Qasimlar Êzidîlerin ocağını söndürdü!

Şengal’de ne kadar güç ve silahlı grubun var ve bunlar Êzidxan için ne ne yaptı?

Şengal şehrinde toplamda yedi grup ve iki güç bulunmakta. Bu gruplar şimdiye kadar Şengal’i özgürleştirme ve savunma konusunda ne yaptılar ve sonuç olarak Şengal’i ne kadar savunup korudular? Êzidîlerin dediği gibi, eskisi gibi tekrardan Zivingê ağacının altında toplanmalıyız.

Şengal şehri veya bölgesi coğrafi olarak Musul-Irak’a bağlı. Her ne kadar 2003 yılından bu yana KDP veya Kürdistan Bölgesel Hükûmeti Irak’ın 140. Maddesi kapsamında Şengal, Kerkük, Xaneqîn, Celawla ve Maxmur’u bölgeye bağlamak istese de, bu çabaları sonuçsuz kaldı. Mesut Barzani 2003 yılında Kürdistan Bölgesel Hükûmeti Başkanı olarak seçildiğinde, verdiği ilk söz bu adı geçen bölgelerin Güney Kürdistan’a bağlanacak olmasıydı. Ama bugüne kadar bu söz veya kararını uygulayabilmiş değil. Bu yüzden de Şengal nereye bağlı veya savunmasından kim sorumlu gibi sorular karşısında, ne Irak hükûmeti ve ne de Güney Kürdistan hükûmeti ciddi bir şekilde Şengal’e sahip çıkmadı. Bunun ispatı ise 3 Ağustos 2014’teki 73. Fermandır. DAİŞ çeteleri Şengal’e saldırdığında , Şengal kimsenin olmadı, diğer bir deyişle, sahipsiz kaldı.

DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldırdığında, Irak ordusundan 5 bin asker, 12 bin KDP peşmergesi ve binlerce ağır silah Şengal’de bulunmaktaydı. KDP bu ağır silahları kendisiyle beraber Şengal’den çıkardı. Ne yazık ki Şengal halkını savunmak için bir tane mermi bile sıkmadı. Bu yüzden binlerce Êzidî katledildi, Êzidî kadın ve anneler pazarlarda satıldı. En vahşi katliam ise Koço köyünde yapıldı. Bu köyde kimse kendini savunamadı ve Koço köyünün bütün sakinleri katledildi. Çeteler sağ kalan köylüleri de kendileriyle götürüp, onları ağır işlerde çalıştırdı.

Dünyanın gözü önünde Êzidîler katledildiğinde DAİŞ çetelerinin kabusu olan HPG ve YJA-STAR gerilları ile YPG savaşçıları, Şengal’e doğru yola çıktı. 3 Ağustos’tan önce 12 HPG ve YJA-STAR gerillaları Dewrêşê Evdî ve Edûlê destanında nasıl ki Dewrêş ve 11 süvarisi binlerce düşmana karşı savaştıysa, 12 gerilla da aynı sorumluluk ve anlamla Şengal halkının özgürleştirilmesi için inisiyatif aldı. Bu yüzden de 12 gerilla 12 süvari gibi adlandırılıyor. Silahlı güçler Şengal’den kaçtığında, bu 12 süvari Şengal’i savunmak için kalkan görevi gördü. Her ne kadar Şengal halkı gerillayı yakından görmemiş ise de, bir zamanlar güvendikleri güçler Şengal’den kaçınca bu 12 süvari bunlara karşıt olarak düşmana doğru yol alıyordu. Bu da Êzidîlerin tekrardan 12 süvariye inanmalarının önünü açtı. Ama bu 12 süvari harekete geçmeden önce 3 tanesi KDP tarafından tutuklandı. Bu yüzden 12 değil de, 9 süvari tekrardan Musul Ovası'nda Şengal dağ silsilesi boyunca Derwêşê Evdî Destanı'nı tekrardan canlandırmak istedi.  Bu 9 süvarinin sadece kaleşnikof silahları ve fedakarlıkları vardı.

ŞENGAL DİRENİŞ BİRLİKLERİ (YBŞ)

Halk her fermanda ona kucağını açan Şengal Dağı’na tekrardan vardığında, yine aynı incelikle karşılaştı. 9 süvari çetelerin dağın içine girmemeleri için en stratejik yerleri tuttular. Silahlı Êzidî halkı ve silahı olmayıp kendi halkı için tarihi görevini yerine getirmek isteyen halk, süvarilere omuz verip, direniş mevzilerinde yerlerini aldılar. O dönemde süvarilere omuz veren halk, Êzidî gençlerden oluşan bir savunma gücü kurmak istedi. Eylül 2014’te, fermanın üzerinden bir ay geçmeden, Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) adında bir güç kurdular. Dış güçlerden ümidini kesen Êzidî gençler YBŞ saflarına katılmaya başladı. YBŞ  kuruluşunda, "fermanın cevabıyız" diyerek, bedenleriyle fermanı durduracaklarını belirtti. Acaba neden YBŞ kuruldu? Êzidî halkı birkaç saat içinde silahlı güçler tarafından savunmasız bırakılarak, DAİŞ çetelerinin insafına bırakıldı. Yıllarca KDP ve Irak ordusu için askerlik görevini yerine getiren Êzidî halkı, kimsenin onları savunmadığını ve Şengal’e sahip çıkacak kimsenin olmadığını gördü. Barzani fermandan önce Şengal’in kendisinin namusu olduğunu söyledi ama bir gece ansızın arkasına bakmadan kaçtı. Bu yüzden de YBŞ mecburiyetten kuruldu. Êzidxan gençlerin kendi halk ve toprağını savunması için, kandırılmamak için YBŞ’nin kurulması kararı verildi.

ŞENGAL KADIN BİRLİKLERİ (YJŞ)

Fermanda en fazla katledilen ve kaçırılanlar ise  Êzidî kadınlarıydı. Çetelerin eline geçmemek ve Tawusê Melek inancından dönmemek için yüzlerde kadın kendisini kayalıklardan ve uçurumlardan attı. Esir alınan Êzidî kadınlar da insanlık ve demokrasi adıyla anılan 21. yüzyılda pazarlarda satıldı. Sistem Êzidî kadınlarda ne irade ne de inanç bırakmıştı. Süvarilerin yanında gelen kadınların çetelere karşı savaşması, Êzidî kadınlarına büyük umut kaynağı oldu. Aynı zamanda halkı kurtarmak ve İnsanlık Koridorunun açılması sırasında Kadın Direniş Birlikleri de (YPJ) çetelere karşı savaştı. Êzidî kadınları da artık bu kadınlar gibi direniş mevzilerinde yerini alabileceğine inandı. Êzidî kadınları 2015 yılında Kadın Direniş Birlikleri-Şengal (YPJ-Şengal) adıyla kendini örgütledi. Kısa bir süre sonra ise Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) adıyla isim değişikliğine gitti. YJŞ o dönemde esir alınan ve pazarlarda satılan Êzidî kadınlarının intikamı için ordulaşma kararı verdiğini açıkladı.

Şimdiye kadar YBŞ ve YJŞ Şengal şehir merkezi, Xanesor ilçesi, Dohula, Boruk, Digur, Barê, Kersê, Çilmêran, Behreva, Medîban, Kolik, Xeyalê, Sikêniyê, Cîdalê köyleri, Şengal Dağı’nın tamamı ile Şengal ve Reqa arasındaki yolu özgürleştirmiş. Her ne kadar bazı yer ve köylerde farklı güçler bulunsa da, YBŞ-YJŞ güçleri bu köy ve kasabaları DAİŞ’ten temizlemiş. DAİŞ çetelerine karşı YBŞ-YJŞ’nin 39 kilometrelik bir sınırı bulunmakta. Haşdi El-Şahbi bölgeye gelene kadar 11 ay boyunca HPG ve YBŞ Şengal şehrinde DAİŞ çetelerine karşı göğüs göğüse çarpıştı.

ŞÊX XEYRÎ GRUBU

Bunlar güç değil de, cemaat veya grup idi. Bu grubun önderi de  Şêx Xidir Ailesi'nden Şêx Xeyrî idi. Siba Şêx Xeyrî köyündeki Qeyrani aşiretinden Êzidîler toplandı. Ferman döneminde kendi imkanlarıyla grup kurdular ve Quba Şêsems yanında yer aldılar. HPG ve YBŞ ile ilişkileri vardı. Siba Şêx Xidir, Sikêniyê, Xeyalê, Cîdalê köyünü savunarak, halkı Şengal Dağı’ndaki Şîlo Vadisi'ne (Şehitler Vadisi) ulaştırdılar. Uzun bir süre boyunca HPG ve YBŞ güçleriyle beraber DAİŞ’e karşı savaştılar. Şîlo Vadisi çetelerden temizlenince, Şêx Xeyrî DAİŞ’in bi havanıyla yaralanıyor. Şengal’den çıkış yapılacak bütün yollar kapalı ve tedavi imkânları çok az olduğu için bütün müdahalelere rağmen Şêx Xeyrî şehit düştü. Şehit düşmesinden sonra  HPG ve YJŞ güçleri bir helikopter ayarlayıp Şêx Xeyrî’nin cenazesini Şêxan’a gönderip, Êzidîlerin en kutsal yerlerinden biri olan Laleş’te son yolculuğuna uğurluyor. Şêx Xeyrî şehit düştükten sonra, grupta liderlik yapacak kimse bulunmadığı için, bu grup dağılıyor. Bu grubun bir kısmı YBŞ’ye katılıyor. Şimdiye kadar KDP’ye karşı olup, KDP’yi kabul etmiyorlar. Haziran 2016 yılında DAIŞ çeteleri Şêx Xeyrî grubuna saldırıyor ve grup bu saldırıları geri püskürtüyor. Şu an bu grubun lideri Şêx Xeyrî’nin yeğeni Merwa’dır.

QASİM ŞEŞO

Süvariler ve Êzidî halkının siperde olduğu zamandan YBŞ’nin kuruluşuna kadar Qasim Şeşo "biz Êzidî halkı olarak YBŞ’yi kurduk" deyip, kendisini YBŞ komutanı olarak tanıtıyordu. 2014 yılında Barzani PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan ile iletişime geçip, kendisinin Şengal’e bir grup pêşmerge göndereceğini ve HPG’nin bunları korumasını istedi. O dönemlerde bu pêşmerge grubu helikopter ile Şengal Dağı'na getirildi. HPG’nin yanında mevzilendiler. Şengal şehrinin özgürleştirilmesine kadar pêşmerge ve HPG gerillarının mevzileri yanyana idi. Pêşmerge grupları geldikten sonra Qasim Şeşo YBŞ’den ayrılıp, pêşmerge adıyla hareket etti. Şeşo karar, maddi yardım ve silah yardımı konusunda Pêşmerge Bakanlığına bağlandı. Şeşo’nun 12 bine yakın Êzidî pêşmerge gücü var. Merkezleri ise köy veya Şerfedîn’dedir. HPG, YJA-STAR, YPG ve YPJ güçlerinin açtığı İnsalık Koridorunu sayesinde canını kurtaranlardan birisi de Qasim Şeşo’dur.

Şimdiye kadar Şengal’in herhangi bir köy ve bölgesi Qasim Şeşo tarafından kurtarılmamış. 12 bin kişilik gücü, onun şahsi çıkarını korumakta.

ÊZİDXANE SAVUNMA GÜCÜ (HPÊ)- HEYDER ŞEŞO

Şengal şehir merkezi HPG ve YBŞ tarafından özgürleştirildikten sonra, Heyder Şeşo YBŞ komutanlarıyla toplantı alarak, bir güç kurması istediğini ve YBŞ ile ortak hareket ederek DAİŞ’in elindeki köyleri özgürleştirmek istediğini söyledi. Bir süre sonra Heyder 4 bin kişilik bir güce sahip oldu. Ama Heyder’in her bir askeri, silah, yemek ve yatak ihtiyacını evlerden karşıladı. 2015 yılında KDP asayişi onu Duhok’un Sêmêlê ilçesinde gözaltına aldı. 20 güne yakın gözaltında kaldı. Serbest bırakılmadan önce basına bir açıklama yapıp bundan sonra Kürdistan Bölgesi emir ve talimatlarına göre hareket edeceğini açıkladı. Bu söyleminden sonra askerleri yavaş yavaş HPÊ’den ayrılmaya başladı. Bir süre sonra askeri gücü bin kişiye kadar düştü. 13 Mart 2017'de Heyder resmi bir açıklama ile artık gücünün Pêşmerge Bakanlığına bağlandığını duyurdu. Her ne kadar adında Êzidxan olsa da, özellikle son iki açıklamasından sonra Êzidî halkı ondan koparak artık ona inanmamaya başladı.

Heyder Şeşo şimdiye kadar hiçbir yerde savaşmayıp, Şengal’in bir köyünü bile çetelerden temizlememiş.

QASIM DIRBO

Ferman döneminde Qasim Dirbo kendi çevre ve ailesinden 20 kişiyi toplayarak, kendini bir güç olarak tanıttı. Her ne kadar kendisini güç olarak duyurmuşsa da, askerleri YBŞ savaşçıları ile beraber nöbet tutarak, DAİŞ’e karşı yapılan eylemlerde yer aldı. 2014’te KDP pêşmergeleri Şengal’e geldikten sonra pêşmerge olarak kendisini kayıt etti. Şu an kendisini tugay olarak örgütlemiş durumda. 80-100 kişilik bir gücü var.

QASIM SIMÊR

Fermandan sonra Güney Kürdistan’a giderek orada Rûdaw’a katıldı. HPG ve YPG güçleri tarafından açılan İnsanlık Koridorunu inkâr ederek, o koridorun pêşmergeler tarafından açıldığını ileri sürdü. Sonrasında Şengal’e dönerek, Qasim Şeşo’nun yanında yer aldı. Şimdiye kadar Qasim Şeşo ile beraber hareket etmekte ve tugay sorumlusu olarak biliniyor. Simêr çevresinden kimseyi toplamayıp, Qasim Şeşo grubuna katılmış bulunmakta.

QASIM ŞIVAN

Fermandan önce bir görev ve örgütü yoktu. Ferman döneminde oğlu Azad Qasim YBŞ saflarına katılınca, o da 40-50 kişilik bir güç kurarak, YBŞ’ye yakın durdu. Çoğu zaman cephanesini YBŞ’den temin ediyordu. Bu grup birkaç defa YBŞ ile DAİŞ çetelerine karşı savaştı. Grup olarak da DAİŞ çetelerine karşı birkaç defa özgün eylem de yaptılar. Fermandan sonra Şengal’e gelen pêşmerge, Qasim Şivan’dan grubuyla beraber pêşmergeye katılmasını istedi. Şivan bu isteği reddedip, "halkımı satan kişilerle adımın anılmasını istemem" dedi. 2017 yılına kadar kendi başına çalıştı ve hiçbir güçten yana olmadı. Haşdi El-Şahbi Şengal’e gelince grubuyla beraber onlara katıldı. Şimdiye kadar da onlarla beraber hareket etmekte.

XELET MURAT ITO

Fermandan önce Demokrat ve Özgür Êzidîler Hareketi'nde (TEVDA) çalışma yürütüyordu. Oğlu Raîd ise TEVDA’nın şoförü idi. Xelef Murat birçok yerde KDP’ye olan karşıtlığını dile getiriyordu. Fermandan sonra 20-30 kişilik bir grubu vardı. O zamanlar kendini özgün ve bağımsız olarak tanıttığı için, Qasim Şivan da onunla hareket ediyordu. Pêşmerge Şengal’e geldikten sonra Xelef Murat grubuyla beraber KDP’ye katılıyor ve Qasim Şivan ise bu sebepten dolayı ondan ayrılmakta ve KDP’yi reddetmekte. O da Qasim Şeşo’ya bağlı pêşmergelere katılarak, tugay olarak kendisini örgütlüyor. Xelef grubu kendi köyünde olup, sadece Nisêriyê köyünü savunmakta. Bir defasında medya üzerinde babasını eleştirerek, “Babam neden bana Qasim ismini vermedi? Çünkü KDP’ye bağlı bütün grupların adı Qasim iken benimkisi Xelef’tir” demişti.

SONUÇ

Genel olarak Qasim adıyla Şengal’de 6 tane grup bulunmakta. Bu gruplar direkt KDP’ye bağlı olup, talimatları oradan almakta. Son iki yıl boyunca bu gruplar hiçbir şey yapmamış. Sadece isimleri ve tugayları bulunmakta. KDP ayrı ayrı askeri örgütlenmeler ile halkın ortak ve güçlü bir güç kuramaması için Şengal halkının iradesini parçalamakta. Bu yüzden de böyle kirli bir siyaset yapmakta. KDP Êzidîleri her zaman parçalı bir yapıda tutarak birleşmemelerini istiyor; dışarıdan daha kolay kontrol ederek kendi isteklerine göre yönetmeyi hedefliyor.