Son günlerde onlarca merkezde yapılan Newroz kutlamalarının finali Amed’de gerçekleşti.
Yüzbinlerin doldurduğu Newroz Parkı’nda İmralı tecridi ve benzeri görülmemiş baskı politikalarına öfke damgasını vurdu.
ACIMIZ BÜYÜK, ÖFKELİYİZ
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, yaptığı konuşmada bu Newrozu büyük depremin yarattığı felaketin gölgesinde karşıladıklarını belirterek şunları ifade etti:
“Acımız büyük yasımız var ama öfkemiz de var. Biz bu öfkeyi mücadeleye mücadeleyi de yeni yaşamı inşa etme iradesine çevireceğiz. Bu büyük depremin büyük felakete dönüşmesinin sorumlusu AKP-MHP iktidarıdır. Bu iktidar talan politikalarıyla, rant ekonomisi ile, yandaşlara peşkeş çektiği kaynaklarla ülkeyi yıkıma sürüklemiştir. Depremi de felakete dönüştüren budur. Bu iktidar bir felaket iktidarıdır. Bu iktidarın adını açık koyalım. Yıkım, kan, talan ve felaket iktidarıdır. Şimdi bu iktidardan kurtulma zamanıdır. Bu Newroz meydanlarda bu sesi ve iradeyi en güçlü şekilde yansıtıyor. Evet, bu felaket iktidarını mutlaka göndereceğiz.
NEWROZ YENİ YAŞAMDIR
Bu iktidar ülkenin kaynaklarının sömürüye ranta yandaşa ve savaşa aktarıyor. Yıkımlar ve felaketler işte bu zihniyetin ürünüdür. Bizler savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunuyoruz. 2013 yılında bu meydanlarda barışın ve demokratik çözümün güçlü mesajını milyonlarca insan duydu. İşte o mesaj, bizim Newroz ateşiyle büyük barışa yürüyüşümüzü de ifade ediyordu. Evet, Newroz yeni yaşamdır, yaşamın yeniden uyanışıdır. Newroz direniştir, diriliştir, barıştır. İşte bizler bunun sözünü veriyoruz. Yeni yaşamı kuracağız, büyük barışı inşa edeceğiz.
ÇÖZÜM VE BARIŞ İÇİN TECRİT KALKMALI
Savaş politikaları, aynı zamanda bir başka uygulamayı da beraberinde getiriyor. Savaş politikaları tecritle iç içe yürüyor. 2015’te çözüm süreci bittiğinde savaşı en ağır şekilde bu ülkenin merkezine yerleştiren iktidar, aynı zamanda İmralı’da da tecridi başlattı. Bunu iyi görelim. Savaş politikalarıyla tecrit aynı anlama geliyor. Tecrit, savaş politikalarının derinleştirilmesinin sembolüdür. O nedenle diyoruz; demokratik çözüm ve barış için tecrit kalkmalıdır. İmralı'daki tecrit mutlaka kalkmalıdır. Barış ve demokratik çözüm için hepimiz bu iradeyi ortaya koyuyoruz.
AKP-MHP İKTİDARINI HEP BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ
Bizler Newroz’a merhaba derken, savaş politikalarına da hayır diyoruz. Sömürüye, talana yalana hayır diyoruz. Yeni bir ülke yeni bir yaşam kurmayı savunuyoruz. O nedenle Newroz’a merhaba, AKP-MHP iktidarına da elveda. Hep birlikte göndereceğiz onları.
Bu meydanlardaki halkın güçlü direnişi ve duruşuyla, kararlı yürüyüşüyle kurduğumuz ittifaklarla yeni yaşamı mutlaka inşa edeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı, Kurdî partilerle yaptığımız ittifaklar, bütün ülkenin ezilenleri, sömürülenleriyle kurduğumuz ittifaklar, kadınların ve gençlerin öncülüğünde yürüttüğümüz mücadele mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bu iktidarı göndereceğiz, bu düzeni mutlaka değiştireceğiz.
MUTLAKA BAŞARACAĞIZ
Evet çok kalmadı. 14 Mayıs’ta sandıklarda, bu güçlü ittifaklarla yeni bir başlangıcın güçlü sonuçlarını çıkaracağız. Bu sandıklara savaş iktidarını sömürü ve talan iktidarını gömeceğiz. Buradan değişimini dönüşümün barışın özgürlüğün gücünü ve güvencesini çıkaracağız. Bu ülkede demokratik dönüşüm de büyük barışın da güvencesi bizleriz. Sizlersiniz. Sizlerin kararlı duruşu ve yürüyüşüdür. Başaracağız mutlaka başaracağız.
ÜÇÜNCÜ YOL
Yürüdüğümüz yol üçüncü yoldur. Yeni yaşamın yolu üçüncü yoldur. Bu yol demokratik cumhuriyete çıkıyor. Demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edeceğiz. O zamanlar yakındır. Ve çanlar bu iktidar için çalıyor. Evet halaylar zılgıtlar ve şarkılar ağıtlarla da olsa yeni yaşamı müjdeliyor. Acımız büyük ama umudumuz da çok büyük. Ama kararlılığımız da çok yüksek. O nedenle tekrar tekrar söylüyoruz. Mutlaka başaracağız. Eşit özgür barış içinde bir yaşamı mutlaka kuracağız.
Yaşamı yeniden inşa edeceğiz. Bu toprakların bütün dillerinin ortaklığıyla yeni bir dil kuruyoruz. Yeni bir ruh yaratıyoruz. Bu yeni dil ve bu yeni ruh mücadelemizin kaynağıdır. Newroz ateşi gibi yüreğimizi ve yolumuzu aydınlatıyor. Biliyoruz ki, yeni bir dil olmadan, yeni bir dünya ve yeni bir yaşam kurulamaz. O nedenle, yeni dili de yeni yaşamı da kuracağız. Büyük barışı da bu ülkeye mutlaka ama mutlaka getireceğiz.
Sancar’ın konuşmasının ardından siyah elbiselerle sahne alan Koma Aryen, şarkılarını depremzedeler için seslendirdi.