Rojava’da büyüyen kadın mücadelesi – IV

Yekîtiya Star’la büyüyen Rojava kadın mücadelesi, 26 Şubat 2016’da Kongra Star adıyla yeni bir aşamaya taşındı.

12 yıllık mücadele mirası, Şubat 2016’da Kongra Star adıyla yola devam etti. Kongra Star, sınırları aşarak dünyanın her yerine ulaşmayı başardı. Birçok ülkede temsilcilikler açılıyor, dünyadaki diğer kadınlar da mücadeleye ortak ediliyor.

Kuruluşundan yeni örgütlenme dönüşümüne kadar mücadelede aktif yer alanlardan Qamişlo Kantonu Kongra Star Sözcüsü Şaha Xelîl ve Kobanê Kantonu Aydınlar Birliği Eşbaşkanı Felek Yusif, mücadelenin yeni örgütlülüğü, dönüşüm sürecinde yaşananları anlattı.

DÖNÜŞÜM GEREKLİYDİ

Yekîtiya Star’ın kuruluşundan Kongra Star örgütlülüğüne kadar çalışmalarda aktif yer alan Şaha Xelîl, “Gelişip büyümek için Kongra Star’a dönüşme ihtiyacı vardı. Kongra Star, bu konuda en üst düzeyde rol oynandı. Şimdi kurtarılmış bölgelerde örgütlenen kadınlar, belki Kürt kadınlarının örgütlülüğünü de aştı. Zenobiya Kadınlar Topluluğu’nun orada nasıl kurulup her yönüyle örgütlendiği bunun önemli bir örneğidir” dedi. 

EN BÜYÜK GÜÇ KAYNAGI GERİLLA

Kobanê Kantonu Aydınlar Birliği Eşbaşkanı Felek Yusif, bu büyüme ve dönüşümdeki güç kaynaklarının gerilla direnişi olduğunu vurguladı.  “Kobanê gibi yoğun baskıların olduğu bölgelerde çalışmalarımızı güçlükle yürütmemizdeki güç kaynağımızı Medya Savunma Alanlarındaki gerilla direnişinden alıyorduk. Gücümüz ve savunmamızın olduğu bir yerin olduğunu biliyorduk” diyen Felek Yusif, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kobanê’deki izinin, bu çalışmaların sürekliliği ve artmasında temel olduğunu söyledi. Felek Yusif, güçlü çalışmalarının toplumda da büyük değişimler yarattığına işaret ederek, kadınların her türlü baskı ve işkenceye rağmen mücadele aşkıyla yola devam ettiğini belirtti. Felek Yusif şunları ekledi: “O dönem ‘Kesk-sor-zer bayraklarını elimize alacağımız bir gün gelecek mi’ hayaliyle yaşıyorduk. 19 Temmuz’da rejimden sonra şehrimizde gezerken artık her yer bayraklarımızla donatılmıştı. Hayal gerçek oldu. Bu çok farklı bir duyguydu.”