Milletvekili İmir: Öcalan’ın meşru haklarının takipçisiyiz

Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde 19 yıldır uygulanan sistematik tecridin bir an önce son bulmasını istedi. İmir, “Öcalan’ın meşru haklarının takipçisi olacağız" dedi.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde 19 yıldır uygulanan sistematik tecrit ve işkenceye dikkat çeken Şırnak Milletvekili Nuran İmir, son iki yılda ağırlaşan bu koşulları ANF’ye değerlendirdi.

İMİR’DEN TECRİDE YÖNELİK ÖZELEŞTİRİ

20 yılı aşkın bir süredir 70 yaşı dolduran Sayın Öcalan’ın, dünya kamuoyunun gözü önünde rehin tutulduğunu ifade eden İmir “Önderlik şahsında Kürt Halkı da 20 yıldır rehindir” diye konuştu.

Bu durumun kabul edilemez olduğunun altını çizen İmir, “Başta bizlerin, Sayın Öcalan’ın içinde bulunmuş olduğu koşulların düzeltilememesinin ve ısrarla rehinlik sistemine devam edilmesinin karşısındaki tutumu kabul edilebilecek bir ölçüde değil” diyerek öz eleştiride bulundu.

TECRİDİN HER TÜRLÜSÜNÜN KARŞISINDAYIZ

“Aslında; ‘tecrit bir insanlık suçudur’ demek ile mevcut koşullarda tek adam rejiminin de bir halka tecrit suçu olduğu arasında bir fark yok” diyen İmir, tecridin her türlüsüne karşın kadınlar olarak duracaklarını söyledi.

İmir, Öcalan’ın başta kadınların, binlerce yıldır uğramış olduğu inkâr politikalarına karşı geliştirmekte olduğu perspektiflerini de hatırlatarak şunları ifade etti: “Kürdün ve kadının yok sayıldığı, inkâr edildiği, isminin bile zikredilmediği dört parçada bile tanınmadığı bir gerçeklik var. Sayın Öcalan’ın biz Kürt kadınlarının kendini bilme, kendisiyle buluşma, hakikate kavuşma ve bu hakikate sarılmak anlamında büyük bir rolü var.”

Öcalan’ın yıllardır maruz kaldığı tecridin tüm Kürt halkına azap olduğuna dikkat çeken İmir, içinde bulundukları duruma cevap olamamanın, tecridi kıramamalarının kendilerine bir ceza niteliği taşıdığını söyledi.

İmir, “Tecridin kırılması boyutuyla da en temel anlamda çalışmalarımızın merkezinde bulunmak durumunda ve olmazsa olmaz özgürlüğü esas alan bir yoğunlaşma, bir program çıkarmak durumundayız” şeklinde konuştu.

‘ŞİMDİYE KADAR YAPILAN KAMPANYALAR YETERLİ OLMADI’

İmir sözlerine şu şekilde devam etti: “Yakın zaman diliminde biliyorsunuz; 2011’ den bu yana Avrupa Konseyi’nin önünde belli aralıklarla belli kurumların da temsiliyetlerinin olduğu haftalık nöbetler oluyor. Sayın Öcalan’a özgürlük nöbetleri, çeşitli zamanlarda çeşitli kampanyalarla olsa da bu kampanyaları besleyecek, aslında sonuç alınacak boyutuna ulaşamadı. Biz buradan doğru her ne kadar ‘tecrit kaybedecek ve özgürlük kazanacak’ vb. gibi kampanyalar yapmış olsak da bu kendi başına yeterli olamadı.”

20 YIL 70 YAŞ

Yakın zamanda, ‘20 yıl 70 yaş’ gerçekliğinden yola çıkarak başlatılan özgürlük kampanyasına kendilerinin de hem vekil hem de kadın olarak öncüsü olacaklarını ifade eden İmir, “Partimizin koruyucusu olan Öcalan için birincil görev budur” dedi.

İmir, kamuoyunda ciddi bir ses getirmeyi amaçlayan kampanyaların başlatılması gerektiğine de dikkat çekti. İmir, “Bizler mevcut sistemin yaratmış olduğu algıya göre değil, Öcalan’ın meşru haklarının takipçisi olacağız. Bu görev sadece bizim değil, demokrasiyi savunan herkesin boynunun borcudur” diyerek sözlerini sonlandırdı.