'Ses çıkarmazsak tutsakların hepsini öldürecekler!'

TDİ’nin düzenlediği etkinlikle bir araya gelen tutsak yakınları, "Sesimizi yükseltmez, ele ele vermezsek tutsakları bir bir öldürecekler" mesajı verildi.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Kadıköy’de bulunan Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nda (BEKSAV) tutsak yakınlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Etkinlikte Adalet Nöbeti eylemcileri, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu ve Suruç Aileleri İnisiyatifi üyeleri de yer aldı. Etkinliğin yapıldığı bahçeye ise “İnfaz yakmalara son, hasta tutsaklara özgürlük” pankartı asıldı.

'SAHİP ÇIKMAZSAK DAHA KÖTÜ ŞEYLER YAPACAKLAR'
 
TDİ Dönem Sözcüsü Hıdır Sabur, "Çocuklarımıza sahip çıkmaz, peşlerinden gitmezsek, haklarını savunmazsak daha kötü şeyler yapacaklar. Tutuklular için meydanlara çıkıp eylemselliği artırmamız gerekiyor” dedi.
 
Katırcıoğlu, “Cumhurbaşkanı bir diktatörlük sistemi haline gelmiştir” sözleriyle konuşmasına başladı. “Üçüncü Yol” seçeneğinin önemine vurgu yapan Katırcıoğlu, “Millet İttifakı’nın Türkiye’nin sorunlarını düzeltmesi mümkün değil. Vahim bir durumdur. Anayasada birçok özgürlükler tanımlanmış durumda ama asla bu durumla karşılaşmıyoruz. Bir açıklama yapmamız bile engelleniyor. Polisin baskısıyla karşılaşıyoruz açıklamalarda. Bu haksızlıkları giderebilmemiz için ancak ve ancak birlikte davranmak, demokrasiye sahip çıkmak gerekir. Çözüm birlikte hareket etmekten geçiyor” diye belirtti.
 
'EL ELE VERMEZSEK TUTSAKLARI TEK TEK ÖLDÜRECEKLER!'
 
Tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemcilerinden Kumri Akgül ise 17 yıldır hasta tutsak ablası olduğunu belirtti. Adaletin olmadığını ve tüm nöbet eylemlerinde polis işkencesine maruz kaldıklarını ifade eden Akgül, “Birbirimize el vermezsek tutsakların hepsini teker teker cezaevinde öldürecekler. Biz bunun farkındayız. Çocuklarımızın, kardeşlerimizin arkasında durmazsak, hasta tutsakları infaz etmeye devam edecekler. Nasıl olsa hastadır, bilinçli değildir diyorlar, öldürüyorlar. Şu anda 5 bine yakın hasta tutsağımız var. Ben de Adalet Nöbeti’ne katılıyorum. Bırakmıyorlar, her türlü işkenceye maruz kalıyoruz ama yine de korkmuyoruz.  Adalet olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Adalet olmadığı için mahallede yürüyemiyoruz, kafamızı yastığa rahat koyamıyoruz. Biz bunlarla yaşıyoruz” diye konuştu.
 
Akgül, “Çocuklarımız, arkadaşlarımız özgür olana kadar ayaktayız. Bijî berxwedana zindanan” dedi.

Adalet Nöbeti eylemcisi Cemile Çiftçi, "Kürt, Türk, Arap, Acem fark etmeksizin herkes için adalet istiyoruz. Adliye önüne gittiğimizde, ‘buraya niye geldiniz’ diyorlar. Biz hiçbir şey için değil sadece adalet için oraya gidiyoruz. Benim de kardeşim tutsak ama her tutsak benim kardeşimdir, çocuğumdur. Bu talebimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
 
TDİ üyesi Hüseyin İldan, “Bir araya gelmenin büyük bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Başaracağımıza kesinlikle inanıyoruz” şeklinde konuştu.
 
Avukat Yağmur Kavak, “Türkiye’de ve Kürdistan’da binlerce tutsak olduğu için kendilerine hasta demeye bile dilleri varmıyor. 5 bin değil belki de 10 bin hasta tutsak var. Yoldaşlarımızın mütevazılığı nedeniyle belki de sayımız bu kadar az” dedi. Tutsaklar için yapılan eylemlerin dahi engellendiğini belirten Yağmur, “Tutsakların sesinin çıkartılmasından korkuyorlar. En ufak anayasal haklarımızı bile kullanmamıza izin vermiyorlar. Tutsakların tüm haklarını engelliyorlar. Onlar da bu baskı ve sindirme politikalarına direniyorlar. Son dönemde çok fazla tabut çıktı cezaevlerinden, devlet gün be gün işkenceyle ölüme sürüklüyor” dedi.
 
Hukuken ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyleyen Kavak, “Ama hukukun bittiği yerdeyiz. Birlikte mücadele edeceğiz, bütün alanlarda mahpuslarla dayanışma içinde olmak zorundayız. Özgürlük ve eşitlik dolu günler, yoldaşlarımızın, müvekkillerimizin bu uğurda mücadele ettiği ve mücadele ettiği için tutsak olduğu o günlere mücadeleyle adım adım ilerleyeceğiz” diye kaydetti.