Türkiye ve Kürdistan'da yapılacak seçimlere 1 gün kala Hakların Demokratik Partisi (HDP), seçim kampanyasının son gün çalışmalarını tamamlamak üzere. HDP, Amed’de gösterdiği 12 milletvekili adayı ile kenttin her metrekaresine ayak bastı, her yüreğine değdi. Çeşitli meslek dallarından ve aidiyetlerden gelen 12 aday, HDP’nin alanlardaki çok renkli ve kimlikli yapısının yansıması oldu.

HDP Amed adaylarından Mehmet Temizyüz, uzun yıllardır Kürt siyasi kurumları içerisinde çalışmalar yürüten biri. 1984 yılında Amed’in Bağlar ilçesine bağlı Yiğityolu köyünde doğan Temizyüz, evli ve 4 çocuk babası. 2006-2008 yılları arasında DTP Bağlar ilçe örgütü bünyesinde komisyon, meclis ve örgütleme çalışmalarında yer aldı. 2008-2015 yıllarında ise, TUHAD-FED genel sekreterlik başta olmak üzere çeşitli kademelerde aktif yönetici olarak görev yapan Temizyüz, 2015-2017 yılları arasında da TUHAD-FED’in eş başkanlık görevini üstlendi. Temizyüz, TUHAD-FED'in, KHK ile kapatılmasının ardından kurulan Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Eş Sözcülük görevini üstlendi.

‘TMK’Yİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ’

HDP’de yürüteceği faaliyetler hakkında ANF’ye konuşan Temizyüz, cezaevleri konusunda yoğunlaşacağını ifade etti. Cezaevlerinin Kürdistan ve Türkiye’de toplumsal bir sorun olduğunu belirten Temizyüz, şunları kaydetti: "Cezaevleri maalesef toplumun bir parçası olmuş. Onun için bizde cezaevlerindeki yoldaşlarımızın mevcut koşullarını kamuoyuna ve meclise taşıma noktasında bir faaliyet yürüteceğiz.

Hukukun bittiği ve adalet bakanlığının işlevsiz kaldığı bir sistemle karşı karşıyayız. Bunu da AKP bu duruma getirdi. AKP, 2002’den itibaren her gün TMK’yi değiştirerek kendisinin bile artık içinden çıkamadığı bir hale getirdi. Dolayısıyla parlamentoda ilk yapacağımız iş, TMK’yi ortadan kaldırmak olacak. Çünkü mevcut tüm hukuki ve cezaevlerindeki sorunların en büyük nedeni TMK’dir."

‘SAYIN ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ÇABALAYAĞIZ’

TMK’yi kaldırabilmek ve hukuk sistemini yeniden dizayn etmek için ilk hedeflerinin AKP’yi iktidardan düşürmek olduğunu söyleyen Temizyüz, "AKP’nin gitmemesi durumunda sorunlar daha da derinleşecektir. AKP’yi iktidardan düşürdükten Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve nihayetinde de O'nu özgürlüğüne kavuşturmak için adımlar atacağız, çabalayacağız.

Cezaevlerindeki tüm sorunların dayandığı yer, İmralı Cezaevi sistemidir. Bu sistemi ortadan kaldırtan sonra, tüm cezaevlerindeki sistemi değiştirebilme olanağına sahip olmuş olacağız. Çünkü İmralı Cezaevi sistemi sadece Adalet Bakanlığı’nın himayesinde olan bir cezaevi değil, devletin mekanizmalarının da kontrolünde olan bir cezaevidir. Dolayısıyla bu sistemi çok rahat bir şekilde bütün cezaevlerine uygulayabiliyorlar. Bizler de buna karşı mücadele edip, bu konunun takipçisi olacağız" diye konuştu.

TUTUKLU AİLELERİNİN HDP’DEN BEKLENTİLERİ VAR

Cezaevlerindeki siyasi tutukluların da taleplerine değinen Temizyüz, şunları paylaştı: "Her tutuklu ailesini ziyaret ettiğimiz de tek bir noktaya değiniyorlar, sayın Öcalan’ın özgürlüğü. Çünkü kendi çocuklarının özgürlüklerinin sağlanması ve cezaevlerinin boşalması için öncelikle sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması gerektiği konusunda iknalar.

O yüzden de kendi çocuklarının özgürlüklerinden ziyade, toplumun özgürlüğüne dair adım atılacaksa bunun sayın Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğini söylüyorlar. O nedenle de tüm tutuklu aileleri HDP’nin çalışmalarına kendilerini dahil ediyorlar. HDP’den büyük bir beklenti içerisindeler. Çünkü Kürt sorunun muhatabının ve çözümünün sayın Öcalan olduğunu biliyorlar. Tutuklu aileleri sayın Öcalan’ın değerinin ve rolünün bilincindeler. O yüzden de yıllardır bu taleplerinin arkasında durdular."

‘HALKIMIZ OYUNUN RENGİNİ BELLİ EDİYOR’

Amed halkının HDP’nin yürüttüğü seçim çalışmalarına olan yaklaşımlarını aktaran Temizyüz, konuşmasını şu özlerle tamamladı: "İnsanlarımız AKP’nin gerçek yüzünü ortaya çıkardığı için HDP’ye ve onun yürüttüğü çalışmalara dair çok heyecanlılar. O kadar güçlü bir moral var ki, alan çalışmalarımız da artık oy istemeye bile utanıyoruz. Çünkü ‘Biz zaten size oy vereceğiz, bizim partimiz HDP’dir’ diyorlar.

Halkımızın seçimini yaptığını görüyoruz. Selamlaştığımızda bile oylarının rengini belli ediyorlar. Açık açık HDP’ye oy vereceklerini söylüyorlar. Hatta geçmiş seçimlerde diğer partilere oy verenlerle temas ettiğimizde de aynı yaklaşımı görüyoruz. Dolayısıyla AKP’nin artık Kürdistan’da bir tabela partisine dönüşmesine çok az bir zaman kalmıştır. Bu seçimde bunu hep beraber göreceğiz."