Roboski İçin Adalet Girişimi: AİHM kararı kabul edilemez

Roboski İçin Adalet Girişimi, AİHM’in Roboski Katliamı için yapılan başvuruyu iptal etmesine tepki gösterdi. Ailelerin acısının katlandığını belirten Girişim, 'adalet sağlanana kadar mücadele' mesajını verdi.

Roboski İçin Adalet Girişimi, 28 Aralık 2011 tarihinde Türk ordusunun bombardımanı sonucunda çoğu çocuk 34 sivilin katledilmesine ilişkin başvuruya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından iptal kararı verilmesine tepki gösterdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde düzenlenen toplantıda basın açıklamasını İHD Ankara Şube Yöneticisi Nuray Çevirmen okudu.

'GENELKURMAY ESAS ALINDI!'

Çevirmen, kararın bu şekilde sonuçlanmasını kabul etmeyeceklerini, 18 Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi'ne 34 avukat tarafından, 14 başvurucu adına yapılan başvuruyu hatırlattı. Çevirmen, “18 Temmuz 2014’de Anayasa mahkemesine 32 avukat tarafından, on dört başvurucu adına Anayasa’nın kişi dokunulmazlığını ve maddi ve manevi bütünlüğünü koruma altına alan 17’nci Maddesinin ihlali üzerinden bireysel başvuruda bulunuldu” dedi.

Bu başvurunun ardından Anayasa Mahkemesi'nin Adalet Bakanlığı'ndan savunma talep ettiğini belirten Çevirmen, “Verilen savunmada Genelkurmay Başkanlığı'nın yazısı esas alınmış, ‘Daha sonra bir hata olduğunun anlaşılması, kullanılan gücü otomatik olarak haksız hale getirmez. Aksini düşünmek, devlete ve kanun adamlarına görevlerini yaparlarken, belki de kendilerinin ve diğerlerinin yaşamlarına zarar verebilecek gerçekçi olmayan bir külfet yüklemek olur. Bununla birlikte olayın içinde bulunduğu koşullar, güç kullanılmasını gerektiren makul bir inancın varlığını göstermelidir’ denilmişti” diye kaydetti.

'ŞEKLEN REDDİ KABUL EDİLEMEZ'

Çevirmen, başvurunun ardından Anayasa Mahkemesi tarafından bir ön inceleme ile 4 Ağustos 2014 tarihinde avukatlara başvuru dosyasındaki eksikliklerin 15 günde tamamlanması yönünde bildirim yapıldığını belirterek, şöyle devam etti: “Belgeler avukatlar tarafından verilen süreden iki gün sonra 21 Eylül 2014’de mazeret belirtmeden sunulmuştur. Avukat 23 Eylül 2014’de sağlık ve güvenlik nedeniyle sunamadığını iletmiştir. Anayasa Mahkemesi 25 Şubat 2016 tarihinde dörde karşı bir oyla ‘tespit edilen eksikliklerin öngörülen sürede giderilemediği’ gerekçesiyle talebi reddetmiştir. Bu dava esastan görülmesi gerekirken, şeklen reddi asla kabul edilebilir değildir."

'İÇ HUKUK YOLLARI TÜKENMİŞTİ'

AİHM'in aksine iç hukuk yollarının tüketildiğini belirten Çevirmen, şöyle konuştu: “22 Ağustos 2016 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Selahattin Encü ve 275 kişi tarafından başvuru yapıldı. 23 Nisan 2018 tarihinde komite halinde toplanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını verdi. Bu başvuru neticesinde karara göre; ‘AYM’nin vardığı, başvurucuların ilgili usuli şartlara uygun olarak tespit edilmiş olan eksiklikleri tamamlamadıkları yönündeki sonuç dikkate alındığında; Mahkeme, başvurucuların olayda mevcut olan bütün iç hukuk yollarını tüketmediklerinin tespit edildiğini belirtmektedir. İç hukuk yolları tüketilmediği için, Sözleşme’nin 35. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu başvurular kabul edilemez bulunmalıdır' denilmişti. Bu gerekçelerle, Mahkeme, oy birliğiyle, başvuruları birleştirmeye karar vermiş; başvuruları kabul edilemez bulmuştur. İş bu karar Fransızca dilinde tanzim edilerek, 17 Mayıs 2018 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir."

'ADALET SAĞLANANA KADAR...'

Bu karar ile birlikte ailelerin acılarının ikiye katlandığını söyleyen Nuray Çevirmen, şunları da kaydetti: “7 yıldır süren hukuk mücadelesinde hiç yorulmadan her buldukları merciye başvurmuş, kamuoyunu bilgilendirmiş, basın açıklamaları yapmış, yetkilileri göreve çağırmış ve tüm bunlar için defalarca gözaltına alınmış ve tutuklanmışlardır. Çocukların, eşlerinin, babalarının, akrabalarının ölümünden sorumlu olanların yargılanmaları için yılmadan mücadelesini sürdüren bu ailelerin hukuk mücadelesinin bu şekilde sonuçlanması asla kabul edilemez. Ailelerin, insan hakları savunucularının, vicdan sahibi insanların mücadelesi adaletin sağlandığı güne kadar devam edecektir."