Oluç: Kongreden sonra eksiklikleri giderme sürecine gireceğiz

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 23 Şubat'taki kongreye ilişkin konuşarak, "İl-ilçe kongrelerimizde ve bölge konferanslarımızda eksiklerimizi gördük. Büyük kongremizden sonrada bu eksiklikleri giderme sürecine girmiş olacağız" dedi.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), 23 Şubat'ta düzenleyeceği olağan genel kongresinin hazırlıkları devam ediyor. Öncesinde bölge konferansları ve il-ilçe kongrelerini tamamlayan HDP, Pazar günü gerçekleştireceği genel kongre ile yeni dönem kadrolarını ve eş başkanlarını seçerken, aynı zamanda çalışma stratejisini de belirlemiş olacak.

Kürdistan ve Türkiye'nin temel gündemleri için politikaların yürütüleceği yeni dönemde, parti meclisi ve merkez yürütme kurulu da yenilenmiş olacak. ANF'ye konuşan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, partilerinin kongre ve konferans süreçleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Partilerinin il-ilçe kongrelerini ve bölge konferanslarını tamamladıklarını belirten Oluç, konferansların kendileri açısından ciddi bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

Oluç, bu konferanslar sayesinde bir taraftan il ve ilçe örgütlerini kurarken diğer taraftan partilerinin politikalarını tartıştıklarını ifade etti.

Konferanslarda partilerinin bölgesel, yerel ve genel sorunlarını tartıştıklarını söyleyen Oluç, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Orada yaptığımız tartışmalarda önümüzdeki dönemin perspektifine dair kararlar aldık. Bütün bu süreç bizim için önemliydi. Biz bu konferansları yaparken sadece son iki seneyi değerlendirmedik.

Örgütsel sorunlarımız, eksikliklerimiz nelerdir ve ne gibi yanlışlar yaptığımız üzerine değerlendirmeler yaptık. HDP olarak seçim olduğu zaman tabi seçime göre örgütleniyor her şey onun havasında geçiyor. Arka arkaya yaşanan seçimler kendi örgütsel yapımızı sağlam oluşturmamızı biraz engelledi . Kitleselleştik fakat daha köklü örgütsel yapıların, özellikle mahallelere yeterince ulaşamadık. Şimdi bu dönemi aslında biraz bu eksiklikleri giderme dönemi olarak gördük. Kongre ise bunların vitrine taşınması gibi olacak."

'GÜÇLÜ BİR KATILIM BEKLİYORUZ'

Gerçekleştirecekleri genel kongrelerinden verecekleri mesajların içeriğine de değinen Oluç, "Tabii ki yönetimimiz ve eş başkanlarımızı seçeceğiz. Ama çok önemli mesajlar da vereceğiz. Türkiye ve Kürdistan coğrafyası için de önemli mesajlar vereceğiz. HDP’ye gönül veren ve dünyanın neresinde olursa olsun dostumuz, kardeşimiz, arkadaşımız varsa onlara da mesaj vermiş olacağız. Bu kongremize Ortadoğu’dan, bütün Kürdistan coğrafyasında ve Avrupa’dan çok ciddi katılımlar bekliyoruz. Hem Kürt sorunu hem de Türkiye’deki demokrasi meseleleri için bir şeyler yapmak, dayanışma göstermek ve bu meselelerle ilgilenen herkes bu kongrede bir şekilde buluşacak" diye konuştu.

DEMOKRASİ İTTİFAKI

Partileri HDP'nin Türkiye’nin geleceğine ilişkin çok önemli şeyler söylediğini vurgulayan Oluç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Konferans sürecimizde önümüzdeki dönemin stratejisini içeren iki farklı temel anlayış ön plana çıktı; Türkiye'de bu iktidar tükenmiştir ve iktidarın değişme zamanı gelmiştir. Faşizmi kurumsallaştırıp ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Sadece HDP'ye dönük saldırıları ya da siyasal muhalefete yönelik saldırıları kastetmiyorum. Devletin içinde ortaya çıkardıkları her türlü değişimi de kastediyorum. Bu iktidar ciddi olarak irtifa kaybetmektedir. Bizim esas olarak düşünmemiz gereken şey bu iktidardan sonraki dönemde HDP olarak nasıl bir demokratik bir Türkiye'de yönetime dahil olabiliriz ve ittifakları nasıl geliştirebiliriz. Türkiye'de demokrasi, adalet, özgürlük, eşitlik, barış isteyenlerin buluşabileceği politik zeminin önümüzdeki dönemde hızla geliştirilmesini sağlayacağız. Sadece seçim endeksli değil, seçim sonrasını düşünerek bunları yapmak gerekiyor."

'TECRİT KÜRT HALKINA DÖNÜKTÜR'

Oluç, gerçekleştirecekleri büyük kongrelerinden sonra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride ilişkin de çalışmalar yürüteceklerini aktararak, şunları paylaştı: "Tecrit konusu bizim için çok önemli bir konudur. Zaman zaman eylemlerle de sonuç alınmaya çalışıldı. Son olarak açlık grevleri yaygın bir şekilde gerçekleşti ve aslında bir sonuç alındı, fakat kalıcı bir sonuç olmadı. Bu bir kaç kere görüşme yapmakla olacak bir şey değil. Bunun istikrarlı ve kalıcı bir hale gelmesi gerekiyor. Çünkü tecridi insanlık dışı buluyoruz. Tecrit ülkenin yasalarına, anayasasına, Türkiye'nin imzalamış olduğu Uluslararası Demokratik Sözleşmeye aykırı bir durumdur. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Biz bu tecridi bir kişiye yönelik görmüyoruz. Tecrit aslında o kişinin temsil ettiği bütün halka dönük, Kürt halkına dönük bir tecrittir. Kürt halkını rencide etmek için uygulanıyor. Bir yerde hukuksuzluk başladığı zaman ona karşı mücadele edilmezse ve ortadan kaldırılmazsa bu yaygınlaşır. İmralı'daki tecrit çok önemli bir yerde herhangi biri değil, orası da herhangi bir yer değil. Bu nedenle de oradaki hukuksuzluk aslında bütün topluma yayılır."

'TECRİT HEP GÜNDEMİMİZDE OLACAK'

Tecridin sadece Kürt halkının sorunu olmadığı söyleyen Oluç, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Eğer buna karşı mücadele edilmezse bu demokrasisizlik, adaletsizlik yayılır. Tecrit konusunu asla gündemimizden düşürmeyeceğiz. Diplomasi gerekiyorsa diplomasi, uluslararası kurumlarla görüşme gerekiyorsa görüşme, bunların hepsini gerçekleştireceğiz. Her MYK toplantımızda da bu konu bizim gündemimizde yer alıyor. Zaman zaman geriye düşmüş ve eksikliklerimiz olsa da bu bizim gündemimizden hiç düşmedi. Türkiye’de hem barış hem de demokrasi açısından baktığımızda bunun çok önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Sayın Öcalan, yapılan son görüşmede çok önemli bir mesaj verdi. Bir imkan ortaya çıkarsa ve devlet aklı rasyonel bir şekilde işleyecek olursa çok kısa zamanda barışı gerçekleştirileceğini ve buna hazır olduğunu mesajında net olarak yer verdi. Bu konudaki kararlılığından herhangi bir geri adım atmış değil. Bu çok önemli bir durumdur. Bunun gerçekleşebilmesi için biz de elimizden geleni yapacağız."