Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Şırnak’ın Silopi ilçesinde perşembe günü yapılan 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginden sonra Mardin’e geçti.

Sancar’a Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ve partililer eşlik etti. İlkin Artuklu ilçesi Tarihi Birinci Cadde üzerinde esnaf ziyaretleri gerçekleştiren Sancar, Arapça, Kürtçe ve Türkçe sohbetlerde bulundu.

Esnaf ziyaretinin ardından bir açıklama yapan Sancar, esnafın sorunlarını dinlediğini belirtti.

Sancar şunları söyledi: “Türkiye'nin her yerinde yaşanan ekonomik çöküş ve kriz burayı da çok deriden etkilemiş her yerde dertler aynı, sorunlar ortak. Geçim sıkıntısı ekonomik bunalım buhran her tarafı çok derinden sarsmış görünüyor. Mardin'de bundan nasibini büyük ölçüde almış. Bunları dinledik, elbette bu bölgenin özel sorunları da var, dün Silopi'de Dünya Barış Günü mitinginde de dile getirdiğimiz gibi savaş politikaları her alanda büyük yıkımlar yaratıyor. Özelikle Mardin ve civar iller bundan fazlasıyla etkileniyor. O nedenle barışın büyük bir ihtiyaç olduğunu, hayati bir önem taşıdığını bir kez daha burada yaşama, gözlemle ve esnafımızla halkımızla konuşma imkanı bulduk.”

 “Bu soygun, çeteleşme ve talan düzeninin de değişmesi bu politikaların değişmesine bağlıdır” diyen Sancar şunları ekledi: “Savaş politikaları aynı zamanda sömürüyü gizleme işlemi de görüyor. Kutuplaştırma politikaları bunalımı ve tartıştırmayı engellemek gibi bir amaca da yöneliktir. Bizler hem halkın refahını hem özgürlüğünü savunuyoruz ve bunun ancak yine barış talebiyle barış mücadelesiyle mümkün olabileceği görüşündeyiz.”

Halk buluşmaları yoğunlaştıracaklarını ifade eden Sancar, “Ülkenin her tarafına gideceğiz. Ülkedeki bütün kesimlerle diyalog kurmak, ülkedeki bütün toplumsal kesimlerle temas içinde olmak istiyoruz. Önümüzdeki haftalarda buna dönük programlarımızı da daha yoğun bir şekilde hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.

Midyat’ta Perşembe günü polisin bir genci katletmesine ilişkin de konuşan Sancar, şunları ifade etti: “Ya polis kurşunuyla ölümler veya zırhlı araçların çarpması sonucu çocuklar başta olmak üzere insanların hayatlarını kaybetmesi. Yine Derik'teki gibi kaza süslü büyük bir katliam bütün bunlar bu bölgede sık yaşadığımız durumlar. Bunların keyfi yönetimle ve askeri zihniyetle Kürt sorununa yaklaşımda güvenlikçi anlayışla doğrudan bağlantısı vardır. Bu tür fiilleri işleyen güvenlik güçleri cezasız kalacaklarına inanıyorlar. Cezasızlık politikası bu acı olayları sıklaştırıyor. Biz her alanda takipçisi olmaya çalışıyoruz. Bu olayın da aydınlığa kavuşturulması ve sorumluların yargı önünde hesap vermesi konusunda da takipçi olacağız.”