Sancar: Bu yıl hesaplaşma yılı olacak!

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Bu yılın önemli bir hesaplaşma yılı olacağı, hatta final evresine doğru ilerlediğimizi söylüyoruz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, eş genel başkan yardımcıları Tülay Hatimoğulları, Şaziye Köse, Tuncer Bakırhan ve PM Üyesi Emirali Türkmen'den oluşan heyet, 5. Olağan Büyük Kongre öncesinde görüş alışverişinde bulunmak üzere Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikaların yöneticileriyle bir araya geldi.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, "Bildiğiniz gibi HDP’nin 3 Temmuz’da Olağan Kongresi olacak. HDP kongreye gidiyor, bu süreçte kamu emekçilerinin karşılaştığı ekonomik ve özlük haklarına ilişkin karşılıklı görüş alışverişinde bulunulacak" dedi.

'FİNAL EVRESİNE İLERLİYORUZ'

Sancar da şu değerlendirmeleri yaptı:

"5’inci Olağan Büyük Kongremize az bir süre kaldı. Kongremizi 3 Temmuz’da gerçekleştireceğiz. Bu kongre olağan kongre ama Türkiye’nin çok olağanüstü koşullarında gerçekleştireceğimiz bir kongre. Türkiye’nin özel bir virajdan geçtiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu yılın önemli bir hesaplaşma yılı olacağı, hatta final evresine doğru ilerlediğimizi söylüyoruz. İktidarın Türkiye’yi getirdiği durum ortada, tam bir talan politikası izleniyor. Sadece yağmadan ibaret değil, demokrasi, özgürlük, emek ve ekmek talan ediliyor. Bu talanın ortasında büyük bir yıkımın eşiğinde bizler de büyük saldırılara rağmen yolumuza devam ediyoruz.

'YENİ BAŞLANGIÇ İÇİN GÜÇLÜ İRADE ORTAYA ÇIKARMALIYIZ'

Bugün buluşmuş olmamız, tesadüf bir tarih gibi görünse de başka bir anlamı var. 15-16 Haziran’ın yıl dönümündeyiz. 15-16 Haziran Türkiye emekçi mücadele tarihinde özel bir yere sahip. Ben o dönemle ilgili yazıları okurken en çok “Gücümüzü birliğimizden alıyoruz” pankartına takılıyorum. Gerçekten büyük bir birlik vardı, o birlik büyük bir mücadele yarattı ve Türkiye emekçilerinin mücadelesinde büyük bir miras yarattı. Büyük bir birikim yarattı. Bizler bu tür durumlarda böyle ağır şartlarda demokrasinin, özgürlüklerin, emeğin, ekmeğin talan edildiği, sömürüldüğü, sömürünün derinleştirildiği dönemlerde ne yapmak gerektiğini belki de en çok 15-16 Haziran’daki o slogana bakarak anlayabiliriz. Yani birlik olarak gücümüzü artırabiliriz. Bugün gidişatı en geniş birliktelik ve en güçlü ortak mücadeleyle aşabiliriz. Bu yıkımı durdurabiliriz. Geleceği birlikte inşa edebiliriz. Yıkımı durdurmak yetmiyor, bu talanı durdurmak da yetmiyor, yeni bir başlangıç için de güçlü bir irade ortaya çıkarmak gerekiyor.

Bu yeni başlangıç da Türkiye’nin bütün emekçilerini, mazlumlarını, ötekileştirilenlerini, yok sayılanlarını bir araya getirecek bir ortak mücadele hedefiyle sağlanması ile mümkün. Bizler olağan kongreye giderken, bu olağanüstü şartların farkındayız. Aynı şekilde bu olağanüstü şartlarda ne yapılması gerektiğine tek başına bizim kurulların karar veremeyeceğini, vermemesi gerektiğinin bilincindeyiz. Mücadele hattını, kongremizin gelişimini ve sonraki politikalarımızı emek ve meslek örgütleriyle, halk gruplarıyla, inanç gruplarıyla, kadın ve gençlik hareketlerine danışarak, halkımızla istişare ederek oluşturmak istiyoruz. Birlik, ancak konuşarak ve istişare ederek sağlanabilir. Karşılıklı görüşler ve varsa eleştiriler sunularak güçlendirilebilir. Birlik bu şekilde inşa edilebilir. Biz bu konuda son derece kararlıyız, samimiyetimizi anlatmamıza gerek yok.

'İKTİDARI BİRLİKTE DURDURABİLİRİZ'

HDP direnecek güce, her türlü güçlüğü göğüsleyecek birikime, halk desteğine sahiptir; ama sadece bizimle büyük değişimi ve yeni inşayı gerçekleştirmenin mümkün olmayacağını bilecek kadar da feraset sahibidir. O nedenle de öncelikle emek örgütleriyle, emekçilerle bu istişareleri, birlikte nasıl yürüyeceğimize, bu talanı nasıl durduracağımıza, yeniyi birlikte nasıl inşa edeceğimize dair görüşmeleri yapmak istiyoruz. Kongreye kadar bunları sürdüreceğiz. Bugün, KESK Yürütme Kurulu ile bir araya gelmemizin nedeni bu. Başaracağımızdan ve bu birlikteliği en geniş şekilde sağlayacağımızdan da şüphemiz yok. Bu yıkımı, talanı, durduracağımıza da inancımız tam. Yeniyi birlikte inşa etme süreci uzun sürebilir, ama her zaman gelecek uzun sürmüştür. Yeter ki geleceği birlikte inşa etme iradesinden vazgeçmeyelim, kararlıktan vazgeçmeyelim. Bu kararlılığı ve iradeyi sağlarsak geleceği en etkili şekilde hayata geçirebiliriz. Ben burada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu partim adına tekrar belirteyim. Şahsım adına da Eğitim Sen ve KESK üyesi olarak buraya her geldiğimde kendi evime geldiğim duygusunu yaşıyorum. Teşekkür ederim."