Oluç: AKP-MHP seçimleri saldırı ve tehditle kazanmak istiyor

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, gözaltı-tutuklamalara dikkat çekerek, yerel seçimlerin baskı ve tehditle kazanılmasının hedeflendiğini söyledi. Oluç, "Halk mutlaka Kürt illerinde iradesini gösterecektir" mesajını verdi.

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SİYASİ SOYKIRIM

Siyasi soykırım operasyonlarına ve Milletvekili Leyla Güven'in rehin tutulmasına değinen Oluç, "Milletvekilimiz Leyla Güven’in operasyon sırasında evi basılıyor, orada tutuklu olduğu zamandan bu yana kimsenin kalmadığı bilindiği halde. Apartman yönetiminden anahtar talep edilmiyor, evin kapısı kırılarak açılıyor, ev darmadağın ediliyor. Kendisi cezaevinde, buna rağmen. Özel Harekat tarafından yapılıyor, Özel Harekatçılar kapıyı kapatma gereği bile duymadan orayı terk ediyor" dedi.

Meclis'in, Leyla Güven’in durumu ile ilgili adım atması gerektiğini söyleyen Oluç, siyasi soykırım operasyonları ile HDP’nin yerel seçim çalışmalarının engellenmek istendiğini kaydetti.

"Bu operasyon sadece Leyla Güven’e yönelik değildi. Bu 'kapı kırma operasyonu' ile 100 kişiden fazla kişi gözaltına alındı. 13 kişi tutuklandı. İddiaların hepsi mesnetsizdir" diyen Oluç, "Gözaltı ve tutuklamalar doğrudan doğruya HDP’nin yerel seçim çalışmalarını engelleme amaçlıdır. Bu arkadaşlarımız başlattığımız yerel seçim çalışmalarına katılan, toplantılarımızı düzenleyen arkadaşlarımızdır" diye konuştu.

Oluç, şöyle devam etti:

"AKP-MHP koalisyonu şu gerçeği görmüştür; kayyum atadıkları 95 belediyede 24 Haziran’daki seçim sonuçları hiç de onların beklediği gibi olmamıştır. Geçtiğimiz günlerde, Erdoğan 'seçerseniz yeniden kayyum atarız' tehdidinde bulunmuştur. Ama ilçelerde, mahallelerde görülmüştür ki halk bu tehdide de pabuç bırakmamıştır. 'O zaman ne yapalım, seçime kadar saldıralım' demişlerdir. Yani 'Kürt halkı iradesini seçmesin, oylarını kullanamasın' demektedirler.

Halk mutlaka Kürt illerinde iradesini gösterecektir. Kendisini kimlerin yönetmesini istiyorsa oylarını onlara verecektir. Dün cemaatle birlikte yapılan bu tür operasyonlar, bugün MHP ortaklığıyla yapmaktadır. Dün 'cemaate inandık, kandırıldık' diyenler, yarın 'MHP’ye inandık, kandırıldık' diyeceklerdir. HDP’yi durdurmak ve engellemek mümkün değildir, meşru değildir. Bir meşruiyet tartışması yapacaksak iktidarın bu tutumu meşru değildir. Seçimlere gölge düşürmektedir."

'TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ YOK, OTOKRASİ VAR'

Neredeyse her hafta bir uluslararası kuruluşun raporunda, Türkiye’nin demokraside, ekonomide nasıl geriye gittiğinin açıklandığına dikkat çeken Oluç, "En son Almanya’da bir vakıf, Bertelsmann Vakfı OECD üyesi 32 ülkeyi değerlendirmiş ve Türkiye’nin son sırada olduğunu tespit etmiştir. Bu, şaşırtıcı değil çünkü Türkiye’de demokrasi yok, otokrasi var. Sultanlık rejimi inşa ediliyor. Saray’dan çıkan her söz yerine getiriliyor, her akla gelen Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile hayata geçiyor. Demokrasinin olmadığı, hukukun işlemediği bir dönemi gösteren operasyonlar yaşanıyor" diye kaydetti.

'YUSUF OK'U TESLİM OLMASINA RAĞMEN ÖLDÜRDÜLER'

Muş’ta jandarma özel harekatın ateş açması sonucu 5 kişinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Oluç, "Görüntüler çok ilginç, inşaat işçisi Yusuf Ok, arabadan inmiş, jandarma tarafından 'teslim oldu, vurmayın' sesi gelmesine rağmen panzerden ateş açarak Yusuf Ok’u öldürüyor. Orada insanları vuranlar acaba herhangi bir soruşturmaya tabi tutulacaklar mı? Elinde silahı olmayan bir yurttaşın vurulduğu bu görüntüler yetkili makamlarca değerlendirilecek mi? Hiç sanmıyoruz" diye konuştu.

'KENDİLERİ YETİNMİYOR, HALKA TASARRUF YAPTIRIYORLAR'

Oluç, ekonomik krize değinerek, şunları belirtti:

"Orta Vadeli Plan Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. Ekonomik krizin yaşandığı dönemde onaylanan bu plana göre Cumhurbaşkanlığı’nın 2019 bütçesi neredeyse 3 kat artırıldı. 3 milyon liraya yükseltildi. Hani israf ekonomisine son verilecekti, hani tasarruf yapılacaktı.

İsraf ekonomisinin kendisidir Saray’ı ayakta tutan. Bununla da yetinilmiyor. Cumhurbaşkanlığı'nın kullandığı Örtülü Ödenek 2013-2015 arasında 17 kat artırıldı. Şimdi bir yasa çıktı ve Sayıştay denetimi Örtülü Ödenek'ten kaldırıldı. Örtülü Ödenek nereye gidiyor, denetlenemeyecek. Peki Örtülü Ödenek Cumhurbaşkanı'nın onayladığı mali planda nasıl artırıldı; 3 yıl için 16 buçuk milyar TL’ye çıkarıldı. Yasası var, denetim yapılamıyor ama yapılan harcamaların usule uygun olup olmadığının araştırılması son derece önemli. Meclis eğer denetim görevini yapmak istiyorsa bu konuda atması gereken adımlar var. Demek ki tasarruf yapılması öngörülen halkın ekmeği, emekçilerin, esnafın, çiftçinin gelirleridir. Tasarruf halka yaptırılacak, krizin faturası halka ödetilecek."

BRUNSON DAVASI

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, Brunson Davası'na da işaret ederek, şunları söyledi:

"Dava devam ediyor ama uluslararası arenada Türkiye ile gizli anlaşma yapıldığı, Halkbank cezasının minimuma inmesi, papazın da aşamalı ya da direkt serbest bırakılacağı söyleniyor. Bu bir hukuk davası değil, bu bir pazarlık davası ve bugün önümüzdeki dakikalarda bunun sonucunu göreceğiz. Bu dava ile ilgili yaşananlar Türkiye’de yargının bir pazarlık ve baskı aracı olarak kullanıldığının, yargının Saray’ın hedefleri doğrultusunda adım attığının göstergesidir. Bu durum HDP’ye yönelik hukuk dışı adımlarda da görülmektedir. Türkiye’nin en büyük sorunu hukukun üstünlüğünün ortadan kalkması, yargının tarafsızlığını yitirmesidir. Bu konudaki mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Bu koşulların değişmesi için bizlerle mücadele edecek herkesin desteğini, dayanışmasını almaya devam edeceğiz. Türkiye uluslararası alanda kabile devleti gibi muamele görmekten, tüm standartların en dibinde yer almaktan ancak demokrasi ve hukuk mücadelesiyle kurtulacaktır."