'PKK Yasağı' forumu: Kürtlere hukuksuzluğa son verin

'PKK Yasağı' forumunda konuşan VDJ Başkanı Joachim Kerth-Zelter, Alman hükümetine “Kürtlere hukuksuzluğa son verin” çağrısı yaptı, "Asıl terörist sivilleri katledendir" dedi.

Almanya’nın başkenti Berlin’de insan hakları kuruluşlarının temsilcileri, hukukçular ve PKK yasağının mağdurları“28 Yıllık PKK Yasağı: Şimdi Biz Konuşuyoruz” isimli forumda bir araya geldi. Rosa Lüksemburg Vakfı’nın eski binasında bulunan konferans salonunda gerçekleşen forumda iki gün boyunca PKK yasağı birçok açıdan ele alınıyor.

Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları Hukukçular Birliği (ELDH), Demokratik Hukukçular Birliği (VDJ), Demokrasi ve Temel Haklar Derneği, Azadî Derneği ve Uluslararası Hukuk ve Demokrasi Derneği'nin (MAF-DAD) organize ettiği foruma Kürdistanlı aktivist, siyasetçilerin yanı sıra Alman insan hakları savunucuları ile aktivistler de ilgi gösteriyor.

JÜRİ İZLİYOR

PKK yasağının hem Kürdistanlılara hem de Alman toplumuna verdiği zararlara dikkat çekilen forumda, dile getirilen mağduriyetler ile yürütülen tartışmaları izleyen bir jüri kurulu da yer alıyor. Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Doktorlar'dan (IPPNW) Dr. Gisela Penteker, Siyaset Bilimci Heinz Michael Vilsmeier ve Demokrasi ve Temel Haklar Derneği’nden Sebastian Bähr’dan oluşan jüri, iki gün boyunca dile getirilen konuları daha sonra rapor haline getirip yayımlayacak.

'KUŞAKTAN KUŞAĞA MAĞDURİYET'

Forum, MAF-DAD adına Besra Güler’in açılış konuşmasıyla start aldı. Kürtlere karşı kriminalizisyon siyasetinin birçok kesime zarar verdiğini belirten Güler, bu zararlar kuşaktan kuşağa mağdurlar ortaya çıkardığını söyledi. Bu zararları ayrıntılı olarak dile getireceklerini belirten Güler, katılımcılara forumun programına ilişkin bilgi verdi. Forumun ikinci gününde özellikle uzmanların yasağı birçok açıdan ele alacağını aktaran Güler, Belçika ve Hollandan’dan gelen hukukçuların Alman devletinin 29 yıldır sürdürdüğü bu siyaseti değerlendireceğini bildirdi.

‘ÖZGÜRLÜK SAVAŞLARINA TERÖRİST DENİLİYOR’

Forumun organizatörlerinden Demokratik Hukukçular Birliği (VDJ) Başkanı Joachim Kerth-Zelter ise 26 Kasım 1993’te ilan edilen PKK yasağıyla başlayan sürecin ardından Alman devletine sert eleştiriler yöneltti. 26 Kasım 1993’te Alman İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla ilan edilen PKK’nin faaliyetlerine yönelik yasağın geçen yıllar içinde sürekli genişletildiğini, PKK’nin AB’nin “Terörist Örgütler Listesi”ne alındığını belirten Kerth-Zelter, “terörizm” kelimesinin göreceli olduğuna vurgu yaptı. 

Alman Hukukçu Kerth-Zelter “Özgürlük hareketleri teröristlikle damgalanıyor. Ama bana göre sivil insanlara yönelik bombalı saldırılar gerçekleştirenler teröristtir” diye konuştu.

'TÜRK DEVLETİ KÜRT SİVİLLERİ KATLEDİYOR'

PKK yasağının ilan edildiği 1993’ten bu yana Türkiye ve Kürdistan’da ciddi değişimlerin yaşandığını belirten Kerth-Zelter, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtlere yönelik savaş çok boyutlu hale geldi. Geçen yıllar içinde Kürt şehirleri bombalandı. Son yıllarda ise Kürt siviller Türk devletinin SİHA’larıyla katledildiler. Kürtlere yönelik savaş bu kadar derinleşmesine rağmen PKK Almanya’da hâlâ yasaklı ve hâlâ AB’nin terörist örgütleri listesinde. Bence bu siyaseti değiştirmek için en uygun zaman bu zaman.”

Almanya’da yargılanan Kürt siyasetçi ve aktivistlere yönelik hukuksuzluğa da dikkat çeken VDJ Başkanı Kerth-Zelter, devamla şöyle konuştu: “Bu insanların Almanya çıkarlarına yönelik hiçbir tehdidi yoktur, hiçbir terör saldırısı girişiminde bulunmamışlardır. Fakat buna rağmen ‘terörist’ denilerek yargılanıyorlar. Bu hukuksuzluk artık son bulmalı.”

'DUSSELDORF’TA PKK’NİN TASFİYE EDİLMESİ HEDEFLENDİ'

Forumun ilk oturumu MAF-DAD Başkanı Heike Geisweid’in moderatörlüğünde gerçekleşti. Bu oturumda söz alan YEK-KOM eski Başkanı Mehmet Demir, Halim Dener İnisiyatifi’nden Hartmut Brückner, Gazeteci, Tarihçi Dr. Nick Brauns, Aktivist Mustafa Tuzak ve Amed Ahmed’in babası Melek Zahir Ahmed, tanıklık ettikleri süreçleri aktardı.

İlk söz alan Mehmet Demir, 1979’da Almanya’da ilk kez dernek kurduklarını belirterek 1980’lerdeki örgütleme çalışmaları ve Alman devletinin yaklaşımını ayrıntılı biçimde izleyicilere anlattı. Demir, konuşmasının devamında; aralarında Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan ve Hüseyin Çelebi’nin de bulunduğu PKK kadro ve taraftarlarına dönük 1988 yılında Düsseldorf’da başlayan yargılamalarda yaşananlara dikkat çekti.

PKK’nin, Düsseldorf yargılamalarında tasfiye edilmesinin hedeflendiğini ifade eden Demir, “Bu davadan çıkan 900 sayfalık karar daha sonraki yıllarda getirilen yasağa dayanak olarak gösterildi” dedi. 26 Kasım 1993’teki yasak sürecini de ayrıntılı olarak anlatan Demir, “O dönem kapatılan 29 derneğe halkımız sahip çıktı ve oturma eylemleri başlattı. Ardından da Alman devleti geri adım atarak PKK’nin yasaklandığını ve derneklerin kapatılmayacağına karar verdi” diye konuştu.

'DEVLET DENER’İN KATİLİNİ AKLADI'

Halim Dener İnisiyatifi adına söz alan Hartmut Brückner ise üzerinde ERNK bayrağı bulunan afişi astığı gerekçesiyle 1994 yılında Hannover’de polis tarafından katledilen Halim Dener’in hayatını anlattı. Binlerce kişinin Dener’in cenaze törenine katıldığını hatırlatan Brückner, katil polisin mahkeme tarafından nasıl aklandığını ayrıntılı biçimde aktardı. Dener’in katledilmesinin ardından da polisin Hannover’de Kürtlere ve Kürtlerle dayanışma içinde bulunan Alman sol gruplara yönelik baskılarına devam ettiğini belirtti.

'KÜRTLERİN FUTBOL OYNAMASI BİLE YASAKLANDI!'

Junge Welt gazetesinin yazarı Dr. Nick Brauns ise PKK yasağı getirilmeden önce Alman medyasının yasak için atmosferi hazırlandığını söyledi. Saddam rejiminin katliamlarına da dikkat çeken Dr. Brauns, “Daha sonra ise PKK’ye yönelik bir linç başlatıldı. Türk basınında çıkan PKK haberleri neredeyse olduğu gibi Alman medyasında de yer almaya başladı” dedi.

PKK yasağıyla birlikte Kürt takımlarının futbol maçlarının da yasaklandığını hatırlatan Brauns, şunları anlattı:

“Ben o zaman Münih’te yaşıyordum ve yasağı en sıkı şekilde Bayern eyaleti uyguladı. Bayern’de PKK ve Kürdistan ile ilgili her şey yasaktı. Her yerde Kurdistan Report dergisi serbest olmasına rağmen Bayern’de ise içinde gerilla fotoğraflarının bulunduğu gerekçesiyle yasaklandı. Söz konusu fotoğrafların Frankfurter Rundschau gazetesinden alındığını, bu gazetenin de yasaklanması gerektiğini belirterek yasağı mahkeme taşıdık. Mahkemeye daha sonra, ‘Frankfurter Rundschau bu fotoğrafları Alman kamuoyunu bilgilendirmek için, Kürdistan Report ise ‘terörist bir örgüt’ün propagandası için kullandı' diyerek yasağın sürmesini istedi.”

'AMED’İN ÖLÜMÜ HÂLÂ AYDINLATILMADI'

Forumda daha sonra 2018 yılında Kleve cezaevinde çıkan yangında yaşamını yitiren Amed Ahmed’in babası Melek Zahir Ahmed söz aldı. Oğlunun ölümünün hâlâ aydınlatılmadığını ve Alman devletinin bu olayda ciddi biçimde ihmali bulunduğunu aktaran Ahmed, “Oğlum aranan bir Malili genç diye gözaltına alındı ve cezaevine konuldu. Fakat oğlumun bu olayla uzaktan-yakından benzerliği yoktu ve ayrıca Suriye vatandaşıydı, aranan ise Mali vatandaşıydı” diye konuştu.

Ahmed “Bana oğlumun kendisini yaktığını söylediler, buna inanmadığımı kendilerine bildirdim. Kendilerine cezaevinde hiç mi yangın alarmı yoktu ya da neden erken müdahale etmediniz, diye sordum, bana inandırıcı yanıt vermediler. Görüştüğüm bakan bana önce suçlu olduklarını söyledi, daha sonra ise bunu inkâr etti. Açtığımız dava henüz sonuçlanmadı. Fakat şunu söyleyebilirim; polisin katlettiği veya cezaevinde karanlık biçimde gerçekleşen ölümler ırkçılığın en açık göstergesidir.”

Forumun bu bölümünde son olarak 129b maddesinden yargılanan Kürt Aktivist Mustafa Tuzak söz aldı. Tuzak, gözaltına alınış sürecini, karşılaştığı hukuksuzlukları ve yargılama sürecini aktardı. Ardından da konuşmacılar, izleyicilerin sorularını yanıtladı.

Öğleden sonraki bölümlerinde ise 129 maddesinden yargılanan aktivistler, PKK yasağı gerekçe gösterilerek oturum müsaadeleri iptal edilen ve Alman vatandaşlığı verilmeyen Kürdistanlıların yanı sıra Alman devleti tarafından kriminalize edilen Kürt kurumlarının temsilcileri söz alacak.