Serxwebûn’un Kasım sayısı çıktı

Serxwebûn gazetesinin 491. sayısı, “PKK tarihin akışını değiştirdi” manşetiyle çıktı.

Serxwebûn gazetesinin Kasım sayısı çıktı. Bu sayıda,PKK’nin 44. kuruluş yıl dönümüne ilişkin PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan ile söyleşi; KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’nun Türkiye ve bölgede yaşanan siyasi, ekonomik, toplumsal gelişmelere ilişkin analizi; PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan’ın Kurdistan’da yürütülen Devrimci Halk Savaşı anlatımı; Piroz Nuda ve Şimal Ülkem Güneş’in ise 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin yazıları yer alıyor.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, “Ağır tecritle hem Rêber Apo’dan intikam alınmakta hem de Rêber Apo’nun düşüncelerinin Hareket’e, halka ve tüm insanlığa yansımasını engellemeye çalışmaktadırlar” dediği analizinde, bölgede yaşanan savaşa ilişkin olarak şunları vurguluyor: “Türk devleti Suriye’de kirli planlar yapmaktadır. Efrîn’in ÖSO elinden alınıp El Nusra’ya teslim edilmesi, bu kirli planlarını ne düzeye çıkaracağını göstermiştir. Yıllardır kullandığı, savaştırdığı, binlercesini ölüme sürüklediği ÖSO’yu şimdi pazarlamakta ve satmaktadır. El Nusra’yı da şimdi yanına alıp hem Rojava Devrimi’ne karşı saldırtmaya hem de palazlandırıp büyüterek daha sonra kirli pazarlıklar temelinde satmayı hesaplamaktadır” diyor.

KDP’NİN DERDİ KENDİ KASASINI DOLDURMAK

PKK Yürütme komitesi Üyesi Duran Kalkan ile yapılan söyleşi, “Kürt toplumu Önderliksel doğuşla yeniden canlandı” başlığıyla  sunuluyor. Kalkan, şunları söylüyor: “İlkel milliyetçilik için somut örnek KDP’dir. ‘90’dan bu yana 30 yıldır sözde yönetim olan KDP kendi kasasını doldurmaktan başka hiçbir şey yapmadı. Barzaniler dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi. 30 yıldır Güney Kurdistan’ı soyup soğana çevirdiler. Toplumunu, Güney değerlerini iliklerine kadar sömürdüler. Diğer parçaların çıkarlarını da haklarını da kendilerine bağlamaya çalışıyorlar. Rojava’da devrimin gelişmesini engellemeye, Rojava Devrimi’ni tasfiye etmeye çalışıyorlar.”

Duran Kalkan, PKK’nin dar ulusal milliyetçi bir hareket olmadığını fakat sürekli ilkel milliyetçilerin saldırısından da kurtulmadıkları tespitinde bulunuyor.

45. PARTİ YILINDA DEVRİMCİ GÖREVLER

PKK Yürütme Komitesi, PKK’nin kuruluş yıl dönümüne ilişkin tüm kadro ve sempatizanlarına ilişkin yayınladığı genelgede, PKK’nin 45.yılının çok büyük olaylara ve yeni gelişmelere gebe olduğunu belirtiyor. Komite, “Hemen herkes de bu durumu böyle görüp ifade etmektedir. Tabii bizim, söz konusu gerçekleri herkesten daha doğru ve derinlikli görmemiz ve gerektirdiği devrimci görevleri zamanında başarıyla yapabilmemiz gerekir. Parti olmak, öncülük konumunda bulunmak bunu gerektirir. Önderlik çizgisi bizden böyle olmamızı ister. O halde, 45’inci Parti yılına her yıldan çok daha yüksek bir duyarlılıkla, dikkatle ve mücadelecilikle yaklaşmalıyız” değerlendirmelerinde bulunuyor.

DÜNYA DEMOKRATİK KADIN KONFEDERALİZMİNE DOĞRU

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle Şimal Ülkem Güneş ve Piroz Nûda’nın kaleme aldıkları iki farklı yazı yer alıyor. Piroz Nûda, “Her Türlü Erkek Devlet Şiddetine Karşı Jin Jiyan Azadî” başlıklı yazısında “Erkek egemen sistemin en karanlık ve faşizan yüzü olan AKP-MHP faşizmine karşı mücadele, kadınlar olarak önceliğimizdir” diyor. Şimal Ülkem Güneş ise “PKK ve Özgür Kadın Çizgisinin Gelişimi Jin Jıiyan Azadî Devrimine Dönüşmüştür” başlıklı yazısında “Berlin’de gerçekleşen Kadın Konferansı ile Dünya Demokratik Kadın Konfederalizmi sistemini esas alarak özgür yaşamı inşa edeceği perspektifi açığa çıkmıştır” diyor.

DEVRİMCİ HALK SAVAŞI GERÇEĞİ

HPG’nin yeniden yapılanması, gerillanın bugünkü güçlü direnişini sağladığını belirten PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, “Devrimci halk savaşı gerçeğine yaklaşım sorunu” başlıklı yazısında şunları vurguluyor: “Eskiden gerillada bölükler, taburlar, alaylar, tugaylar vardı. Tamamıyla aynı biçimde olmasa da, şimdi de tim sisteminin daha üstü olan birlik, tabur veya tugay sistemleri olabilir. Ancak bir güç ne kadar büyük olursa olsun, sayısı değil binleri on binleri de bulsa, yine de bütün bu gücün tim sistemine göre örgütlenmesi ve ona göre savaşması önemlidir. Bunun için ‘Koordineli Gerilla Tim Savaşı’ diyoruz. Yani irili-ufaklı bir biçimde araziye yayılmış, 3 kişiden 5 kişiye kadar oluşan birimlerden meydana gelen tim tarzı, yeni dönem savaş anlayışının ana halkasıdır.”

TÜRK DEVLETİNİN ALEVİ İNKARI

Cihan Eren’in kaleme aldığı “Türk devletinin Alevi inkarı ve düşmanlığı” başlıklı yazıda, şunlar belirtiliyor: “Alevilik kadim bir inanç olarak, Türk iktidar gurupları yokken de vardı. Alevilik, Kürt, Türkmen-Türk, Arap ve Roman halklarının etnik ve inanç değerleriyle zenginleştirilmiş, ahlaki ritüelleriyle Ocak ve Pirleriyle güzelleştirilmiş yaşam kültürleriyle, Türk ulus devletinden bile çok önceden bu topraklarda zaten yaşıyordu. Bunların adı ve sanı ortada yokken de Alevilerin Ocakları, Dergahları Cem yapıyor, Pîrleri-Anaları Xızır ve Hak aşkı için Semah Dönüyor, taliplerine hizmet ediyordu. Bu ve benzer sebeplerle gündemde olması gereken Alevilik ve Aleviler değil, bu yaşam tarzını sorun gibi gösteren zihniyet olmalıdır.”

Serxwebûn’un bu sayısında, Komelên Ciwan Koordinasyonu’nun PKK’nin kuruluşuna ilişkin değerlendirmesi ile Mersin Mezitli’de fedai eylem gerçekleştiren Sara ve Rûken adına yazılan şiir de yer alıyor.

Serxwebûn yazılarına serxwebun.info üzerinden de ulaşılabilir.