YSK’nın Fransa’nın Lyon ve Strasbourg kentlerinde 16 Nisan referandumu için oy kullanma yeri olarak AKP’nin yandaş örgütü olan DİTİB’i belirlediğini kaydeden HDK-Fransa, bu karar ile YSK’nın inandırıcılığını yitirdiğini, AKP iktidarının bir aparatı olduğunu belirtti.

Yazılı bir açıklama yapan Halkların Demokratik Kongresi (HDK)-Fransa, şunlara dikkat çekti: “Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Lyon ve Strasbourg kentlerinde referandumda oy kullanma yeri olarak AKP’nin yandaş örgütü olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ni (DİTİB) belirlemiştir. YSK hızla bir yasa değişikliğine gitmiş, ibadethanelerin spor ve konferans salonlarına sandık kurulabileceği düzenlemesi yapmıştır. Bu karar şahsında bir daha ilan ediyoruz; YSK tarafsızlığını, inandırıcılığını yitirmiş AKP iktidarının bir aparatı olmuştur.

AKP/Erdoğan diktasının tüm halkımıza oylatmaya çalıştığı tek adam rejimine karşı ‘Hayır’ diyenlere yönelik baskı, şiddet, hile ve devlet terörünün başka bir biçimi de Lyon ve Strasborug’ta DİTİB’e ait mekana oy sandıklarının kurulmasıdır.

AKP/Erdoğan diktatörlüğünün evrensel hukuk ve her türlü etiği tanımadığı, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenleri olan BİZ’ler için kralın çıplak olduğu gerçeği kadar yalın bir gerçektir.

Türk devletinin uygulamalarına muhalif olan tüm güçler; Kürtler, Aleviler, Ermeniler, sosyalistler, aydınlar ve ilericiler DİTİB’i yakından tanıdıkları gibi Avrupa devletleri tarafından da MİT’e hizmet eden bir casus örgütü olduğu belgelenmiştir.

DİTİB, Türk İslam Sentezi politikasının bir aracı olmuş, AKP’ye muhalif kesimler hakkında bilgiler toplamış ve bunları Türk devletine bildirmiştir.

DİTİB, politik İslamcı yapıların devlet eliyle örgütlenmesi, ihtiyaç duyduklarında harekete geçirmesinde rol oynamıştır. Tarafsız olduğu büyük bir yalandır. Seçim dönemlerinde AKP propagandası yaptığı gibi DİTİB’e bağlı camilerin önlerinden AKP’ye oy verenler sandığa taşınmıştır.

AKP, DİTİB’e oy sandıkları kurarak suçlarına bir yenisini eklemektedir. Bu karar hukuksuz, keyfi, baskıcı, anti-demokratik bir dayatmadır.

AKP’nin tek adam rejimine ‘HAYIR’ diyeceklerin iradesine yönelik baskıdır.

Alevi inancına sahip insanlara yönelik büyük bir zorbalıktır.

AKP/Erdoğan diktatörlüğü de çok iyi biliyor ki ne Kürtler ne Aleviler, ne Ermeniler ne de diğer muhalifler, baskı, zulüm, hukuksuzluk karşısında asla biat etmediği gibi iradelerini de teslim etmemiştir. Tek başına referanduma yönelik bu baskı ve hile dahi ‘HAYIR’ demek için bin birinci sebebimizdir.

Hukuksuzluk, zulüm ve baskı üzerine kurduğunuz düzen sonsuz değildir. 16 Nisan’da üçüncü cemrenin düşeceği oy sandıkları halklarımız ve inançlarımızın baharı olacaktır.”