MLKP: Faşist şeflik rejiminden hesap soralım

MLKP, deprem nedeniyle mağdur olanlarla dayanışmayı yükseltme çağrısında bulundu.

MLKP Eşbaşkanlığı imzasıyla yayınlanan açıklamada şunlar ifade edildi: “Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli iki deprem, Rojava ve Suriye’nin bir bölümünü de kapsayan çok geniş bir alanda Kürt, Türk, Arap emekçi halklarımızın celladı oldu. Faşist rejim pek çok kentte, ilçede, köyde enkazlara gün boyu el sürmediği için ölü ve yaralı sayısı bütünüyle ortaya çıkmış değil. Yıkımın boyutları, binlerce insanın yaşamını yitirdiği, binlerce bedenin yaralı olduğu kaygısı uyandırıyor.

Onbinlerce yoksul kadın, erkek, çocuk ve bebek depremin ardından gelen acıları, korkuyu, çaresizliği sırtlanmış olarak, soğukla, temel yaşam ihtiyaçlarından yoksunlukla boğuşuyor.
Bu ağır, utandırıcı, öfke veren tabloya karşın, işçi ve emekçilerden deprem vergisi toplayıp tekelci büyük sermayeye aktaran faşist şeflik rejiminin sözcüleri arsız, küstah açıklamalar yapıyorlar. Tatbikatçılık oynama gibi göz boyamalardan sonra, kentlerde, ilçelerde toplanma merkezleri hazırlanmadığını, bırakalım konutları, hastanelerin ve değişik resmi devlet binalarının bile depreme dayanıklı tarzda yapılmadığını, yerle bir olduklarını görüyoruz. Arama-kurtarma ekiplerinin, müdahale araç gereçlerinin, helikopter gibi ulaşım araçlarının ne kadar yetersiz kaldığını acıyla izliyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, depreme dayanıklı binalarla, yerleşim alanlarının bilimsel verilere göre düzenlenmesiyle can kaybının ve yıkımın neredeyse sıfır noktasına çekilebildiğini bütün dünya bilirken, Tayyip Erdoğan ve emrindeki yalan borazanları suçu doğaya, kadere yüklemeye çalışıyorlar. Neredeyse emekçi halklarımızı suçlu ilan edecekler. Oysa deprem kapitalist sömürü düzeninin, faşist şeflik rejiminin celladıdır.

Depreme maruz kalan kent, ilçe ve köylerdeki insanlarımızla dayanışmayı yükseltelim. Acılarını, zorluklarını paylaşalım. Kan, barınma, yiyecek, giyecek, içecek ihtiyaçları için seferber olalım. İlaç tekellerinin depoları, tekelci sermayenin dev marketleri, tekstil tekellerinin depo ve dükkanları ağzına kadar doluyken ölümün ve yıkımın sarsıntısı içindeki yoksul halklarımızın çaresiz kalmasına izin vermeyelim.

Deprem vergisi toplayıp kapitalist tekellere, beşli sermaye çetesine peşkeş çeken; halklarımızdan toplanan vergilerle oluşturulan bütçeyi sağlık, barınma, eğitim ihtiyaçları için, depremin, selin can alan, yerlebir eden, sürükleyip götüren birer canavara dönüşmesini engellemek için değil, zenginlerin daha fazla zengin olması için, silah ve savaş için kullanan faşist şeflik rejimine, inkarcı sömürgeciliğe karşı öfkemizi sokaklarda ortaya koyalım.

Kürt halkımız başta olmak üzere, depreme maruz kalan emekçi halklarımızın acıları acımız, öfkeleri öfkemizdir.

Kana ve suça batmış, lüks ve sefahat içinde yaşayan bin odalı ırkçı faşist saray rejiminin şefi, halk düşmanı çetesi, yalan borazanları, işkenceye ve katliama batmış silahlı bürokratları ezilenlerin adaletinden kurtulamayacaktır.”