt tarafındaki büyük TOKİ inşaatı zamanın geldiğine işaret ediyor.

Birkaç ay önce hızlanan kentsel dönüşüm projesi kapsamından Küba Mahallesi’ne gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile çeşitli kurumlar, bu ayın yani Eylül’ün sonunda evlerini boşaltmalarını istiyor halktan.

Bugünlerin geleceğini bilerek kurulan Küba Mahallesi Günlüğü, mahallede dayanışma ruhunu yaşatan; kültür sanat etkinlikleri ve özellikle çocuklara eğitim veren, resmiyette dernek olmasa da bölgenin kabul görmüş bir parçası. Küba Mahallesi Günlüğü, Tozkoparan’daki kentsel dönüşüm çerçevesinde kurulmuş TOZDER, yine gecekonduların mücadelesini veren Ör-Der yaklaşan kentsel dönüşüm için birlikte hareket edip çeşitli toplantılar düzenlemiş şimdiye kadar. Halkın hukuki haklarından yerine dönüşüme kadar birçok mücadele alanı belirlenmiş. Bunlardan Küba Mahallesi Günlüğü gönüllüleri ile bölgede neler olduğunu, ne yapacaklarını konuştuk.

İNSANLARI KAYGILANDIRDILAR İLK ETAPTA

Öncelikle Küba Mahallesi Günlüğü gönüllülerinden Melek Bengi Şahin olup biteni anlatıyor: “Yaklaşık bir ay önce kentsel dönüşümle ilgili bütün Tozkoparan'ın davet edildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ'den sanırım gelip şöyle bir açıklama yapılıyor: Eylül ayının sonuna kadar buradan çıkın. Bunun karşılığında ne bir tebliğ ne hukuki hiçbir açıklama yok, sadece çıkın deniyor. Burada çocukların dilinde bile ‘Bizi evden çıkaracaklar, Eylül'de herkes evsiz kalacak’ lafı dolanmaya başladı tabii bunun akabinde. Zaten yapmak istedikleri de bu, insanları ilk etapta kaygılandırmak. Bu toplantı sonrası, konuya dair bölgede şu ana kadar 3 tane toplantı gerçekleştirildi halk arasında. Aslında mahalleli birçok hakkını bilmiyordu, haberdar değildi. Biz ilk toplantıda bu işi bilen birinin gelip bunları bize anlatmasını önerdik. Son iki toplantıya Avukat Onur Cingil geldi. Küba Mahallesi Günlüğü dışında, TOZDER, bütün Tozkoparan'ın kentsel dönüşümüne ile ilgili bir dernek, bir de Ör-Der vardı. Bu toplantılarda Avukat Onur Cingil ve TOZDER başkanı Ömer Kiriş, birçok bilgilendirme yaptı şunu söylediler: Hukuki olarak tebliğ edilmeden, bildirilmeden kimse sizi bu mahalleden çıkaramaz.”

BUGÜNLERİN GELECEĞİNİ BİLİYORDUK

Şahin, zaten bugünlerin geleceğini bildiklerini anlatırken hem kentsel dönüşüm hem de dayanışmaya dair 2015’ten bu yana Küba Mahallesi’nde olduklarını ekliyor: “Biz kentsel dönüşümü de içeren ama daha ağırlıklı olarak mahallenin dayanışma ruhunu yaşatmayı dönük faaliyetler yürütüyoruz. Zaten biz bugünlerin geleceğini biliyorduk, kentsel dönüşüm artık bu bölgenin kapısını çaldığında, dayanışmayı yaşatmak için yola çıktık. 5 yıldır yürüttüğümüz faaliyetler çerçevesinde mahalleli artık bizim sözümüzü de sayan çıkıp ‘siz kimsiniz’ demeyen bir noktada.”

BİR GECEDE RİSKLİ ALAN İLAN EDİLDİ

Taylan Kesik de Küba Mahallesi Günlüğü gönüllülerinden. Onun daha önce TOZDER’de de kentsel dönüşüm mücadelesine dair deneyimleri olmuş, Melek Bengi Şahin’in bıraktığı yerden sözü o devralıyor: “Bu dönüşüm mevzusu yeni değil. 10 yıllardır var, özellikle Tozkoparan bölgesinde, TOZDER de bu kentsel dönüşüm odağında kurulmuş bir dernek. Bundan 5 yıl kadar önce bakanlar kurulu kararıyla bir gecede, sadece bu mahallenin değil, Tozkoparan'ın tümü riskli alan ilan edildi. Buna karşı davası açıldı, Danıştay'dan döndü epey bir hukuki süreç yaşandı. İki buçuk, üç yıl önce de mahallenin ortasına, bir kentsel dönüşüm bilgilendirme bürosu konuldu. Bundan birkaç ay önceye kadar AKP'li Güngören Belediyesi dışında bu dönüşümü dillendiren başka kimse yoktu. Ama son bir iki aydır bu durum hızlandı, işin içine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile başka kurumlar da girdi. Burada insanlara konuşmalar yapıldı, arkadaşımızın da dediği gibi daha çok kaygılandırmak üzerine, somut bir gerçekliği olmayan sözler söylendi. Ama bugün en zayıf halka diyebileceğimiz gecekonduları bile hukuki anlamda öyle üç günde boşaltın diyemezler. Daha çok korku salmak üzerinden bir söylem üretildi. Daha önce bizim sinema gösterimleri yaptığımız boş bir alan vardı ve orayı şimdi çevirdiler 5-6 blokluk bir yer yapmak için. Orası zaten onlar için ekonomik külfeti olmayan, bir kısmı okula ait bir araziydi. Hem bireylerle uğraşmak zorunda kalmayacaklardı hem de daha hızlı yapabilecekleri bir alandı.”

MAHALLENİN TEPESİNDEKİ VİNÇ GÖLGESİ

Kesik anlatırken Melek Bengi Şahin mahallenin yanı başından kurulan büyük TOKİ inşaatı ile ilgili önemli bir ayrıntı veriyor: “Oradaki çalışma sırasında mahallenin tepesinde çok büyük vinçler dolaşıyor ve bir keresinde o vinçlerden mahalleye yakın bir yere taşlar dökülmüş.”

Taylan Kesik, bu örneğin mahalleyi yaşanmaz bir yer kılmaya yönelik olarak değerlendirmek gerektiğini söylüyor ve devam ediyor: “Oradaki büyük inşaatın riski, tozu, toprağı Meleğin de dediği gibi o vincin yarattığı tehlike, aslında mahallenin üzerinde bir gölge. Bir şekilde burayı yaşanmaz kılıp insanları sindirmeye yönelik eylemleri başlatmış oldular. Ama şöyle bir durum var bugünden yarına hemen buraya yıkamazlar. İnsanlar razı gelse bile çok büyük bir proje ve alandan bahsediyoruz. Bunun için büyük kaynaklar da bulunması gerekiyor. Burada gecekonduların dışında sosyal meskenler var ve bugün bu inşaat yapacak kişiler diyor ki ‘Tüm binalar riskli, yıkılması gerekiyor’ ama biz biliyoruz ki yerine yapacakları şey sosyal konut değil. Buraya yapılacak şey lüks konutlar; ama mahalle de kendi gücünü aşmayacak, sosyal konut istiyor. Örneğin buradaki gecekondular 200 küsur hane, mahallenin toplamı ise 4 bin hane; ama bizim aldığımız duyumlara göre proje 50 bin hane ve ticari alanlar üzerine kurulu. Bazı insanlar benim evim değerlenecek, bu anlamda kârlı çıkacağım diye bakıyor fakat biz insanlara şunu anlatıyoruz ‘Bu sizi borçlandırarak yapılacak bir şey.’

MAHALLELİ KARARLI

Sürecin nasıl ilerleyeceğini ve bölge halkının neler yapacağını ise Melek Bengi Şahin anlatıyor: “Öncelikle riskli alan kararına toplu bir dava açılacak. Bir de bu projede parsel numaraları değiştirilerek çiziliyor. Örneğin benim evim bu alanda ama projede görünmüyor başka yerde görünüyor. Bütün numaraları değiştiriyorlar, avukat buna böl -parçala -yönet yöntemi diyor. Bu numaraların istenildiği dilekçeler verildi belediyeye toplu halde. Burası bir gecekondu mahallesi, onlar için kamuoyuna, buranın olmamasını anlatmak çok daha kolay; ama bu toplu hareket edilmesine elbette şaşırdılar. Öte yandan bir de tapu tahsis belgeleri var, hali hazırda bekleyen tapuları alamıyorlar ona ilişkin açılacak davalar olacak. Kentsel dönüşüm alanında daha önce deneyime de sahip olan Avukat Onur Cingil zaten bu süreci bizi anlatmıştı. Öncelikle tüm dilekçelere ret cevaplarının geleceğini, sonrasında bu ret cevaplarına dava açabileceğimizi söylemişti. İlk retler gelmeye başladı. Şöyle bir şey var buradaki insanlar ne kadar bir arada mücadele ederse o kadar fazla haklarını kazanmış olacak, burada kalsınlar ya da kalmasınlar. Yoksa mücadele etmeden uzlaşmaya gidildiğinde, çok düşük paralara insanları yerlerinden yurtlarından edecekler. Mahallede ve bölgede insanlar haklarını bilmediği için ilk başta tedirgindi ama artık birlikte mücadele etmeye kararlılar.”