TASS ajansından Viktor Litovkin Erdoğan'ın asıl amacının Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'tan kurtulmak olduğunu belirterek, “Erdoğan Avrupa'ya mültecileri kullanarak şantaj yapıyor. AB yeni bir akından ve Erdoğan’ın anlaşma şartlarını yerine getirmeyeceğinden korkuyor. Erdoğan için asıl önemli olan Rusya’yı rahatsız etmek değil, Esad’dan kurtulmak" dedi. 

Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Orta Doğu Merkezi Müdürü Vladimir Fitin ise anlaşmanın en büyük kazanımının "Rusya-Türkiye çatışmasının önüne geçilmesi" olduğunu belirterek, "En önemlisi, ölümlerin ve Rusya-Türkiye savaşı ihtimalinin önüne geçildi. İdlib’in büyük bölümü Suriye ordusunun kontrolünde kalmaya devam ediyor. Tarafların, Astana sürecinin devam ettiğini teyit etmeleri de önemli diye yazdı. 

Topcor.ru yazarı Sergey Marjetskiy da "Şam ve Moskova’nın önemli bir başarı elde ettikleri kabul edilebilir" diye belirtiyor ve şunları yazıyor: "Şam yönetimi İdlib’in güney kısmını yeniden kontrolüne aldı. Teröristler kuzeye yöneldi, bu da Rus Hmeymin hava üssünü beklenmedik saldırılara karşı daha güvenli hale getirdi. Türkler, Suriye’nin kuzeyindeki çıkarlarını korumak adına askeri güce başvurmaya hazırlar. Ankara İdlib’in yarısını kaybetmeye razı oldu, ama daha fazla geri adım atma niyetinde değiller. Binlerce kişiden oluşan silahlı militan gruplar bir yere kaybolmadı. Bunları bir şekilde kontrol altına almak gerekecek. Eğer adını koymak gerekirse, Ankara, Şam ve Moskova bir mola verdiler. Sorunlar bir yere kaybolmadı, sadece çözümler ileri bir tarihe ertelendi.”

Dmitriy Lisenkov da Erdoğan'ın "çok hızlı ve zamanında manevra yapmayı öğrendiğini" belirtikten sonra "Fakat Erdoğan’ın acilen Kürt meselesiyle ilgilenmesi gerekiyor" diye yazıyor.