Lice davasının tek sanığı Hatipoğlu beraat etti

İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Lice davasında mahkeme heyeti davanın tek sanığı dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu'nun da beraatına karar verdi.

Amed’in Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993 yılında Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şüpheli bir şekilde öldürülmesinin ardından polis ve askerlerce yakılan ilçe merkezinde 16 sivilin yaşamını yitirdiği, 36 kişinin ise yaralandığı olaya ilişkin açılan davanın 14’üncü duruşmasına İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Haklarında “Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından dava açılan iki sanıktan biri olan Üsteğmen Tunay Yanardağ’ın hayatını kaybetmesi üzerine, davanın tek sanığı dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu.

Duruşmada ilk olarak avcılık mütalaasına ilişkin olarak ilk Lice olayların mağdurları yaşadıklarını anlatarak, adalet talebinde bulundu. Ardından mağdur avukatları mütalaaya ilişkin beyanlarını dile getirdi. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın ise, yaptığı savunmada davanın Diyarbakır’dan önce Eskişehir’e, ardından da İzmir’e gönderilmesi üzerinde dururken, Avukat Yunus Muratakan da olaya ilişkin yürütülen soruşturma sürecindeki çelişkiler üzerinde durdu.

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel de, meslektaşı Muratakan'ın dosyayı 7 saate ancak anlattığını belirtirken, savcının mütalaasını 20 satıra yer vermesini anlamadığını söyledi. Mütalaada hiçbir şekilde tanık beyanlarının olmadığını ifade eden Yücel, "Bu dosyada ölen kişilerin yakınlarının beyanlarına yer yok. Yargılama vicdan gerektirir. İnsanlar yalnızca kurşunlar ile ölmez. Bu dava da ceza verilmemesi durumunda insanları bir kez daha ölmüş olur" dedi.

Dosyanın hem ölenler için hem de Lice'de mağdur edilenler için önemli bir dava olduğunu ifade eden avukat Sidar Avşar da, Lice'de binlerce insanın göç ettirildiğini söyledi. Savcının mütalaasını bu yönlü hazırlanmadı. Eşref Hatipoğlu JİTEM'in içinde kurulmuş bir örgüttür. Sayısız faili meçhul cinayetleri var. Bu kadar insanı katleden kişi bize göre terör örgütüdür. Binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan bir kişinin berat edilmemelidir. Bu kişinin beraat edilmesi hem vicdanı hem de hukuku rahatsız etmektedir Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye ifade etti.

Olayların yaşandığı gün Lice ilçesinde tek bir örgütü üyesinin olmadığını söyleyen Avukat Kezban Yılmaz da, "Lice ilçesinde bir saldırı olması varsa neden bunlar tutanakta yok. Yaşamını yitiren bir örgüt üyesi yok. Mahkemeden çıkacak bir karar halkın ve kamuoyunun vicdanı için önemlidir. Buna benzer birçok olay daha önce cezalandırılsaydı Roboski olayları olmayacaktı. Sanığın işlediği suç açıkça ortadadır ve cezalandırılmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Avukat Halil Dönmez de, ülkede hukukun üstünlüğü işlenmediğini söyleyerek, yargının gözünün kör kulağının sağıl olduğunu ifade etti. Mahkeme heyeti tarafından bu dosyanın okunmadığını söyleyen Dönmez, "Eğer okusaydın talepler kabul edilirdi. Tahir Elçi derdi 'Bu duruşmada adli bir karar çıkacağını düşünmüyorum' bu mütalaa bize Tahir Elçi'nin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor" dedi.

Sanık Eşref Hatipoğlu'nun avukatı da, beyanları kabul etmediklerini söyledi.

Mütalaaya ilişkin savunmaların ardından mahkeme heyeti kısa bir ara vererek, kararını açıkladı. Yaşamını yitiren Üsteğmen Tunay Yanardağ’ın hayatını kaybetmesinden dolayı dosyadan düşürülmesine, davanın tek sanığı dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu'nun da beraatına karar verdi.