Sancar: Kurtuluşun tek yolu birlikte mücadele etmektir!

Katledilen Deniz Poyraz duruşması öncesi açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Bu sistemden, iktidardan, bu kanlı talancı düzenden kurtuluşun tek yolu birlikte mücadele etmektir" dedi.

HDP İzmir il binasına yönelik 17 Haziran 2021'deki silahlı saldırı ve Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin davanın ikinci duruşması İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.  
Duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, MYK, PM ve Kadın Koordinasyonu üyeleri, bileşen partilerinin eşbaşkanları, milletvekilleri, il ve ilçe yöneticileri ile yüzlerce partili takip ediyor. Ülkenin birçok yerinden çok sayıda hukukçu ve kadın örgütü de duruşmayı takip ederek hukukun ve adaletin sağlanmasını istiyor.

'ONLARCA KİŞİNİN KATLEDİLMESİ HEDEFLENMİŞTİ'

Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan Sancar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün burada Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesiyle ilgili davanın 2. duruşması için bulunuyoruz. Deniz Poyraz arkadaşımız 17 Haziran’da katledildi. O kurşunlar elbette onun o güzel, o mücadeledeci bedenine yöneldi, önce onun kanı akıtıldı ama saldırının tek hedefi Deniz Poyraz değildi. Saldırı aynı zamanda HDP’yeydi. Saldırı aynı zamanda demokratik siyaseteydi, Türkiye’deki kadın ve demokrasi mücadelesine, barış mücadelesine yönelikti. O kuruşunlar barışı, demokrasiyi, kadın mücadelesini, emek mücadelesini hedef almıştı. Arkasında güçlü bir örgütlü plan vardı, sistemli bir cinayet hazırlanmıştı ve belki de onlarca kişinin katledilmesi hesaplanmıştı.

'BİZİ KORKUTAMAZLAR'

O gün orada Deniz Poyraz arkadaşımız bulunuyordu, ona kıydılar, onu aramızdan aldılar ama onlar da biliyor ki sadece bir arkadaşımızın katledilmesiyle veya başka arkadaşlarımızın katledilmesiyle bu mücadele durmaz. Kimse korkmaz, kimse yılmaz. Gözdağı vermek, sindirmek istediler. Ama hiçbiri bu tür saldırılarla başaramadılar, başaramayacaklar. Adalet, hakikat ve barış için buradayız. Biliyoruz ki karşımızda sistemli ve örgütlü bir kötülük düzeni, adaletsiz bir sitem var. Bu uygulamalara, bu sisteme, bu zihniyete ve iktidara karşı tek etkili yol da sistemli ve örgütlü mücadeledir. Kötülüğe karşı iyiliği örgütlemek, adaletsizliğe karşı adalet mücadelesini büyütmek tek çıkar yoldur.

 'KURTULUŞUN TEK YOLU BİRLİKTE MÜCADELE'

Bu sistemden, iktidardan, bu kanlı talancı düzenden kurtuluşun tek yolu birlikte mücadele etmektir. Yargı, iktidarın elindedir ve muhalefeti bastırmak, demokrasi güçlerini sindirmek için bir sopa olarak kullanılmaktadır. Elbette susarak beklersek adalet mahkeme salonlarında gerçekleşmeyecek. Susmuyoruz; örgütlü adaletsizliğe karşı örgütlü mücadeleyi, sistemli kötülüğe karşı en geniş dayanışmayı ve ortak mücadeleyi kurmaya devam ediyoruz. Bu sistem, suçluları aklayan ve hakikati karartan bütün mekanizmalarıyla demokrasi mücadelesinin önüne dikilmektedir. Biliyoruz ki adalet ancak herkes için talep edildiğinde bir hedefe amaca yönelik olur, adalet mücadelesi herkes için verildiğinde anlam kazanır. Ya herkes için vardır ya da hiç kimse için yoktur.

 
'SUSANLAR DERS ÇIKARMALI!'


Bekleyerek, başkalarına yapılan adaletsizliklere sessiz kalarak, onları görmezden gelerek devam edeceğini düşünen herkes son zamanlarda yaşadığımız örneklere bakarak mutlaka uyanmak zorundadır. Başkasına yapıldığında başını kenara çevirenler de bu sistemden, adaletsizlikten, zulümden, baskıdan gün gelir nasibini alır. Yıllardır bağırıyoruz; adalet ancak herkes için varsa, herkes için talep ediliyorsa gerçekleşebilir.
Yoksa adaletsiz düzenin içinde bütün ötekiler, muhalifler, ezilenler mutlaka payını alacaktır. Çağrımız bütün adalet isteyenleredir, bütün eşitlik isteyenleredir, bütün ezilenleredir. Bütün ötekileştirilenleredir. Kimliğine bakmadan adaletsizliğe kim maruz kalıyorsa onun yanında yer almalıyız. Kim bu adaletsiz sistemin saldırılarına maruz kalıyorsa dayanışmayı orada hızla bir şekilde örmek zorundayız.
Saldırı bu ülkenin barış umudunu kırmaya, bu mücadeleden vazgeçirmeye yönelikti.


TÜRK YARGISININ ROLÜ


Deniz Poyraz’a yönelik cinayet, sistemli bir cinayettir. Soruşturmanın başından beri hem emniyet hem savcılık bu cinayeti münferit, bireysel göstermek için ellerinden geleni yaptı. Tıpkı bundan önceki saldırılarda olduğu gibi. Hakikati, örgütlü kötülüğü örtmek için ellerindeki imkanları kullandılar. Biz de irademizi, örgütlü gücümüzü bu karanlığın arkasındaki gücü ortaya çıkarmak için kullanmaya devam edeceğiz. Bu sistemi değiştirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Karanlığın üstüne halkların iradesini ve ışıklarını mutlaka yönelteceğiz. Bizlere yönelik saldırılarda bütün güçleriyle hakikati örtmek ve suçluları aklamak için uğraşan bu sistem, bize yönelik yargılamalarda ise her türlü kumpası, hileyi, oyunu oynamakta bir beis görmüyor. Sıra bizlere, demokrasi güçlerine, sıra emekçiye, ezilene gelince hiçbir delile gerek kalmadan en ağır baskıları uygulayan sistem, apaçık işlenen cinayetleri, soygunu ve talanı gizlemek için seferber olmaktadır.
Bu gidişatı değiştirmenin yolu, adalet mücadelesini büyütmekten ve demokrasi mücadelesini ortaklaştırmaktan geçiyor. Bu ülkeye demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bütün dostları; dayanışma için, mücadele için her an her şekilde yoluna devam eden tüm güçleri selamlıyorum. Adalet, hakikat, barış ve demokrasi mücadelesinin başarıya ulaşacağına inanıyorum."