Oluç: Türk kayyum cumhuriyeti kurmak istiyorlar

HDP'li belediyelerin iktidar tarafından kayyum eli ile gasp edilmesine tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "Türk kayyum cumhuriyeti kurmak istiyorlar" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkan vekili Saruhan Oluç, salgın sürecinde halk sağlığına dair çalışmalar yapan HDP'li belediyelere kayyum atanmasını Kürt halkının iradesinin çiğnenmesi olarak değerlendirdi. Toplam 65 belediyeden 53’ünün gasp edildiğini hatırlatan Oluç, koronavirüs salgınının başladığı günlerde de HDP’ye yönelik saldırılarda bir azalma olmadığını vurguladı. İktidarın ilk işinin 8 belediyeye kayyum atamak olduğunu kaydeden Oluç, "İlginç olan 8 belediyemizin hepsi koronavirüs döneminde halk sağlığına dönük çok ciddi çalışmalar yapmaya başlamışlardı.

Böylelikle Kürt halkının sağlığı için çalışan belediyeleri işlemez hale getirmekte bir an bile tereddüt etmediler. Yetmedi iki hafta önce yine 5 belediyemize kayyum atadılar ve toplamda koronavirüs sürecinde 13 belediyemize kayyum atanmış oldu. Bu çok açık. Hep söylüyoruz; "Türk kayyum Cumhuriyeti" yaratmak istiyorlar. Seçim hukukunu, sandık hukukunu ortadan kaldırıyorlar. Kürt halkının iradesini çok açık bir biçimde çiğniyorlar. Kürt halkına siz bizim istediklerimizi seçmezseniz biz onun yerine kayyum atarız diyorlar.

Toplam 65 belediyeden 12 belediyemiz kaldı. Benzer adımları bu belediyelere de atacaklardır. Çünkü bu iktidarın mantığı sandıkta kazanamadığı neresi varsa kayyum yoluyla ele geçirmek, ya da batıda büyükşehirlerde olduğu gibi o belediyeleri çalışamaz hale getirmek. Açık bir biçimde halkın iradesini çiğniyorlar, seçme ve seçilme hakkını yok sayıyorlar" ifadelerini kullandı.

TAHAMMÜL EDEMİYORLAR

Amed'de Rosa Kadın Derneği ve DBP'ye yapılan operasyona dikkat çeken Oluç, devamla şunları belirtti: "Diyarbakır’da 12 kişi tutuklandı. Operasyon yapılan kurumlar kadına yönelik şiddet karşısında mücadele edip, kadın dayanışmasını büyütüyor. Kadın eşitlik, özgürlük mücadelesine ciddi destek sunan bir dernek olarak faaliyetini sürdürüyor. Tahammül edemiyorlar. Kürt coğrafyasında kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürütmesine tahammül edemiyorlar. Yetmiyor Cizre'de parti binamızda yaşanan kundaklama girişimi var.

Elimizde saldıranın görüntüleri var başarılı olamadı ama ciddi bir provokasyon var. Neden bunu Cizre’de yaparlar? Cizre’de buna karşılık verilmesini istiyorlar çünkü. İster salgın dönemi olsun ister olmasın bu iktidar demokratik siyasete vurabileceği darbeyi vuruyor. Özellikle de demokratik siyasette, toplumsal ve mücadelesiyle, enerjisiyle, fikirleriyle, direnişiyle siyasal muhalefetin çok önemli bir lokomotifi olan HDP'yi işlevsiz kılmaya ve demokratik siyasetten tasfiye etmeye çalışıyorlar."

İKTİDAR TOPLUM KAYNAKLARINI YOKSULA DÖNÜK KULLANMADI

Erken seçim gündemini de değerlendiren Oluç, var olan ekonomik krizin daha da derinleştiğini ifade ederek iktidar açısından koşulların seçim için uygun olmadığını söyledi. "İktidar ve erken seçim ilişkisi açısından baktığımızda, Türkiye’de ciddi bir şekilde var olan ekonomik kriz koronavirüs salgını ile de beraber katlandı" diyen Oluç, "Sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başlıyoruz; işsiz sayısında ciddi bir artış yaşanıyor, çiftçisi, emekçisi, kadını, genci, esnafı herkes sıkıntı yaşıyor. İnsanlar dükkanlarını kapattı ve çalışamaz duruma geldiler.

İktidar toplumun kaynaklarını işçiye, emekçiye, yoksula dönük kullanmadı. Sermaye doğrultusunda kullandı ve kullanmaya devam ediyor. Dolayısıyla ekonomi açısından baktığımızda kriz derinleşiyor ve aslında bu kriz dönemleri iktidar açısından erken seçim yapmak için uygun değildir. Bu sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir kriz değil, uluslararası baktığımızda küresel alanda da bu krizi görüyoruz" diye konuştu.

İRTİFA KAYBEDİYORLAR

Deva ve Gelecek Partisi'nin AKP seçmeni karşısında karşılık bulmaya başladığını söyleyen Oluç konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "İktidar bundan rahatsız. Zaten siyasi partiler yasasındaki değişikliği gündeme getirmelerinin nedeni de buydu. Yani esas itibariyle bu partilerin seçime girmelerini engellemek amacıyla değişiklik yapmak istiyorlar. Bu partiler seçime giremeyecek olursa baskın bir seçimle yeniden kendi iktidarlarını sürdürebilecek duruma geleceklerini düşünüyorlar. Ama bizim saha ve kamuoyu araştırmalarında gördüğümüz iktidar partileri ciddi bir irtifa kaybı yaşıyor.

Biz HDP olarak, kongreden bu yana demokrasi İttifakı perspektifimizle bu ülkedeki tüm STK’lara, sendikalara, meslek örgütlerine, siyasi partilere, demokrat ve vicdan sahibi tüm yurttaşlara çağrıda bulunuyoruz. Demokrasi ittifakını sağlamlaştırmak gerekiyor. Asgari demokratik ilkeler çerçevesine buluşmak gerekiyor. Bu buluşmanın en güçlü parçası HDP ve onun tüm kurumlarıdır."