Kürt Yazar Musa Anter Cinayeti'ne ilişkin davanın duruşması zaman aşımına 5 gün kala görüldü. Zaman aşımı riskinin olduğu davaya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube’de basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ve gazeteci-yazar Hüseyin Aykol’un yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi yer aldı.

Toplantıda ilk olarak söz alan Türkdoğan, duruşma sırasında mahkemenin niyetini ortaya koyduğunu ifade ederken, “Hem insanlığa karşı suç işlendiğini belirterek zaman aşımına yönelik bir karar vermemelerini belirttik hem de bu davanın 3 iddianamenin birleşmesinden ibaret olduğunu ve Anter Davası’nın ayrı olarak ele alınması gerektiğini hatırlattık” dedi.

'HER TÜRLÜ İHLALİN YAŞANDIĞI ÜLKE...'

Türkdoğan, şöyle devam etti: “Abdülkadir Aygan’ın ifadesi hala alınamıyorsa burada açık bir şekilde, cezasızlık politikası ile karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. İsteseler birkaç günde yapabilecekleri işlemleri yapmıyorlar. Hakikat hakkı çok önemlidir. Bu adalete erişim hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Ceza muhakemesinin amacı da hakikati açığa çıkarmak değil midir? Bir ülke zaten hakikati açığa çıkarmak istemiyorsa o ülke problemli ve anti demokratik bir ülkedir. Her türlü ihlalin yaşandığı bir ülkedir. Biz devlet içindeki bu çetenin işlediği bütün suçların bütün boyutlarıyla açığa çıkmasını istiyoruz. Faillerin yargıda hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Hakikat ve adalet istiyoruz.”

'BÖYLE CİNAYETLERDE ZAMAN AŞIMI OLAMAZ'

Dicle Anter, bu gibi cinayetlerde zaman aşımının söz konusu olamayacağını belirtti. Anter, “Bugüne kadar yaptığımız taleplerin hepsini yineledik. Aynı zamanda şartlı tahliye ile serbest bırakılan Hamit Yıldırım’ın 5 Eylül’deki adli kontrol ihlali yaptığını belirttik. Türkiye’deki faili meçhul cinayetlerin tarihsel bir yapısı var. Mustafa Suphi'lerden bugüne kadar gelen bir cinayetler silsilesi var. Bu cinayetlerin açığa çıkması için Musa Anter Davası bir ayna gibi olacak. Bu tür davalara ışık tutacak bir dava. Bu davanın olumlu sonuçlanmasının Türkiye adaleti açısından önemli olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

'BİZİM İÇİN BU DAVA BİTMEDİ'

Özgür basın geleneğinde 52 gazetenin çıkarıldığını, Anter’in ilk çıkarılan gazetede yazar olarak yer aldığını hatırlatan Gazeteci-Yazar Hüseyin Aykol, “Biz başından beri bu davanın müdahiliyiz. Anter ile ilgili her türlü haberi yaparak bunu gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz” dedi. Mahkeme heyetinin zaman aşımı konusunda çoktan karar verdiğini vurgulayan Aykol, “Yine de 21 Eylül’de duruşmada olmak gerekiyor” çağrısı yaptı.

Aykol, şöyle devam etti: “Musa Anter’i öldürdüklerinde onun ardılları olan biz özgür basın emekçilerinin darmadağın olacağını sandılar ama öyle olmadı. Biz o günden bugüne 50’den fazla gazete çıkardık. 10’dan fazla televizyonumuz var. Zaman aşımı olsa da olmasa da bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Ape Musa’yı anacağız. Yakın zamanda onun şahsında düzenlediğimiz gazetecilik ödülleri sahiplerini bulacak. Bizim için dava bitmedi.”

JİTEM DAVASINA ÇAĞRI

Av. Eren Baskın, maktuller arasında babasının da olduğu JİTEM Ankara Davası’nın yarın görüleceğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Konuşmaları dinleyince yarın da aynı şeylerin yaşanacağını düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Keşke böyle bir adaletsizlik çarkının içinde yer almasaydık. 30 yıldır aynı akıl ürününün sonuçları olarak burada toplanıyoruz. 30 yıl önce doğmuş çocuklar hala adalet diye bağırıyorlar. Tek yaptığımız elimizde bir fotoğrafla meydanlarda adalet aramak. Bu ülkenin bize bir gençlik ve gelecek borcu var. Adalete erişim istiyoruz. Yarın da saat 14.00’te Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan Ankara JİTEM Ana Davası’na herkesi bekliyoruz.”