Sömürge hukukunun tetikçisi kayyumlar - II

DBP’li belediyeler, halkın sorunlarını toplumsal ihtiyaçları referans alarak çözmek için tüm olanaklarını zorladı. Kayyum Rejimi ile birlikte tüm sosyal politikalara adeta savaş açıldı ve AKP’nin hedefi haline getirildi.

Vahşi ve barbar bir şekilde Kobanê ve Şengal’e saldıran DAİŞ’in yarattığı tahribata karşı Kürt belediyelerin yardım etmesi, AKP tarafından kayyım atanmasının gerekçelerinden yapıldı. Kayyım Rejimi’nde belediyenin olanak ve imkânları, sosyal politikalar manipüle edilerek amacının dışında kullanılmaya başlandı.

Kobanê ve Şengal’de yaşayan insanlarla olan dayanışma halkın bizzat katılımı ile gerçekleşti, belediyeler kolaylaştırıcı bir rol oynadı. Belediyelerin bu tür dramların yaşandığı süreçlerde, deprem, savaş, sel gibi durumlarda insanlık onuruna yakışacak bir tutum alması herkesin beklentisidir. Bu konuda belediyelerin hangi siyasal anlayışı temsil ettiği çok önemli değil, ancak belediyelerin dayanışma pratiklerini hedef göstererek finansman kaynaklarının örgütsel faaliyetlerde kullanıldığını iddia edenler, bilinçli manipülasyon yaptı. Halbuki Kürt belediyeler, 19 yıldır düşük bütçelerle hizmet yaptı; merkezi bütçe, ayrımcılık yapılarak düşük verildi. Buna karşın müfettişlerin adeta kamp kurduğu belediyelerde tek bir yolsuzluk dosyasına rastlanmadı.

KAYYUM REJİMİ’NDE SOSYAL POLİTİKALAR

DBP’li belediyeler, çağdaş ve insan onuruna yakışacak bir sosyal politika doğrultusunda, halkın sorunlarını toplumsal ihtiyaçları referans alarak çözmek için tüm imkân ve olanaklarını zorladı. Kayyum Rejimi ile birlikte tüm sosyal politikalara adeta savaş açıldı ve AKP’nin güvenlik ve savaş hedefi haline getirildi. Bu süreçte çok kapsamlı ve donanımlı gıda bankaları, psikolojik danışma merkezleri, çalışan ebeveynlere yönelik hizmet yürüten şehrin çeşitli yerlerinde kurulmuş kreşler ve oyun salonları, yaşlı bakım merkezleri, meslek edindirme amaçlı kurulan tekstil atölyeleri kapatıldı; spor müdürlüğü bünyesinde açılan tüm kurslar, engelli ve gençlere yönelik yapılan sosyal projeler iptal edildi. Üniversiteye hazırlık kursları kapatıldı, kültür derneklerinin faaliyetleri ve buralara verilen isimler değiştirildi; sosyalleşme, çocuklara ve genç nüfusa yönelik politikalar hedef alındı.

Kayyum Rejimi’nde belediyenin olanak ve imkânları, sosyal politikalar manipüle edilerek amacının dışında kullanılmaya başlandı. Özellikle sosyal politikalar adı altında eğitim ve inanç gibi toplumsal hassasiyetlerin baskın olduğu konularda belediye bütçesi kullanılarak işbirlikçilere ihaleler ve rant alanları açıldı. Kürt yazar ve aydınlarının parklara verilen isimleri silindi, çift dilli hizmetler ortadan kaldırıldı, itibarsızlaştırma pratiklerinde hızını alamayan kayyumlar, kütüphanelerde yer alan Zerdüşt ve Marx gibi tarihe damgasını vurmuş öğreti ve teorilerin sahiplerine de saldırıldı.

TOPLUMSAL DAYANIŞMA MEKANİZMALARI KAPATILDI

Kayyumların belediye bütçesini kent paydaşları arasında nasıl dağıttığı gündemden düşmeyen bir konudur. Merkezi bütçeden Kürt illerine ayrılan payın büyük bir bölümünün askeri ve sivil kamu personeline gittiği biliniyor. Kayyumların sosyal politikaları gelir dağılımındaki eşitsizlikleri derinleştirdi. Kayyumlar atanmadan önce belediyelerde sivil toplum örgütleriyle birlikte düzenlenen tüm toplumsal yardımlaşma mekanizmaları, OHAL sürecinde kapatıldı. Kapatılan merkezler şu şekildedir;

* Batman’da her ay 600’ü aşkın dar gelirlinin ihtiyacını karşılayan Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (Batman Gıda Bankası)

* Amed’de 32 bin yoksula ulaşan Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği

* Amed merkezli olarak birçok ilde şubesi bulunan, binlerce yoksulla ulaşan Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

* Siirt’te yüzlerce aileye gıda ve giyim yardımında bulunan Bin Umut Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği

* Van’da 450 aileye her ay düzenli gıda ve giyim yardımında bulunan ‘Van Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği.

DİLE, KÜLTÜRE, TARİHE SALDIRI

DBP’li belediyelerin benimsediği ve uyguladığı önemli politikalardan bir diğeri de “Çok Dilli ve Çok Kültürlü Belediyecilik” ilkesidir. Şehir içindeki reklamlar, kongre, kurultay, sempozyum gibi etkinliklerin duyuruları çok dilli yapıldı. İsteyen belediye çalışanına Kurmancî ve Zazakî kursları verildi. Çok dilli yapılan tüm işlemler kayyumlar eliyle Türkçe tek dilli hale getirildi. Kayyumların yaptığı ilk iş, çok dilli kreşleri kapatmak, çok dilli masal kitapları, çok dilli çocuk oyunları, anadiliyle yazılmış resimli sözlüklerin olduğu çalışmalar, kurslar ve kütüphaneler gibi kültürel projeleri iptal etmek oldu. Belediyelerin kitaplıklarındaki binlerce kitap yakılarak imha edildi. Türkçe ile birlikte kullanılan tabelalar kaldırılarak sadece Türkçe kullanılmaya başlandı.

Kayyumlar, Kürtlerin tarihsel, kültürel değer isimlerini taşıyan park, mahalle ve sokaklar ile kültür merkezlerinin ismini değiştirdi. Kayyum Rejimi ile başta Amed’de bulunan Cigerxwîn, Aram Tigran ve Dicle Fırat Kültür Merkezlerinde verilen kurslar, dersler ve çalışmalar olmak üzere birçok belediyede açılan kültür-sanat merkezlerinin hizmet içeriği tamamen değiştirildi.

Van, Mardin, Batman gibi il ve ilçe belediyelerinde anadilde hizmet veren birçok kreş ve eğitim destek evi kayyımların keyfi kararları ile kapatıldı ya da içeriği değiştirildi. Amed Büyükşehir Belediyesi’nin Kürtçe dilinde ve müfredatında hizmet veren Zarokistan ile Xalxalok kreşleri değiştirilip Türkçeleştirildi. Gençlik kültür merkezleri, madde bağımlıları ile mücadele kurumu, gençlik danışma ve sosyal etkinlik merkezleri, eğitim destek evleri kapatıldı.

İSİMLERE IRKÇI MÜDAHALE

Kayyumlar ve Saray’ın noteri durumuna düşen mahkemeler, DBPli belediyelerin bölgenin kültürüyle uyumlu bir şekilde parklara, mahallelere, cadde ve sokaklara verdiği isimleri değiştirerek ırkçı ve ayrımcı uygulamalara imza attı. Bu konuda birkaç örnek verecek olursak;

* Ceylan Önkol’un adı, Lice Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından parktan kaldırılmış, parka Silvan’da bir patlama sonucu yaşamını yitiren 13 yaşındaki Fırat Sinpil’in adı verilmiştir. Önkol’un ailesi, “İkisi de çocuk, ikisi de savaş mağduru. Fırat için de bir park açılabilirdi” şeklinde tepkilerini dile getirdi.

* Lice Belediyesi’ne atanan kayyum Sinan Başak, Medeni Yıldırım’ın isminin verildiği parkın ismini Şehit Binbaşı Ümit Çelik Parkı olarak değiştirdi. Basına konuşan anne Fahriye Yıldırım, “Medeni’yi öldürenle parkın ismini değiştiren arasında fark yok” diyerek tepkisini dile getirdi.

*Van’ın Çatak Belediyesi’ne kayyum olarak atanan İlçe Kaymakamı Hacı Asım Akgül, 28 Kasım 2015’te Amed’in Sur ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Baro Başkanı Tahir Elçi’nin isminin verildiği parkın adını Şehit GK Ali Ogün Parkı olarak değiştirdi.

* 1993’te Amed’de uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Zübeyir Akkoç’un ismi Dicle ilçesinde yeni yapılan bir parka verilmişti. Ancak kayyum, geçtiğimiz yıl Dicle ilçesinde yaşanan çatışmada ölen korucu Ferit Kaçar’ın ismini parka vererek değiştirdi.

* Dicle ilçesinde, 12 Mayıs 1974’te diktatör Saddam Hüseyin’in kararıyla Bağdat’ta idam edilen Leyla Qasim’ın isminin verildiği park, Şehit Er Ekrem Dinç Parkı olarak değiştirildi.

* Dicle ilçesinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adını simgeleyen Üç Fidan Parkı’nın ismi, Şehit Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız olarak değiştirildi.

MİLLİTARİZMİ BOCA ETTİLER

Kayyumlar ve Saray’ın noteri durumuna düşen mahkemeler, DBP’li belediyelerin bölgenin kültürüyle uyumlu bir şekilde parklara, mahallelere, cadde ve sokaklara verdiği isimleri değiştirerek ırkçı ve ayrımcı uygulamalara imza atmakla yetinmedi, militarizmi de boca etti. İşte bazı örnekler:

* Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyumu Mustafa Yaman, “Çanakkale Şehitleri” adına 17 Mart’ta kent merkezinde hoşaf dağıttırdı. Emniyet Caddesi’nin ismi “Şehit Emniyet Amiri Gaffari Güneş” olarak değiştirdi.

* Ömerli Belediyesi kayyumu Erol Korkmaz, 4 Mayıs’ta ilçede çocuk şenliği adı altında çocuklara “Osmanlı şerbeti” içirip “Osmanlı macunu” yedirdi.

* Kızıltepe Belediyesi kayyumu Ahmet Odabaşı, 20 noktada bulunan Türk-İslam motifli çeşmelere “şehit” ismini verdi.

* Savur Belediyesi kayyumu İdris Koç, uçurtma festivali adı altında 25 Nisan’da çocuklara “bayrak” yürüyüşü yaptırdı.

* Bulanık Belediyesi kayyumu Hacı Arslan Uzan, ilçedeki bazı cadde isimlerini, “Şehit Binbaşı Arslan Kulaksız C., Şehit Üsteğmen Suat İshakoğlu C., Sultan Alparslan C., Kazım Karabekir C.” olarak değiştirdi.

* Hizan Belediyesi kayyumu Bülent Hamitoğlu, “kitap okuma” adı altında Kürt çocuklarına Hanefi mezhebine ilişkin bilgi içeren kitaplar hediye ederek, kitapları okul bahçesinde okuttu.

HAFIZA KIRIMIN KRONOLOJİSİ

Kayyum rejimi’nin ırkçılığı-milliyetçiliği tetikleyen ve hafıza kırımını hedefleyen kronolojisi de şöyle:

* 13 Eylül 2016’da kayyum atanan Derik Belediyesi’nin üç dilli tabelası kaldırılıp yerine bayrak asıldı.

* 8 Aralık 2016’da Sur Belediyesi’ne atanan kayyum, Ermenice ve Süryanice tabelayı kaldırdı.

* 08 Ocak 2017’de Amed’de DBP’li Kayapınar Belediyesi’nin yaptırdığı ‘Roboskî Anıtı’nı kayyum kaldırdı.

* 25 Ocak 2017’de Mersin’in Akdeniz Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Akdeniz Kaymakamı Hamdi Bilge Aktaş, katledilen çocukların heykellerini kaldırdı. Heykelde Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Berkin Elvan, Bedran Encu, Çetin Encu, Erkan Encu, Bezat Özer, Enes Ata, İbrahim Aras, Ümit Kurt ve Nihat Kazanhan’ın isimleri ve yaşları yazıyordu.

* 25 Şubat 2017’de Şırnak’ın Cizre ilçesindeki eski milletvekili Orhan Doğan’ın heykeli ile saat kulesi, kayyum Ahmet Adanur’un talimatı üzerine kepçelerle yıkıldı. Anıtın üzerinde “Nasıl tek çiçekli bir bahçe tek sazlı bir orkestra olmazsa, Türkiye’nin insanının da tek tip düşünmesi beklenmemelidir.” yazıyordu.

* 01 Mart 2017’de DBP’li Kayapınar Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından belediyeye ait kütüphanedeki kitaplar sakıncalı bulunduğu için toplatıldı.

* 27 Mart 2017’de kayyum atanmasının ardından şaibeli bir yangınla kül olan Batman Belediyesi’nin 2006’da inşa ettiği Yılmaz Güney Sineması tamamen yıkıldı.

* 31 Mart 2017’de Amed merkez Yenişehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Yenişehir Kaymakamı Mehmet Özel’in talimatıyla Mervani Parkı’nda bulanan ve Mervanileri simgeleyen kabartmalar söküldü.

* 11 Mayıs 2017’de Van’da DBP’li Gürpınar Belediyesi’nin hurdaya çıkarılan halk otobüsünü dönüştürerek açtığı Şair Niyazi Sönmez Kütüphanesi kayyum tarafından “örgüt propagandası” yapıldığı gerekçesiyle kapatıldı. Şair yazar Niyazi Sönmez’in adının verildiği ve içinde dünya klasikleri, Kürtçe öyküler, Kürtçe sözlük, mitoloji, felsefe ve şiir kitaplarının yer aldığı kütüphanenin üzerinde Pablo Neruda, Ehmedê Xanî, Musa Anter, Cegerxwîn, Nazım Hikmet gibi şair ve yazarların isimleri de yazıyordu. Ayrıca otobüste, renkli boyalarla çocuk resimleri de yer alıyordu.

* 11 Mayıs 2017’de babası tarafından ambulans gelmediği için çuvalda hastaneye götürülen 11 yaşındaki Muharrem Taş’ın ismini taşıyan ve belediye tarafından yapılan Muharrem Taş Sağlık Merkezi, Gürpınar Kayyumu Osman Doğramacı tarafından kapatıldı.

* 11 Haziran 2017’de Kızıltepe’de 13 kurşun ile öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz adına ilçede öğretmen Kamuran Aydoğan tarafından yapılan heykel kayyum tarafından kaldırıldı.

* 25 Haziran 2017’de Doğubayazıt Belediyesi’ne atanan kayyum Ulaş Akhan, Uluyol Mahallesi’nde bulunan Ehmedê Xanî Parkı’ndaki Xanî’nin anıtını yıktırdı.

* 3 Temmuz 2017’de Dersim Belediyesi’ne atanan kayyum, Dersim Belediyesi yazan tabelayı kaldırdı.

* 13 Temmuz 2017’de Amed’in merkez Kayapınar Belediyesi tarafından 10 Nisan 2010’da açılmış olan Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi’nin tabelası indirildi.

* 11 Ocak 2017’de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu (DBŞT) kadrosunda yer alan 31 oyuncunun sözleşmesi yenilenmeyerek işlerine son verildi.

* 02 Şubat 2017’de Şırnak’ın Cizre ilçesinde belediye tarafından yaptırılan, kreş ve taziye evi olarak hizmet veren Cudi Taziye Evi, kayyum tarafından yıktırıldı.

* 08 Şubat 2017’de Gürpınar’a kayyum olarak atanan Kaymakam Osman Doğramacı ‘Kadın Yaşam Evi’, ‘Kültür Evleri’ni ve Halk Ekmeği Fırını’nı kapatarak projeleri iptal etti.

* 02 Mart 2017’de Mardin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının, yardım amacıyla dağıttığı ‘gıda kartı’, belediyeye atanan kayyum tarafından iptal edildi. Karttan bin 500 kişi faydalanıyordu.

* 26 Mayıs 2017’de Gürpınar kayyumu Osman Doğramacı, Kadın Yaşam Merkezi’ni, Xevasor Kadın Kooperatifi’ne bağlı tekstil bölümünü ve yine bu kooperatife bağlı olan kadın lokantasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın yönetiminde bulunduğu KADEM’e devretti.

* 01 Haziran 2017’de Vali İbrahim Taşyapan’ın kayyum olarak atandığı Van Büyükşehir Belediyesi, kadınların her Perşembe günü belediyeye ait toplu ulaşım araçlarını ücretsiz kullanması kararını iptal etti.

* 11 Haziran 2017’de Çatak’ta DBP’li belediye tarafından yapılan Körüklü Vadi Köprüsü, belediyeye atanan kayyum tarafından iş makineleriyle yıkıldı. Kayyum, köprünün yıkılmasına gerekçe olarak ‘PKK’lilerin isteği üzerine’ yapıldığını öne sürdü. Ancak köprünün yaylalara çıkan halkın rahat bir biçimde karşıya geçebilmesi için yapıldığı biliniyor.

* 13 Eylül 2016’da Mardin Derik Belediyesi’nin Türkçe, Kürtçe, Ermenice tabelası ilçe kaymakamıyken kayyum yapılan Muhammed Fatih Safitürk tarafından söktürüldü.

* 27 Şubat 2017’de Kayapınar kayyumu Mustafa Kılıçbir, bir basın toplantısı düzenleyerek kent kütüphanelerinden toplattığı kitapları, gazetecilere “Zerdüştlük, Marksizm, Leninizm, dağdaki insanların hayatlarını, Yahudiliği ve Hıristiyanlığı anlatan, bu toprakların değeri olan İslam inancı ile kendi kültürümüz ile zerre kadar ilgisi olmayan örgütsel suç kitapları” olarak tanıttı.

* 18 Şubat 2017’de Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum yapılan Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla, Amedspor’un isminin değiştirilmesini, aksi halde kulübe ayrılan maddi desteğin kesileceğini bildirdi.

* 27 Mart 2017’de Beşiktaş Belediyesi, Hakkari’yle kardeş belediye olunması sebebiyle ilçede bulunan Barış Sokağı’nın adına 2015’te Kürtçe barış anlamına gelen “Aşiti” kelimesini de ekleyerek “Barış-Aşiti Sokağı” olarak değiştirmiş, Hakkari’de bulunan bir caddeye de “Beşiktaş” ismi verilmişti. Aradan 1,5 yıl geçtikten sonra İçişleri Bakanlığı Beşiktaş’taki isim hakkında inceleme başlattı.

* 29 Mart 2017’de Dersim kayyumu, çatışmalarda öldürülen PKK’lilerin cenazelerinin yıkanmaması ve defin işlemi yapılmaması talimatı verdi. Amed’de Newroz meydanı girişinde öldürülen Kemal Kurkut’un cenazesinin yıkanmasına ve defin işleminin yerine getirilmesine de AKP’li Battalgazi Belediyesi izin vermedi.

* 28 Nisan 2017’de Amed’de halk arasında “protokol yolu” olarak bilinen Elazığ yoluna Büyükşehir Belediyesi tarafından dikilmiş olan sarı ve kırmızı lalelerden sarı olanlar, çimenlerle birlikte “yeşil-sarı-kırmızı” görüntüsü verdiği gerekçesiyle söküldü.

* 14 Temmuz 2017’de Cegerxwîn Kültür Merkezi’nin de içinde yer aldığı Parkorman’ın ismi, kayyum Cumali Atilla tarafından “15 Temmuz Şehitler Parkı” olarak değiştirildi.

* 2 Ekim 2017’de Yenişehir Belediyesi kayyumu Serdar Kartal, 11 Ekim’de yaşamını yitirişinin 10’uncu yılı olacak olan Kürt yazar Mehmed Uzun’un isminin verildiği parka müdahale etti. Tepkiler üzerine parka tekrar Mehmed Uzun adı verildi ancak parkın içindeki heykel yerine konulmadı.

* 23 Temmuz 2017’de Gürpınar kayyumu, ilçe girişinde bulunan Kürtçe “Hun Bi Xêr Hatin” yazılı tabelayı değiştirdi, yerine Arapça “mutluluğun şehri” anlamına gelen ‘Şehri-Ab’ Gürpınar’ yazdırdı.

* 23 Şubat 2017’de Gürpınar kayyumunun kapattığı çocuk kreşi, Kuran kursuna dönüştürüldü.

* 1 Ağustos 2017’de Edremit kayyumu, halk plajındaki tarihi Dilkaya Höyüğü ve Ermeni mezarlığının üzerine tuvalet yaptı, mezarlıktan çıkan kemikler etrafa saçıldı.

* 19 Eki 2017’de Van kayyumu, daha önce adını değiştirdiği uyuşturucu ile mücadele için kurulmuş olan Hinar Çocuk Yaşam Merkezi’ni kapattı.

* Erciş Belediyesi, 2015’te yaptığı Parqa Aşitîyê a 7’ê Pûşberê (7 Haziran Barış Parkı) ismini verdi. Erciş kayyumu Mehmet Şirin Yaşar, parkın Kürtçe isim tabelasını indirdi ve parkta yeniden düzenleme için yıkım işlemleri başlattı.

* Kızıltepe kayyumu, Berçem, Aşiti ve Medya mahallelerinin isimlerini değiştirdi.

* Van’da tarihi bir binanın isminin şair Necip Fazıl Kısakürek olarak değiştirilmesinin ardından cadde ve sokak isimleri de değişti. Cadde ve sokaklara verilen yeni isimlerin Van’ın tarihi ve kültürel dokusuyla bağı olmaması dikkat çekiyor. Yeni isimlerin bazıları şöyle: Emniyet, Ordu, Cezaevi, Meçhul Asker, Osman Çavuş, Şeyh Şamil, Bilal.

* Özalp kayyumu, gazetecileri yaptığı haberler nedeniyle makamına ifade vermeye çağırdı. Sela okunmasını yasakladı.

* Gürpınar kayyumu, Kürtçe eğitim veren Xeyri Şinik Kreşi’nin üç katlı binasını İlçe Müftülüğü’ne tahsis etti. İlçe Müftülüğü de binayı Kuran kursuna çevirdi. Kreş girişinde bulunan Kürtçe tabela ile çizgi film karakterlerine ait resimler de kaldırıldı.

* Doğubayazıt kayyumu, İsmail Beşikçi Caddesi’nin adını İnegöl Caddesi olarak değiştirdi.

* Edremit’in Dilkaya Mahallesi’nde yaşayan Ermeni ressam Arshile Gorky’nin evinin önünde bulunan ve DBP’li belediye yönetimi tarafından 2015’te yenilenen çeşmenin tabelası kaldırıldı ve suyu kesildi.

* Kayapınar kayyumu, 2015-16 yılları arasında DBP’li yönetimin Amed’deki tek cemevini bünyesinde barındıran Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi’ne yaptığı 7 bin TL’lik bağışın geri verilmesi için icra takibi başlattı.

* Edremit’in Çiçekli Mahallesi’nde ‘Pêşdibistana Taybet İnan (Taybet İnan Kreşi) ismi önce tabeladan silindi sonra da kreşe ‘Aile Destek Evi’ tabelası asılarak kapısına kilit vuruldu.

Devam edecek…