HDP, Tevgera Jinên Azad (TJA), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), SYPG-JKŞ-CKŞ ve Devrimci Cephe Rojava'ya dönük işgal tehditlerine ilişkin yazılı açıklamalar yaptı.

TJA: ÇÖKÜŞÜNÜ ÖRTBAS ETMEK İSTİYOR

TJA, "Savaş ve baskılarla kendini ayakta tutan AKP-MHP koalisyonunun Suriye'nin kuzeyine ve doğusuna başlatacağı askeri harekât, Kürt kazanımlarına saldırılar  üzerinden kendini var etme ve içte çöken politikalarını faşizanlık ve militarizm üzerinden örtbas etme çabasıdır" dedi.

Açıklamada, tüm kesimleri AKP-MHP'nin savaşı derinleştirme  politikalarına karşı durmaya çağırdı.

HDP: BİRLİKTE DURDURABİLİRİZ

HDP Merkez Yürütme Kurulu, "AKP-MHP iktidarının kuzey ve doğu Suriye’ye yönelik yeni bir askeri saldırıyı gündeme alması bu nedenle son derece tehlikeli ve yanlış bir adımdır" dedi.

Açıklamada şunlar da ifade edildi:

"(...) Böyle bir müdahalenin yol açacağı yıkımlar ve nüfus mühendisliği aynı zamanda uluslararası hukuk açısından insanlığa karşı suç kategorisine girecektir.

Sadece Kürtler değil, bölgede yaşayan Araplar, Türkmenler, Süryaniler, Ermeniler ve Êzidîler de büyük tehdit altındadır.

Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere Suriye sorununa müdahil olan tüm uluslararası kesimleri uluslararası hukuk açısından kabul edilemez olan bu duruma ve yeni savaş riskine karşı sorumluluk almaya çağırıyoruz.

Türkiye barış ve demokrasi güçlerini, AKP-MHP ittifakının sarsılmış olan iktidarlarını sağlamlaştırmak için attıkları bu adıma karşı etkili ve kararlı bir duruş sergilemeye çağırıyoruz. Böyle bir askeri müdahalenin anlamı Türkiye toplumu için daha çok baskı, daha çok zam, daha çok yoksulluk, daha derin kriz, daha yaygın hukuksuzluk ve demokrasisizlik demek olacaktır.

Türkiye bu adımla sınırı belirsiz tehlikeli bir maceraya ve dibi olmayan derin bir tuzağa sürüklenmek istenmektedir. Bunu hep birlikte durdurabiliriz."

ESP: ROJAVA HEPİMİZİN DEVRİMİ; KORUYALIM

ESP de "Varlık hakkını IŞİD çetelerine, bölge gerici devletlerine ve emperyalist kuvvetlere karşı öz savunmaya dayalı savaşla kazanan Rojava Devrimi, sömürgeci faşist TC tarafından işgal tehdidi altında" uyarısında bulunarak, şu çağrıyı yaptı:

"Türk işçi ve emekçilerini onuruna sahip çıkmaya, sömürgeci savaşa karşı çıkmaya çağırıyoruz.

Rojava devrimi işçilerin, kadınların, gençlerin devrimidir. Rojava devrimi ezilen halkların devrimidir. Rojava Devrimi bizim devrimimizdir. Onu faşist sömürgeci devlete ve çetelerine karşı savunalım. Bulunduğumuz her yerde Rojava halklarının sesine ses olalım. İşgalci sömürgeciliğe karşı sokakta direnişi yükseltelim."

SYPG-JKŞ-CKŞ: KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR!

SYPG-JKŞ-CKŞ de "Elbette ki bu operasyon uluslararası emperyalist ittifak ilişkilerinden bağımsız düşünülemez ve başlatılamaz. Başta QSD ile taktik ittifak içerisinde olan Amerika işgalci Türk devletinin bütün Kuzey ve Doğu Suriye’yi kapsayan işgal harekatına onay vermesi şaşılacak bir durum değildir. En nihayetinde kendi uluslararası askeri ve ekonomik çıkarları doğrultusunda hareket eden Amerika bugün bölge halklarının Türk işgalciliği tarafından katliamlardan geçirilmesine göz yumması tabiatına uygundur" dedi.

"Korkuyorlar çünkü Rojava Devrimi bütün halkların özgürlüğüne açılan kapıdır" vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Kanımızın son damlasına kadar İşgalci Türk devleti, sömürgeci bölge devletleri ve uluslararası emperyalist güçlerin işgal harekatlarına karşı halkın öz savunma güçleri ve mekanizmaları ile direneceğiz. Bugün susmak suça ortak olmaktır, işgale karşı tüm sokaklar direniş alanlarına çevrilmelidir" denildi.

DEVRİMCİ CEPHE: FATURAYI HALKLAR ÖDER, SESSİZ KALMA!

Devrimci Cephe ise "Uluslararası emperyalist güçlerin onayı ile bölge bir kez daha kan gölüne çevrilmek isteniyor. Özgür Rojava’yı köleleştirme, Kürt halkının statü sahibi olmasını engellemek, sömürgecilik hegemonyasını pekiştirme ve yayma peşinde" dedi.

"Rojava’ya saldırı Türkiye halklarına, kan, katmerleşen sömürü, yokluk-yoksulluk olacaktır" vurgusunun yapıldığı açıklamada, şunları kaydetti"

"Bu savaşa karşı durmak; işgale, faşizme, sömürgeciliğe karşı ayağa kalkmak, herkesin geleceğine, yaşamına sahip çıkmasıdır.

Tüm dünya ezilen, sömürülen devrimci, ilerici güçleri dün Kobanê’nin özgürleşmesi için nasıl kenetlendiysek, bugün de yine enternasyonal temelde Rojava işgaline karşı kenetlenme ve gerici güçler karşısında birlik olma zamanıdır.

Bunun için işgale, sömürgeciliğe, faşizme karşı her alanda ayağa kalkma, geleceğimizi kendi elimize almalıyız."