Depremin büyük yıkıma yol açtığı Bazarcix'da ANF'ye konuşan HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, "Birçok yerde depremlerde bir insanın burnunun kanamadığını bile biliyoruz. Türkiye'de uzmanlar uyarı yapıyor, acil tedbir alınması isteniyor ama akıl mantık başka çalıştığı, insana, insan yaşamına odaklı yönetim sistemi olmadığı için yapılması gerekenler yapılmıyor, öteleniyor" dedi.

"Elazığ depreminde de Mecliste, önlemin alınmasını, binaların gözden geçirilmesini istemiştik" diyen Kurtulan, şöyle devam etti:

"Türkiye'de inşaat sektörü rastgele, denetimsiz. Deprem için verilen paraların nereye gittiğini soruyoruz ama yanıt yok. Yönetim biçimi insan odaklı olmadığı için bu tedbirleri bilerek almıyor iktidar. İlk günden itibaren HDP olarak mücadele ediyoruz. Mücadelede bulunan herkes büyük bir güç sunuyor. Hem gönüllüler hem de erzak yığılıyor buraya ama devlet yok. Vatandaşın kendisi söylüyor, 'ben devleti görmedim' diye. Biz geldiğimizde Antep'e de gittik, enkazın başında iki üç polis, AFAD görevlisi gördüysek de onların can kurtarmaya gücü yetmezdi. İnsanlar yaşıyorsa da soğuktan dönerek öldüler. Enkazın başında en fazla ağıtlar duyduk, bunun dışında bir şey görmedik. Kurtarma çalışması yok. Annesini canlı canlı görenle konuştuk ama 'devlet yoktu' diyor herkes. Hiçbir organıyla, kurumuyla yok. Canını kurtaran insanlar aç susuz, ortada. Herkes dizine kadar ıslanmış karın ortasında. Depremin olduğu saate de baktığımızda herkes uykuda yakalandı ama bu devlet günledir hâlâ barınacağı, korunacağı, ısınacağı imkân sağlamadı insanlara. Yine HDP belediyesi bir sıcak çorbayı ilk dağıtan oldu. Diğer bölgelerdeki Kürtlerin, dostlarının dayanışmasıyla buraya akın akın gelen yardımla insanlar ayakta duruyor. Bu devlet vatandaşına su, ekmek yetiştiremedi. Kendisine 'yazıklar olsun' demesi lazım.

'YARA SARMAK YERİNE İŞKENCEYLE ÖLDÜRMEKLE MEŞGULLER'

Kara düzenle yönetilen bir ülkeydik; hesabı, hukuku olmayan ülkeydik. 'Hukuk, adalet arkamızdan gelir' diyordu devlet. Zaten böyleydik. Şimdi bu kara düzen sürüyor. Bir vatandaş işkenceyle öldürüldü. Vatandaşın yarasını sarması gerekirken yine bir vatandaşı öldürüyorlar. Böyle bir düzen."

HDP Milletvekili Fatma Kurtulan, şunları da söyledi:

"Afetle birlikte bu kara düzen kendini daha başıboş şekilde dışa vuruyor. Depremden sonra OHAL neden ilan edilsin? Hâlâ yasakların derdindeler. 'Vatandaşı enkazın altından nasıl kurtarırım' telaşına düşmek yerine basını engelleme, bizi engelleme, erişim yasağı, muhalefetin sesini kısma, sosyal medya paylaşımı yapanların peşine düşme... Bir vatandaşın kapısına dayanıyor polisler böyle bir zamanda, 'gel, ifade vereceksin' diye. Rezalet bir sistem."