Sancar: İletişim Bakanlığı, dezenformasyon merkezi haline geldi

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, basın üzerindeki baskılara dikkat çekerek, dezenformasyon yasası için “gerçek anlamda bir kuşatma operasyonu”, İletişim Bakanlığı için ise “Dezenformasyon merkezi” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 6 Ekim Perşembe günü başlayan Kars programı kapsamında bu sabah, yerel basın temsilcileri ile bir araya geldi.

Sancar, Perşembe gününden bu yana Kars’ta çeşitli buluşmalar gerçekleştirdiklerini ve görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

Basının da ancak özgür şartlarda görevini yapabileceğinin altını çizen Sancar, iktidarın yarattığı “korku iklimi”ne dikkat çekti.

Sancar, “Genel basın üzerindeki baskıların yetersiz kaldığı yerde şimdi de internet basınını tam bir kontrol altına almayı hedefliyorlar. Basına gerçek anlamda bir kuşatma operasyonudur yeni kanun teklifi. Sansür yasası teklifidir bu, yoksa dezenformasyonu önleme yasası değildir. Dezenformasyonun, yani yanlış ve yönlendirici bilgi ve haberin kaynağı esasen bu iktidardır” dedi.

İLETİŞİM BAKANLIĞI DEZENFORMASYON MERKEZİ

“İktidarın İletişim Başkanlığı ülkede dezenformasyon merkezi haline gelmiştir” diyen Sancar,  “Gerçekleri çarpıtma ve üzerini örtme göreviyle iş başındadır. Şimdi de bu yetmiyor basının tamamını, internet basını başta olmak üzere tam bir kontrol altında tutmayı hedefliyorlar. Toplumu susturmak kendine güvenmeyen, halkına güvenmeyen iktidarların başvurduğu en önemli yöntemdir. Bunu dünyadaki örneklerden biliyoruz” şeklinde konuştu.

İktidarın kaybettikçe hırçınlaştığı, korkuya ve yasaklara başvurduğunu dile getiren Sancar, “Hakikat yayıldıkça bu yalan mekanizmaları da iş göremez hale gelir. Bizler sansür yasasına karşı etkili bir muhalefet yürütüyoruz. Ama sadece Meclis’te gösterdiğimiz direnç yeterli değil. Aynı zamanda bütün demokrasi güçleriyle birlikte bu yasa teklifine etkili bir tepki göstermemiz ve bunun uygulamasına karşı da etkili bir dayanışma ortaya koymamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

SEÇİMLER İKTİDAR İÇİN BEKA SORUNU

Seçimler yaklaştıkça iktidarın benzer manevralarının artacağı konusunda uyaran Sancar, şöyle devam etti:

“Seçimlere yaklaştıkça iktidarın benzer manevralarının artacağını görüyoruz. Biraz önce saydığım bu sorunların temelinde demokrasi yokluğu yatıyor. Demokrasiye inanmayan, demokrasiyle hiçbir şekilde barışık olmayan bir zihniyet topluma güvenmez, toplumu da baskı altında tutarak bir şekilde yönetebileceğini düşünür. Korkuyu ve kaygıyı yaygınlaştırdıkça insanların otoriteye sığınabileceği gibi bir hesap yapar. Bu hesap yanlıştır, bu hesap tutulmayacaktır. Bu hesap halktan dönecektir. Seçimler yaklaşıyor. Seçimler bu iktidar için gerçek anlamda beka sorunudur. Başka alanlarda sürekli beka sorununu dile getiren iktidarın gerçek olmayan sorunlar ve meseleler yaratma çabasına kimse aldanmasın. Asıl beka sorunu iktidarın kendisidir. Bu iktidar toplumu ayrıştırmaktadır, toplumda şiddetin her alana yayılmasının zeminini hazırlamaktadır. Bu iktidar toplumsal ve kültürel hayatı çökertmekte ve çoraklaştırmaktadır.”

Sancar konuşmasında ekonomik sorunlar, Kars’ta bitme noktasına getirilen hayvancılık, “çok vahim” düzeylere ulaşan süt rekoltesi, gençlerin Kars’ı terk etmesi, artan yoksulluk, tedaviye erişim imkanlarının kötüleşmesine de dikkat çekti.

Sağlığın bir ticaret alanına dönüştüğü tepkisinde bulunan Sancar, eğitimde de aynı sorunların olduğunun altını çizdi.

Sancar, bu adaletsiz ekonomik düzenin mutlaka değişmesi gerektiğini belirterek, “Bu iktidarın her türlü baskı ve sömürü uygulamasına karşı gerçek alternatifi her alanda üretmeye kararlıyız. HDP ve ortağı ittifak güçleri daha da büyüyerek gerçek alternatifi bu topluma sunmaya kararlıdır” dedi.

“Ekonomik kriz, siyasi kriz demokrasi ve özgürlük yokluğunda somutlaşmaktadır” diyen Sancar, “Ve ahlaki çöküş de yine bu iktidarın yarattığı en önemli sonuçlardan biridir. Yolsuzluklar mubah görülmekte, üstü örtülmekte, iktidara yakın olanların her alanda talan uygulamalarına ortak olmaları adeta normalleşmektedir. Yolsuzluk ve hırsızlık gibi şiddet de günlük hayatın normali haline getirilmiştir” diye konuştu.

MAFYA-ÇETE ZİHNİYETİ

Adaletsizliğin bu kadar yaygınlaştırılması ile çeteleşmenin de teşvik edildiğini söyleyen Sancar, “Bir mafya-çete zihniyeti yönetimde ve hayatın her alanında yaygınlaştırılmıştır. Bunun adı çöküş iktidarıdır. Bunun adı toplumu en önemli değerlerden mahrum etme operasyonudur. Buna karşı yapmamız gereken de güçlerimizi birleştirmektir. Emek ve Özgürlük İttifakı ile birlikte her yerde halkın sesine kulak vermek için her türlü çabayı harcıyoruz. Yolumuzu masa başında, parti merkezlerinde belirlemiyoruz. Politikalarımızı halkla istişare ederek, halkı dinleyerek, onlarla sürekli etkileşim içinde kalarak oluşturuyoruz” şeklinde konuştu.

Sancar şunları ekledi: “Gerçek alternatif bizleriz, umut bizlerdedir. İki kutba mahkum değiliz. Mevcut rejimin talana, yalana, soyguna, sömürüye dayanan rejimine mahkum değiliz. Ama bu rejimi küçük rötuşlarlar, başka kadrolarla devam ettirecek projeleri de kabul etmiyoruz. Bunlara mahkum olmadığımızı bütün halkımız bilsin.”