Mahkeme Zarrab’ın sisteminden ‘kimlerin çıkar sağladığını’ sordu

7 Mayıs’ta karara bağlanması beklenen Reza Zarrab davasında mahkeme başkanının sanıklardan Hakin Atilla’nın çıkar ortaklarının kimler olduğunu sorması dikkat çekti.

AKP ve Erdoğan’ın İran’a yönelik uluslararası yaptırımları delmek amacıyla kurduğu dolandırıcılık ve rüşvet ağının başındaki isim Reza Zarrab ile eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın çıkarıldığı mahkemenin karar duruşması 7 Mayıs’ta yapılacak. 11 Nisan’da yapılması planlanan karar duruşması 7 Mayıs’a ertelenmişti.

New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ndeki karar duruşması öncesinde mahkeme başkanı Richard Berman tarafından avukatlar ve savcılık makamından Reza Zarrab’ın kurduğu yaptırımları delme amaçlı rüşvet sisteminden kimlerin fayda sağladığı sorulmuştu.

AKP’Lİ BAKANLAR, ÇOCUKLARI VE HALKBANK YÖNETİCİLERİ VAR

Amerika’nın Sesi radyosuna göre, rüşvet çarkından kimlerin mali çıkar sağladığına dair soruya New York Güney Bölgesi Savcılığı tarafından yanıt verildi. Verilen cevapta, ABD yaptırımlarını delmeyi amaçlayan uluslararası suç örgütünden eski AKP’li bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan ile Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve Mohammed Recai isimli diğer isimler sıralandı. Çıkar ağından kazanç sağlayan bir diğer ismin ise, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan olduğu belirtildi.

İRAN VE TÜRKİYE’DEN ÇIKAR SAĞLAYAN BANKA VE ŞİRKETLER

Yaptırımları delme amaçlı dolandırıcılık sisteminden İran’ın faydalandığına dikkat çekilen cevapta, İranlı şirketler arasında İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC), ulusal gaz şirketi ve İran Merkez Bankası gösterildi.

Credit Institution for Development, Bank Keshavarzi, Eghtesad Novin Bank, Bank Parsian, Bank Pasargad, Bank Saman, Bank Sarmayeh ile pararvan şirket Toseh Tejarat’ın ise Zarrab’ın kurduğu sisteme destek verenler olarak sıralandığı belirtiliyor.

Reza Zarrab’ın başında olduğu sistemde çıkar sağlayan Türk şirket ve bankaları arasında ise, Halkbank başta gelirken, birçoğu Zarrab tarafından kurulan çok sayıda şirket var. Bu şirketler, Royal Holding, Royal Denizcilik, Endüstriyel Madenler, Safir Altın Ticaret İthalat İhracat, Volgam Gıda, Mars Kıymetli Madenler ve Gıda, Centrica General Trading, Atlantis Capital General Trading, Durak Döviz, Duru Döviz, Taşbaşı Döviz ve Kıymetli Madenler Ticaret şeklinde sıralandı.

Mahkeme hakiminin bu sorusuna savcılıkça verilen cevabın, soruşturmanın Reza Zarrab ve Hakan Atilla ile sınırlı kalmayacağının işareti olarak gösteriliyor.

YAPTIRIMLAR DELMEK İÇİN YILLARCA YÜRÜTÜLEN RÜŞVET ÇARKI

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek için İran’dan Türkiye’ye getirilen petrol ve doğalgaza karşılık paravan gıda, altın ve döviz şirketleri üzerinden aklanan paraların Birleşik Arap Emirlikleri’ne altın olarak aktarılıyordu. Daha sonra ise dirheme çevrilen bu paralar İran’ın uluslararası ödemeleri yapmak üzere ABD’de de şubesi olan bir finansal hizmetler şirketine transfer ediliyordu. Bu sayede İran, yaptırımlar nedeniyle doğrudan elde edemediği petrol ve doğalgaz gelirlerini rahatlıkla kullanabiliyordu.

2016 yılında geldiği ABD’de tutuklanan Reza Zarrab’tan sonra dolandırıcılık sisteminin Halkbank ayağındaki ikinci isim olan Hakan Atilla da ABD’ye geldiğinde tutuklanmıştı. Zarrab, geçtiğimiz yıl savcılıkla işbirliğine giderek tanık olmuş ve sistemi anlatmıştı. Tutuklu tek sanık olarak kalan Hakan Atilla için ise, savcılık en az 15 yıl hapis cezası istiyor.