Pen International, FIDH ve OMCT gazetecilerin tutuklanmasını kınadı

Pen International, İnsan Hakları Uluslararası Federasyonu ve Dünya İşkenceyle Mücadele Örgütü, gazetecilerin keyfi bir şekilde gözaltına alındığını vurgulayarak, tutuklanan gazetecilerin "derhal ve koşulsuz olarak" serbest bırakılmasını istedi.

PEN International, Diyarbakır’da tutuklanan 16 Kürt gazetecinin serbest bırakılması çağrısıyla açıklama yayınladı.

Açıklamada, "Türkiye, bağımsız gazetecileri hedef almak için terörle mücadele ve diğer yasaları kullanmayı bırakmalı ve bilgi verme ve alma hakkını da içeren ifade özgürlüğü hakkını desteklemelidir" ifadeleri kullanıldı.

8 Haziran günü gazetecilerin evlerinin ve kurumlarının eşzamanlı basılarak gazetecilik için gerekli tüm malzemelerine el konulduğunun altı çizilen açıklamada, ana akım medyada ise gazeteciler aleyhine kara propaganda yapılarak dezenformasyon yayıldığı vurgulandı. Gözaltı ve tutuklama sürecine ilişkin detaylı hukuki bilginin verildiği açıklamada Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Ma Thida şu ifadeleri kullandı: "PEN International, Türkiye'de bağımsız medyayı susturmaya yönelik sistematik bir çabanın parçası gibi görünen ve ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etkiye sahip olan 15 gazeteci ve bir medya çalışanının Diyarbakır'da tutuklanmasını şiddetle kınıyor. Gazetecilerin işlerini yaptıkları için cezalandırıldıklarına inanıyoruz. Tutuklu yargılanma sona ermeli ve gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır.

TERÖRLE MÜCADELE KANUNU KULLANILIYOR

PEN International, Türk yetkililerin muhalif sesleri hedef almak için terörle mücadele ve diğer yasaları kullanmasını defalarca kınadı. 8 Haziran'daki baskınlar, Türkiye'nin Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu Güneydoğu bölgesinde son yıllarda gazetecilere yönelik gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biriydi. Kürt kültürü ve dili Türkiye'de sert bir şekilde bastırılmaya devam ediyor, Kürt yayınları ve Kürt yanlısı yayın yapan medya kuruluşlarının çoğu kapatılıyor. Kürt veya Kürt yanlısı birçok gazeteci düzmece terör suçlamalarıyla hapiste çürümeye terk ediliyor."

'DERHAL VE KOŞULSUZ OLARAK SERBEST BIRAKIN'

117 ülkeden 192 kuruluşu bir araya getiren uluslararası bir insan hakları sivil toplum kuruluşu olan FIDH (Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu) ve 90 ülkede 200'den fazla üyesi bulunan Dünya İşkenceye Karşı Örgüt (OMCT), de yaptığı ortak yazılı açıklamayla gazetecilerin tutuklanmasını kınadı.

FIDH, dün yaptığı yazılı açıklamada, 8 Haziran'da gözaltına alınan 22 kişiden 16 gazetecinin keyfi olarak tutuklandığına değinerek, basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği bu durumu kınadı. Açıklamada tutuklu gazetecilerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasının  yanı sıra ülkedeki gazetecilere yönelik her türlü taciz eyleminin sona erdirilmesi çağrısında da bulunuldu. 

'DEZENFORMASYON YASASI' VURGUSU

Gözaltına alınan gazetecilerin içinden geçtikleri sürecin detaylı bir şekilde anlatıldığı açıklamada, gazetecilerin tutuklandığı gece Meclis düzeyinde tartışılan "Dezenformasyon" yasasına dikkat çekilerek, "Yukarıda bahsedilen gazetecilere yönelik keyfi tutuklama ve adli tacizin endişe verici örnekleri göz önüne alındığında, bu yasa tasarısı Türkiye'de ifade özgürlüğü ve özellikle basın özgürlüğü için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Tam da bu nedenle ülkedeki gazeteciler buna şiddetle karşı çıkıyor" denildi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKINA SAYGI GÖSTERİN

Ortak açıklamanın devamla şunlar kaydedildi: "FIDH ve OMCT olarak eleştiriye muhtaç terörle mücadele kanunu çerçevesinde Kürtlerin, insan hakları savunucularının ve gazetecilerin keyfi gözaltı, tutuklama ve mahkumiyet dahil adli tacizin her türünün Türkiye'de son derece yaygın olduğunu hatırlatmak istiyoruz. FIDH ve OMCT olarak yukarıda bahsi geçen 16 gazetecinin keyfi olarak tutuklanmasını ve Türkiye'deki diğer gazetecilere yönelik yargı tacizinin yanı sıra basın özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüklerini meşru olarak kullanmalarından dolayı cezalandırılmalarını şiddetle kınıyoruz. Örgütlerimiz, Türkiye'deki yetkilileri, ülkede keyfi olarak tutuklu bulunan tüm gazetecileri derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırıyor. FIDH ve OMCT ayrıca yetkilileri, Türkiye'deki tüm gazetecilerin meşru görevlerini misilleme korkusu olmadan ve adli taciz de dahil olmak üzere tüm kısıtlamalardan arınmış olarak yapabilmelerini sağlamaya çağırıyor. Son olarak, örgütlerimiz, tehlikeli dezenformasyon yasa tasarısından duydukları endişeyi dile getiriyor ve Türkiye'deki yetkilileri yasayı çıkarmaktan kaçınmaya ve her koşulda basın özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüğü hakkına saygı gösterilmesini ve korunmasını sağlamaya çağırıyor.”