Murat Çelikkan'a Stockholm'de düzenlenen törende ödülü verildi

2018 yılı Sivil Haklar Savunucusu Ödülü İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen bir törenle insan hakları örgütü Hafıza Merkezi (Hakikat Adalet Hafıza Merkezi) Eş Direktörü Murat Çelikkan'a verildi.

İsveç Helsinki İnsan Hakları Komitesi olarak bilinen ve adını Sivil Haklar Savunucuları olarak değiştiren örgüt, şubat ayının başlarında 'Türkiye'de insan hakları alanında en kararlı seslerden biri olduğu ve zorlaşan koşullara rağmen mücadelesini sürdürdüğü için' 2018 yılı ödülünü Murat Çelikkan'a verdiğini duyurmuştu.

200 İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU STOCKHOLM'DE BULUŞTU

Sivil Haklar Savunucuları, hükümetlerinin baskılarıyla karşılaşan dünyanın değişik ülkelerinden 200 civarında insan hakları savunucusunu İsveç'e davet etti. 4 gün süren etkinlikler sırasında dünyanın değişik ülkelerinden bir araya gelen insan hakları savunucuları, deney ve tecrübelerini bir birlerine aktardı.

İnsan hakları ihlallerine karşı yapılması gereken çalışmaların ve sivil itaatsizlik eylemlerinin tartışıldığı workshop, panel ve konferanslar düzenlendi.

Toplantının son günü, Stockholm merkezinde düzenlenen etkinlikte değişik ülkelerden gelen insan hakları savunucuları, katılımcıları ülkelerinde gerçekleşen insan hakları ihlalleri hakkında bilgilendirdi.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDE ARTIŞ

Etkinliğin birinci bölümünde Türkiye'den Hafıza Merkezi'nden Meltem Aslan, Küba'dan Sanatçı Tania Bruguera, Etiyopya'dan Etiyopya İnsan Hakları Konsey sözcüsü Ameha Mekkonen, Kamboçya'dan 'Equitable Cambodia'nın Genel Müdürü Eang Vuthy, ülkeleriinde insan hakları ve ifade özgürlüğünü ihlallerinde artış olduğunu somut rakam ve örnekler vererek gündeme getirdi.

Sami Parlamentosu Başkanı Stefan Mikaelsson, İsveç'in yerli halkların haklarını güvence altına alan ILO'nun 169. maddesini hala imzalamamasını eleştirdi. İsveç'in geçmişte ve günümüzde Samilere yönelik baskı ve saldırıları araştırmak için gerçek komisyonu oluşturulmasını talep etti.

Hafıza Merkezi Eş Direktörü Meltem Aslan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerinin büyük artış gösterdiğini işten atılanlar, tutuklananlar ve kapatılan medya kuruluşları hakkında somut rakamlar vererek dile getirdi.

Batılı ülkeler ve Avrupa Birliği ülkelerini ihlaller karşısında yeterli tepki göstermedikleri için eleştiren Aslan, 8 Mart'ta kadınların kitsesel eylem yapmalarını umut verici bulduğunu söyledi.

BAŞARILI SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Etkiniğin ikinci Bölümünde ise, ABD'den Albert Einstein Enstitüsü Genel Müdürü Jamila Raqip, sivil itatasizlik eylemlerinin insan hakları ve hakların kazanılması mücadelesindeki önemini ele alan bir konuşma yaptı. Sivil itaasizlik eylemlerinin 1968 yılından sonra yaygınlaştığını, Hindistan, Pakistan başta olmak üzere pek çok ülkede değişik türde sonuç alıcı ve başarılı sivil itaatsizlik eylemlerinin yaşama geçirildiğini söyledi.

Daha sonra Sivil Haklar Savunucuları Genel Müdürü John Stauffer ve Jamila Raqip'in konuşmacı olarak katıldıkları yükselen milliyetçiliğin azınlık halklar üzerindeki olumsuz etkilerinin tartışıldığı bir panel düzenlendi.

Stauffer, Türkiye'de yükselen milliyetçiliğin ifade özgürlüğü, Kürt Halkı ve diğer azınlık halklar üzerinde olumsuz etkilerinin görüldüğünü söyledi.

Akşam saatlerinde de Çelikkan ve Hafıza Merkezi'nin Cumartesi İnsanları, göz altında kayıplar için mücadele edenlere verdiği desteği konu alan bir film gösterimi yapıldı.

Filmin gösteriminden sonra Murat Çelikkan'a ödülü Sivil Haklar Savunucusu Yönetim Kurulu Başkanı Benedicte Berner tarafından verildi.

TÜRKİYE'DE MEDYA HİÇ BİR DÖNEM BU KADAR BASKI ALTINDA OLMADI

Ödül töreninde Sivil Haklar Savunusu yöneticilerinin sorularını yanıtlayan Çelikkan, Türkiye tarihinde basının hiç bir zaman özgür olmadığını, ancak hiç bir dönemde de bu kadar baskı altına alınmadığını söyledi.

Çelikkan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerinde belirgin bir artış olduğunu söyledi.

Çelikkan, baskılara ve hapis cezası almasına rağmen neden mücadeleyi sürdürdüğü sorusunu “Öldürülen ve kaybedilen her insanın kim olursa olsun fotoğrafının dışında insan olmasından gelen hakları var. Yaşam hakları var ve bunun unutulmaması gerekiyor. 30 yıldır bunu sürdürüyorum” diyerek yanıtladı.

Kişisel olarak rejimle sorunu olduğuna da “Annem iki darbe sırasında cezaevlerinde yattı. Annem gazeteciydi. Ben de gazeteciyim. Bu darbeler ailemi ve beni etkiledi” diyerek dikkat çekti.

KAYIPLAR VE FAİLİ MEÇHULLAR İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Türk devleti ile PKK gerillaları arasında 35 yıldır süren savaşta binlerce insanın kaybolduğunu ve on bini aşkın kişinin faili meçhul cinayetlere kurban gittiğini söyleyen Çelikkan, Hazıfa Merkezi'nin kayıpların ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için mücadelesini sürdüreceğine vurgu yaptı.

Sivil Haklar Savunucuları Genel Müdürü John Stauffer, ödül töreni dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada “Tehdit, baskı, cezaevi ve öldürülme riskine karşı cesur insanlar haklarımızın savunulması için cephe hattında duruyor. Bugün onlardan biri Türk gazeteci Murat Çelikkan yılın insan hakları ödülünü alıyor” dedi.

Stauffer, Çelikkan'ın ifade özgürlüğünü savunan bir kampanyaya katıldığı için 68 gün cezaevinde kaldığına dikkat çekti.

25 yıllık gazetecilik mesleğinde köşe yazarlığı, muhabirlik ve yayın yönetmenliği yapan Çelikkan, 2016 yılının Mayıs ayında dayanışma amacıyla 1 gün Özgür Gündem gazetesinin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'ni üstlendiği için ceza almış ve 68 gün cezaevinde kalmıştı.