Siyasi soykırıma partiler ve STÖ'ler tepki gösterdi-YENİLENDİ

AKP-MHP iktidarının "Kobanê soruşturması" gerekçe göstererek HDP'yi hedef alan siyasi soykırım operasyonlarına, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri(STÖ) tepki gösterdi.

Özgür Kadın Hareketi (TJA), yaptığı yazılı açıklamada “Ülkede AKP-MHP erkek ittifakının kadın düşmanı politikaları her geçen gün artarak devam ediyor” dedi.

TJA: SİNDİRECEKLERİNİ SANIYORLARSA, YANILIYORLAR

Açıklamada, "Kürt kadın hareketi ve HDP Kadın Meclisine yönelik bu saldırı ve faşist politikalar ilk değil, AKP-MHP erkek ittifakının ne zaman sıkışsa kadın mücadelesine ve iradesine saldırdığını rehin tutulan arkadaşlarımızdan biliyoruz" vurgusunda bulunuldu.

TJA, şunları belirtti: “Siyasi soykırım operasyonlarıyla bizleri sindireceğini sanıyorsa, en büyük yanılgı içerisine düşmüş demektir. TJA olarak AKP'nin saldırgan, faşist, militarist, cinsiyetçi erkek anlayışına karşı özgürlük mücadelemizden bir an olsun geri adım atmadık ve atmayacağız. Yaşamın her alanında kadın mücadelemizi yükselterek örgütlülüğümüzü güçlendirerek, kendimizi savunuyoruz, savunacağız. Em xwe diparêzin.”

İHD: ALTI YIL NİÇİN BEKLENDİ?

İnsan Hakları Derneği (İHD) "Türkiye’de neredeyse her gün bir polis operasyonuyla toplu olarak insanlar gözaltına alınmakta ve önemli görülen operasyonlar hakkında savcılıklar açıklama yapmaktadır” dedi.

“2014 tarihli bu soruşturma kapsamında HDP’li siyasilere yönelik gözaltı kararı verilmesini, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirtmek isteriz” diye belirten İHD, soruşturmaya konu olan iddiaların üzerinden altı yıl geçtiğine dikkat çekti.

İHD, “Soruşturma kapsamında altı yıl niçin beklenilmiştir? Şayet ciddi iddialar söz konusu ise savcılığın hızlıca hareket etme sorumluluğu bulunmaktadır. Anlaşılan siyasi saiklerle yürütülen bir soruşturma ile karşı karşıyayız. Tıpkı AİHM’in Demirtaş/Türkiye davasında AİHS’in 18. maddesinin ihlal edildiğini belirttiği gibi" diye tepki gösterdi.

Açıklama şu ifadelerle noktalandı: “Bütün bu olup bitenlere rağmen aradan altı yıl geçtikten sonra hukukun siyasallaştırılıp TMK’nın siyasi muhalifler üzerinde amansızca kullanılması kesinlikle kabul edilemez. Kişi güvenliği hakkı ve özgürlüğü hakkı başta Demirtaş ve Yüksekdağ olmak üzere gözaltına alınanlar bakımından açıkça ihlal edilmiştir. Bu soruşturma kapsamında tutuklu olan Demirtaş ve Yüksekdağ ile gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

KESK: CEVABIMIZ DAYANIŞMA VE MÜCADELE

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu da HDP'ye yönelik siyasi soykırımı kınadı.

Açıklamada, “HDP’li onlarca siyasetçinin ve muhaliflerin gözaltına alınması ekonomik ve siyasi politikalarına rıza üretememesi ve biriken öfkeyi zorla bastırmak istemesinin, kendi iktidarını sürdürmek ve krizi yönetilebilir kılmak için zora başvurmasının ifadesidir” denildi.
KESK, "Emek ve demokrasi güçleri olarak bu hukuksuzluklara cevabımız her zamankinden daha fazla dayanışma ve birlikte mücadeleyi yükseltmek olacaktır" mesajını da verdi.

ESP: SOKAKLARI KUŞATALIM

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi de operasyonların "HDP’yi ve HDP şahsında devrimci-demokrat güçleri esir alma ve kriminalize etme hamlesi" olduğunu belirtti, şu çağrıları yaptı:

"Gün ayrı ayrı değil, bir araya gelip omuz omuza durmak ve birleşik mücadelede buluşarak faşizmi yenme günüdür. İşçi sınıfı ve ezilen halklarımızı HDP etrafında kenetlenmeye, iradesine sahip çıkmaya ve faşist saray rejimine karşı savunmaya çağırıyoruz.
İlerici, devrimci ve demokratik güçleri faşizmi yenmek, antifaşist cephede buluşmak için bir adım öne çıkmaya, bize ait olan sokakları kuşatmaya çağırıyoruz."

GELECEK PARTİSİ: GÖZALTILAR ŞAİBELİ

Felecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selim Temurci, şu açıklamada bulundu: "Bu insanlar daha önce yargılanmadı mı? Soruyoruz? HDP yerel seçimlerde Cumhur İttifakında yer alsaydı, bugün bu gözaltılar olur muydu? Savcılık derhal bu gözaltılarla ilgili elindeki yeni bulguları kamuoyuyla paylaşmalıdır. Malum ziyaret sonrası gerçekleştirilen bu gözaltılar üzerindeki şaibe ortadan kaldırılmalıdır. Aksi halde; bu gözaltıların anlamı, Türkiye’de gündemi değiştirmek ve siyasette kutuplaşmayı zirveye taşımak olacaktır. Siyasi rakiplerine hain ve çete diyerek, beka siyaseti üzerinden kendi koltuklarını korumaya çalışanların devri bu ülkede artık son bulmalıdır."

SAADET PARTİSİ: ALTI YIL ÖNCE NEREDEYDİLER?

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, “İktidar, muhalefeti kendi iç meselelerine meze yapmaktan artık vazgeçmelidir! Bu insanlar suçluysa; bu memleketin hakim-savcıları 6 yıl önce neredeydi? Yok değillerse; bugün bu gözaltı kararlarının sebeb-i hikmeti nedir? Adalet mekanizmasını, gündem değiştirmek ve kamuoyunu meşgul etmek için kullanmanın hiç kimseye faydası yoktur!" dedi.