Sancar: Birlikte kazanacak, bu düzeni değiştireceğiz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Düzeni değiştirme sorumluluğumuz arttı. Yeşil Sol Parti olarak seçimlere gireceğiz. birlikte başaracağız, birlikte kazanacağız. Bundan başka çaremiz yok" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Danışma Kurulu toplantısının açılışında konuştu.

 Sancar, şunları söyledi:

"Tarih yazma değil tarih yapma mücadelelerinin çok kızıştığı, zamanın hızlandığı bir günde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu toplantı bizler için çok değerli. Çünkü bundan sonraki yol haritamızı belirlemek için yapacağımız istişareler bizim açımızdan çok değerli olacaktır.

 'DÜZENİ DEĞİŞTİRME SORUMLULUĞUMUZ ARTTI'

Önemli kararları çeşitli istişarelerle dün açıkladık. Depremden sonra aldığımız bir karar vardı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarma politikamızı yeniden gözden geçireceğimizi ilan etmiştik. Ondan önce aday çıkarma çalışmalarımız son aşamaya gelmişti ama depremde sadece yerin altı yarılmadı aynı zamanda yerin üstündeki düzen de bütün ağırlığı ile halkın üzerine çöktü. Bu düzenin tüm çürümüşlüğü, yozlaşmışlığı ve zalimliği halka çok ağır kayıplar yaşattı. Can kayıplarımız çok büyük, sayıyı bile bilmiyoruz. 50 bin civarında olduğu resmi rakamlarla söyleniyor ama bundan çok daha fazla olduğunu o yıkımı gören herkes biliyor. Acımız büyük, üzüntümüz derin. Kaybettiğimiz bütün insanlarımıza bir kez daha rahmet diliyoruz. Kalanlara başsağlığı, yaralılara da acil şifa dileklerimizi sunuyoruz. Depremin yıkımı aynı zamanda bu düzenin değiştirilmesi sorumluluğunun da ne kadar ağır ve ciddi olduğunu bizlere gösterdi. Yaptığımız tartışmalar, kurullarımızda yürüttüğümüz görüşmeler ve çeşitli çevrelerle gerçekleştirdiğimiz istişareler sonucunda ittifak güçlerimizle birlikte cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararına vardık.

'SEÇİMLER İÇİN MÜCADELEMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ'

Bu kararımızı dün Ankara’da basın toplantısı ile kamuoyuna duyurduk. Bundan sonra bizler parlamento seçimleri için mücadelemizi ve yolumuzu daha da ayrıntılandırarak, daha da güçlendirerek yürüyeceğiz. Bu yol haritamızı bugün sizlerle görüşmeler netleştirecektir.
Tarih hızlandı, sorumluluklar çok ağırlaştı, ciddileşti. Bizler bu tarihi dönemeçte demokratik sorumluluk bilinciyle hareket etme konusunda kararlı olduğumuzu hep söyledik. Bu sorumluluğunun sonuçlarının da ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Yine dün bir gelişme daha yaşandı. AYM sözlü savunma tarihinin ertelenmesine ilişkin talebimizi reddetti. 24 aydır devam eden bir davada AYM bir ay daha bekleyemeyeceğine karar vermiş oldu. Bu kararın ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. Seçimlere gidilirken Demokles'in kılıcı olarak tepemizde sallandırılması kararının devamı olarak değerlendiriyoruz.

'İKTİDARIN İNSAFINA TERK ETMEYİZ'

Bu karar verildikten sonra artık top AYM’de, daha doğrusu iktidarda. Yani bundan sonra davanın kaderi iktidarın insafına terk edilmiş durumda. Bizler de bu ülkenin geleceğini, demokratik dönüşüm umudunu iktidarın insafına terk etme hakkına sahip olmadığımızın bilincindeyiz. Olmamamız gerektiği konusunda da geniş kesimlerin bir fikir birliği var.

'SEÇİMLERE YEŞİL SOL PARTİ OLARAK GİRİYORUZ'

Geniş kesimlerin bir fikir birliği var. Bu nedenle seçimlerde HDP olarak girmenin ciddi riskler taşıdığı sonucuna vardık ve seçimlere Yeşil Sol Parti çatısı altında girme kararını verdik. Seçimler bizim açımızdan sadece bu dönemi sona erdirmek için değil gelecek dönemi kurmak için de tarihi bir öneme sahiptir. Karşımızda organize bir kötülük düzeni vardır. Bu kötülük düzeni her türlü zorbalığı kendine hak sayıyor. Bu konuda sınır tanımıyor. Yalan aygıtlarıyla sürekli kamuoyunu yanıltma ve nifaklar sokarak demokrasi güçlerini ayrıştırma operasyonu yapıyor. Bizler bunun farkındayız. Bu kötülük düzeni demokrasiyi çökertmiştir, hukuku yok etmiştir, talanı ekonomik düzen haline getirmiştir, sömürüyü hayatın her alanında yaygınlaştırmıştır. Biz bu kötülük düzenine son verme kararlığındayız. Bunu yapabilecek gücümüz olduğunun da farkındayız. Toplumun büyük çoğunluğunun da bu kötülük düzeninin bitmesi yönünde güçlü bir isteğe ve iradeye sahip olduğunu düşünüyoruz. İnancımız bu konuda gerçekten çeşitli verilere dayanıyor. Sadece verilere de dayanmıyor. Günlük hayatta karşılaştığımız bütün gerçekler toplumdaki asıl güçlü talebin, büyük çoğunluğun arzusunun demokratik dönüşüm ve değişim olduğunu bizlere gösteriyor.
Bizler demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Evet, bu dönüşümü gerçekleştirmek için de sorumlulukla hareket etmek ve bütün demokrasi güçlerini bir araya getirmek önemli bir ihtiyaç olarak kendini gösteriyor. Bütün demokrasi güçlerini aynı çizgide buluşturmanın bu süreçte ne kadar önemli olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yok. Seçime giderken de seçimden sonra yeni bir yaşama ve yeni düzene giden yolu inşa ederken de öyledir. Bizler HDP, Yeşil Sol Parti ve Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bu sorumlulukla hareket edeceğiz. Demokratik dönüşümün, özgür geleceğin ve büyük barışın inşasının güvencesi olarak üzerimize düşen bütün görevleri yerine getirmeye kararlıyız. Değişimin adresi ve güvencesi bizleriz.  

'BU TOPLUMUN İKTİDARI GÖNDERECEK GÜCÜ VAR'

Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları hiç şüphesiz önemlidir. Bu iktidar mutlaka gitmelidir, bu iktidarı gönderecek güç bu toplumun çoğunluğunda vardır. Ama yeni başlangıcı demokrasi, adalet, özgürlük ve barış üzerine inşa etme sorumluluğu da bizlerdedir. Bizler bu görevi hem bugüne hem de geleceğe karşı tarihi bir sorumluluk olarak görüyor ve değerlendiriyoruz. Sizlerle birlikte bugün yapacağımız tartışmalar bize bu yolda çok önemli katkılar sağlayacaktır. Kararımız açık, tutumumuz nettir. Bu iktidarı göndereceğiz, bu düzeni değiştireceğiz. Yeni başlangıç ve yaşamı da kurma konusunda güvence olma rolümüzü sonuna kadar yerine getirmek için her türlü çalışmayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Çağrımız açıktır: Bütün demokrasi güçleri iktidarın her türlü kötücül oyununa, yalanına ve toplumu kaosa sürükleme planına karşı birleşmek zorundadır. En geniş mücadele ortaklığı, en güçlü irade birliği bu seçimleri de başarıyla atlatmamızı sağlayacaktır. Biz diyoruz ki; birlikte başaracağız, hep birlikte kazanacağız. Bundan başka çaremiz yoktur. Buna gücümüz yeter, buna imkanlarımız var. Bu konuda toplumun büyük çoğunluğunun da desteği var."