Kürt partileri, Xakurkê’deki işgali kınadı

Kürt partileri, Türk ordusunun Xakurkê’de yürüttüğü işgal saldırılarını kınayarak, devletin askeri politikalarla başaramayacağını belirtti.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 31 Mart Yerel Seçimleri'nde ittifak yaptığı Azadî Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi, Kürdistan Komünist Partisi, Platforma Demokratên Kurd-Bakur (PDK-Bakur) ve Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-T), Türk ordusunun Güney Kürdistan’daki işgal saldırılarını yazılı açıklamayla kınadı.

‘BÖLGEDE KÜRTSÜZ DENKLEM KURULAMAZ’

İşgal saldırılarının derhal son bulması çağrısının yapıldığı açıklamada şunlar ifade edildi:

Açıklamada şöyle denildi:

"Bugüne kadar adı ‘Çelik-Çekiç-Şafak-Güneş-Fırat Kalkanı…’ vb. olan askeri harekatlar düzenlendi ama bunların hiçbirisi hedeflenen sonuca varmadı. ‘Pençe harekâtı’ da sorunları içeride ve dışarıda ağırlaştırmaktan başka bir çözüm üretmeyecek. Adını belirttiğimiz ve belirtmediğimiz onca askeri harekâtlar yapıldı. Sonuç; bölgede Kürtsüz siyaset denklemi kurulamıyor. Kürdistan’ın güneyinde federal devlet kurulmuş, Kürdistan’ın güneybatısında ise federal yapı kurulmak üzere. Demek ki askeri siyaset çözüm üretmiyor."

'TÜRK DEVLETİ ÇÖZÜMÜ SAVAŞTA ARIYOR’

Açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelere de dikkat çekerek, şöyle devam edildi:

"Tam da yeni barış-çözüm sürecinin tartışıldığı bir süreçte, askeri harekâtın başlatılması Türkiye’nin çözümü halen siyasette değil savaşta gördüğünü; Xakurk ‘Pençe’ harekâtına yüklediği misyonla, barışçıl siyasal çözüm yerine halen askeri çözümü denediği görülüyor.

Çünkü Xakurk harekâtında hedef Kandil ile sınırlı değil. Kürdistan parçaları arasında, özellikle güneyi ile güneybatı Kürdistan bölgeleri arasında ulaşımı kesmek; Kürdistan politikaları nedeniyle ABD’ye mesaj vermek ve Suriye’de elini güçlendirmek hedefleri öne çıkıyor. Eğer Xakurk-Kandil hattında sonuç elde edecek olursa Kürdistan’ın güneybatısında da ‘Fırat Doğusu’na askeri harekât planı var. Bu hedeflerin hiçbirisinin gerçekleşmeyeceğini Türkiye kendi pratiğiyle biliyor ama zorlandığı çözüm sürecinde elini güçlendirmek veya ‘ya tutarsa’ hesabıyla askeri çözümü bir daha deniyor.”

‘KÜRT HALKI SİYASETİN ANAHTARI'

“Kürt/Kürdistan karşıtlığı üzerinden izlenen dış politikanın kendisini yalnızlaştırmaktan başka sonuç üretmediği yaşanmışlarla sabittir” denilen açıklamada devamla şunlar belirtildi:

“Dün Mısır’da Kürtçe yayın yapan radyonun kapatılmasını istemekten bugün Japonya’nın Kürtçe ders vermesine karşı çıkmaya; yılların müttefiki AB ve ABD ile ilişkileri germeye ve Kürdistan’ın diğer parçalarına yapılan sayısız askeri harekata varana kadar izlenen dış siyasetin çözüm getirmediği ortada. İç politikada da, sonu gelmeyen siyasi-askeri operasyonlar ve Türk siyaset kadrosunun Diyarbakır’da ‘Kürdistan var’ deyip, Ankara’da ‘Kürdistan demek bölücülüktür’ demeleri bugüne kadar çözüm getirmedi. Kürt halkı Kürdistan’ın yanı sıra Türkiye’nin batı metropollerinde de siyasetin anahtarı haline geldi.”

'ÇÖZÜM MASADA'

Kürt partileri, açıklamalarının sonunda da çözüme işaret ederek, şunları kaydetti:

“Çözüm; savaşta değil, Kürdistan’ın güneyi gibi güneybatıyı da tanıyıp ilişkilenmekten geçiyor. Çözüm, etrafına betondan duvar ve askerden canlı kalkan örmek değil. Türkiye’nin güney ve güneydoğu sınırlarını çevreleyen haritanın tercümesi; güney ve güneybatı Kürdistan’ın Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısı olduğu gerçeğinden hareketle dostluk ve karşılıklı saygı temelinde siyasi ve ticari ilişkileri geliştirmektir. Çözüm; Kürt meselesinde şiddetten uzak barışçıl demokratik siyasal çözümü zaman geçirmeden yeniden gündeme taşıyıp Kürt partileri ve siyaset kadrosuyla çözüm masasına yeniden dönmekten geçiyor.”