Hatay bölgesinde ÖSO'cu, çeteci birçok ekibin varlığına hatta devletle birlikte çalıştığına dikkat çeken HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eşsözcüsü Veli Saçılık, “Nedense tepkiler hiç bunlara yönlendirilmiyor. Tepki, emeğiyle çalışıp var olmaya uğraşan, bir hayat mücadelesi veren insanlara yönelik” dedi.

Mereş'te meydana gelen iki deprem sonrası ırkçı nefret söylemi, Suriyeli mültecileri hedef aldı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve birçok ırkçı sanal medya hesabı Suriyeli ve Afgan mültecilere karşı nefret içerikli paylaşımlarda bulundu. Özellikle Özdağ’ın yaydığı bilgiler yalanlandı fakat ırkçı hezeyan durmadı. Suriyelilere yönelik cinayet ve işkence videoları paylaşıldı, ardından Türkiyelilere de uzandı.

ANF’ye konuşan HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eşsözcüsü Veli Saçılık, mültecilerin zaten en kötü koşullardaki evlerde olduğunu belirterek, “Özellikle Hatay'da çok sayıda Suriyeli mülteci yaşıyordu. Sahadaki arkadaşların aktardığına göre en kötü, en çok yıkılan evlerde onların oturduğu ve çok sayıda göçmenin enkaz altında olduğu bilgisi bizde var. Aynı zamanda bu göçmenlerin sağ kalanlarının enkaz kurtarma çalışmalarına katıldıklarını da biliyoruz” dedi. 

SARAY’IN ‘ÜMİT’İ ROLÜNÜ OYNUYOR

Burada açıkça AKP ve Saray’ın sorumluluğunu unutturacak bir tarzda karşı propaganda yürütüldüğünü kaydeden Saçılık, “Dezenformasyon ortamı yaratılıyor. Göçmenler evleri soyuyor gibi bir söylemle toplumun tepkisi başka yere yönlendiriliyor. Irkçılığın ve hatta işkencenin meşrulaştığı, AKP'nin kolluk kuvvetleriyle HDP kamyonları da dahil olmak üzere yardımları engellediği ve de insanların dinci dernek, vakıfların insafına bırakıldığı bir ortam yaratılmak isteniyor. Bunun için Saray’ın ‘ümidi’ de özellikle kendi misyonunu oynuyor.”

AKP’NİN SORUMULULUĞU UNUTTURULUYOR

Esas yağmacılığın, AKP ve Saray’ın 20 yılda yaptığı olduğunu vurgulayan Saçılık, şunları söyledi: “Bu enkazlar ya da bu yıkımın sebebi de onlardır. Bütün bu gelişmeler özellikle mültecilere yönelik bu nefret söylemi ve linç saldırıları, AKP'nin suçunu örtme ve enkazın sorumluluğunu hiç alakası olmayan ve hatta bunun mağdur olan kişileri yıkmaktır. Çadırları, yardımları göçmenler alıyor vs. diye haberler var. Bizzat buradan arkadaşlarımızı bölgeye gönderdik. Onlar bize aktarıyor; ortada zaten ilk 5 gün çadır yoktu. İlk beş gün doğru düzgün yardım yoktu. Oraya yardıma, desteğe giden insanlara da AFAD yetkilileri, polisler tarafından ‘buradan gidin, geri evinize dönün, burada yapacak bir şey yok’ diye gönderilmeye çalışıldı. Dolayısıyla bu haberler bir tevatürden ibaret.”

EN AZ YARDIMI DA ONLAR ALDI

Çıkan haberlerin aksine mültecilerin yardımlara ulaşmasının da sıkıntılı olduğunu ifade eden Saçılık, şöyle devam etti: “Hatta öldüklerinde çoğu kimliksiz olduğu için biz onların öldüğünü bile bilmeyeceğiz. Durum o kadar vahim. Öyle ki insanlar enkaz altında kalacak ve dozerler girip o binayı kaldıracak. O kişinin kim olduğu veya onların ölüp ölmediğini bilmediğimiz için kayıt altına alamayacağız. Yok hükmünde bir yaşam sürüyorlar. Buna rağmen de aşağılanmaları söz konusu.”

HATAY’DA ÇETELER DE VAR

Hatay bölgesinde ÖSO'cu, çeteci birçok ekibin varlığına, hatta devletle birlikte çalıştığına dikkat çeken HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eşsözcüsü Veli Saçılık, şunları ekledi: “Nedense tepkiler hiç bunlara yönlendirilmiyor. Suriye'deki yıkım için buradan geçen yardımların hepsinin onlar tarafından yağmaladığını biliyoruz. Bu haberleri alıyoruz. Bu selefi çetelerin hem Suriye'de yaptıklarını hem de Hatay'da devlet koruması altında gezip istedikleri hukuksuzluğu yapabilmesine nedense bir tepki yok. Tepki emeğiyle çalışıp var olmaya uğraşan, bir hayat mücadelesi veren insanlara yönelik.”