Bütün tepkilere rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin işçi kıyımı sürüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “İBB’de 557 terörist” var çıkışından sonra kendi bünyesinde adeta cadı avı başlatan İBB yönetiminin hukuksuz bir biçimde işten çıkardığı işçilere bir yenisi eklendi. İBB’ye bağlı bir iştirakte temizlik işçisi olarak çalışan Durmuş Savaş, 18 Ağustos 2022 tarihinde, İstanbul Valiliği tarafından hakkında yürütülen ve sonuçlanan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması gerekçe gösterilerek Kod 42 ile tazminatsız işten atıldığını belirtti.

İşten atılma gerekçesi olarak 1997 yılında takipsizlikle sonuçlanan bir davanın gösterildiğine dikkat çeken Savaş, ANF’ye konuştu.

25 YIL ÖNCE TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANAN DAVADAN İŞTEN ATILDI

İBB’ye bağlı Boğaziçi Tesis Yönetim Hizmeti Şirketi’nde 5.5 aydır temizlik işçisi olarak çalıştığını anlatan Savaş, 25 yıl önce hakkında açılan ve takipsizlikle sonuçlanan bir dava gerekçe gösterilerek, 7145 sayılı kanunla 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) eklenen geçici 35. maddeye göre, İstanbul Valiliği’nin talimatıyla 18 Ağustos 2022 tarihinde işten çıkarıldığını belirtti. İşine son verildiğini telefonda öğrenen Savaş, “Durumu anlamak için personel müdürüyle konuşmaya gittiğinde bana 1995 yılında açılan bir dava gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığımı söyledi. Ona 1995 yılında askerde olduğumu belirtmeme rağmen, ‘Valilik bize yazı gönderdi. Biz ister çalıştırırız, ister çalıştırmayız’ diyerek, beni aşağılayarak gönderdi” dedi.

‘İŞKENCEYLE İFADE İMZALATILDI

1997 yılında hakkında Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği’nden (TİKB) açılan bir dosyanın çıktığını anlatan Savaş, “Askerden geldikten sonra Gazi Mahallesi’nde bir kafede otururken polis tarafından gözaltına alındım. O dönem götürüldüğüm Vatan İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM şubesinde falakadan elektriğe, tazyikli sudan Filistin askısına çok ağır işkencelerden geçirilip yapmadığım eylemler konusunda zorla ifade imzalattırıldı. Falakadan ayakkabılarımı giyemediğim için terlik ile çıkarıldığım mahkemede işkence altında ifade verdiğimi beyan etmeme rağmen tutuklandım. O zaman DGM'ler boykot edildiği için dokuz ay hapishanede kaldım, sonra tahliye edildim” diye konuştu.

‘EKREM BAŞKAN KAZANSIN DİYE SANDIKLARIN ÜSTÜNDE YATTIK’

Davanın takipsizlikle sonuçlanıp zaman aşımına uğradığını belirten Savaş, artık olmayan bir dava gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığına dikkat çekti. Üstelik davanın 1995’te değil 1997’de açıldığına işaret eden Savaş, bugün olmayan bir davanın gerekçe gösterilerek hukuksuz bir biçimde, üstelik de Kod 42 ile tazminatsız işten atıldığını kaydetti. Yönetimin açıkça kendilerini kurban ettiğini vurgulayan Savaş, “Biz Ekrem Başkan kazansın diye sandıkların üstünde yattık. O dönem sandıkta oylar çalınmasın diye 15 gün evime gidemedim. Yani bu yaşatılan bize reva değildi” diye tepki gösterdi.

Eşinin skleroz hastası olduğunun ve boş yere mağdur edildiğinin altını çizen Savaş, “Bizi resmen merdiven altı çalışmaya itiyorlar. Zaten ayakkabıcıydım. Sağlık sorunları nedeniyle bali kokusu, ilaç kokusu yüzünden bu işi tercih ettim” dedi.

Bu hukuksuzluğu kabul etmeyeceğini vurgulayan Savaş, hakkını alana kadar mücadele edeceğini söyledi.