Pir: Türkiye için geri dönüşü zor bir sürece girdik

HDP Amed Milletvekili Ziya Pir, Türkiye’nin Şengal ve Rojava’yı bombalayarak koalisyon güçleri ve Kürtlerin nabzını yokladığını, ancak bunun geri dönüşü zor bir süreç olacağı değerlendirmesi yaptı.

HDP Amed Milletvekili ve NATO PA Alt Komite Başkan Yardımcısı Ziya Pir, Türk devletinin Şengal ve Rojava’ya saldırısını, Güney Kürdistan ve Rojava’ya dönük yapılması planlanan sınır dışı kara operasyonunu ve 13 yıl aradan sonra Türkiye’nin tekrardan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) tarafından siyasi denetim altına alınmasını ajansımıza değerlendirdi.

‘ULUSLARARASI HUKUK HİÇE SAYILIYOR’

Türkiye’nin askeri harekat düzenlediği ülkelerin topraklarını işgal ettiğini ve hiçbir teamülü yerine getirmediğini söyleyen Pir, “Bir ülke düşünün başka bir ülkenin topraklarına girip orada operasyon yapıyor. Operasyon yaptığı ülkelerin bundan haberi dahi yok. Bu o ülkelerin egemenliğini hiçe saymaktır. Birkaç sene önce Rusya Ukrayna topraklarına girdi. Sonra da savaşa girişti ve Kırım’ı aldı. Uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bunu yaptı. Aynısını Türkiye şu an yapıyor. Irak ya da Rojava toprak bütünlüğü olarak bakarsak Suriye topraklarına giriyor. Rusya Ukrayna’ya girdiğinde NATO, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından kınamalar yayınlanıyordu. Türkiye’ye ile ilgili henüz bir şey yapılmadı. Türkiye illegal bir şekilde Rojava’ya ve Şengal’e saldırmış durumda. Oradaki egemenliği hiçe saymış durumdadır. Dolayısıyla uluslararası hukuku hiçe saymış durumdadır” değerlendirmesi yaptı.

‘NATO PA TOPLANTISINA YANSIYACAK’

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye’yi yeniden denetleme sürecine alınmasını da değerlendiren Pir, “2004’te Türkiye’nin monitoring sürecinden, yani denetleme sürecinden çıkarılmıştı. İlk defa bir ülke çıkarıldıktan sonra o sürece tekrar alınıyor. Türkiye de o sürece alındı. Bu da şu anlama geliyor. Türkiye demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında şaibelidir. Durumu insan hakları standartlarına uygun değildir. Uluslararası hukuka aykırılık vardır. Bunun aynısı da askeri anlamda devam ettiriyor. Rojava ve Şengal’e saldırılarla da devam ettiriyor. Bu kabul edilebilir şey değil. Uluslararası hukuk ve NATO hukuku açısından kabul edilir bir şey değil. Bunun elbette Mayıs sonunda NATO PA’nın bahar toplantısında yansıması olacaktır” ifadelerini kullandı.

BARZANİ’NİN AÇIKLAMASI ‘TALİHSİZ’

KDP’nin Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırılar sonrası yaptığı açıklamaları “talihsiz” olarak değerlendiren Pir, “PKK’nin oradaki varlığından dolayı Türkiye saldırıyor demesi trajik bir açıklamadır Sayın Barzani açısından. Biz şunu beklerdik. Ve doğru olan da ‘Burası bizim ülkemiz bizim topraklarımız Türkiye’nin bizim iznimiz olmadan buraya saldırmasını biz kabul etmiyoruz’ demesiydi. Orada şehit düşenlerin bir kısmı da peşmerge. Barzani’nin böyle bir açıklama yapması talihsizlik” diye konuştu.

‘TÜRKİYE DAİŞ’İN YANINDA YER ALDIĞINI GÖSTERDİ’

Şengal’e yapılan saldırının bir başka amacının da koalisyon güçlerinin tepkisini ölçmek olduğunu kaydeden Pir, “Türkiye Kürdistan’ın dört parçasından gelecek tepkileri ölçmek istiyor. Eğer ciddi anlamda bir tepki gelmez ise özellikle koalisyon güçlerinden tepki gelmezse, ki bize göre gelmesi gerekiyor. DAİŞ’e karşı büyük bir savaşı yürüten güçlere Türkiye’nin savaş açması ‘Biz DAIŞ’e karşı savaş açanlara savaş açıyoruz. Dolayısıyla DAIŞ’in yanında yer alıyoruz’ anlamına geliyor. Koalisyon güçlerinin bu duruma çok sert tepki vermesi gerekiyor. Bizim beklentilerimiz de o minvalde. Koalisyon güçlerinin tepki vermemesi durumunda Türkiye bundan sonra bu adımlarını daha ileriye götürebilir” değerlendirmesi yaptı.

‘GERİ DÖNÜŞÜ ZOR BİR SÜREÇ OLUR’

“Türkiye’nin hava saldırısı aslında koalisyon güçlerine bir uyarıydı. Oradan gelecek tepkiye göre bir kara operasyonu hazırlığı yapmayı planlıyor Türkiye” diyen Pir, şöyle devam etti: “Türkiye havadan bombalamalara devam edebilir. DAIŞ’e eskiden olduğu gibi silah vermeye devam edebilir. Ya da sınır ötesine karadan da operasyon yapabilir. Bu geri dönüşü zor bir süreç olur. Türkiye, Güney ve Batı Kürdistan’a ciddi bir yönelme içerisine girecektir bu saatten sonra. Bu da Türkiye’nin girdiği kaosun devamı niteliğindedir. Türkiye’den karadan kesinlikle Irak ve Rojava’ya girmemelidir. DAİŞ’ın yanında yer almamalıdır. Daha aklı selim davranıp bu saldırıları durdurması gerekiyor.”