STK’ler Karahisar köyündeki katliama ilişkin raporu açıkladı

Van’ın Saray ilçesine bağlı Karahisar köyünde yaşanan mülteci katliamı konusunda açıklama yapan STK temsilcileri korucuların aracı taramadan durdurabileceğini ve köylülerin yaralılara mücadele etmesini de engellediğini duyurdu.

Van’nın Saray ilçesine bağlı Karahisar köyünde 3 Temmuz’da mültecileri taşıyan bir minibüs asker ve korucular tarafından ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle tarandı. 4 yaşında mülteci bir çocuk yaşamını yitirdi, 12 mülteci ise yaralandı. Van Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve KESK Çocuk Hakları Komisyonu ve Serhat Göç Der üyeleri yaşanan olaydan sonra olay yerine giderek bir rapor hazırladı. Gerçekleştirdikleri basın toplantısında kamuoyuyla paylaştıkları raporda, görgü tanıklıkları ve olay yeri incelemelerine dair sonuçlar aktarıldı: “Olayın meydana geldiği sokağın çıkmaz sokak olduğunu karakol askerleri de köyümüz korucuları da biliyordu. Bu bilgileri bildikleri için aracı taramayabilirlerdi. Köylülerin de yaralılara müdahale etmesini engellediler.”

ÖHD yönetim kurulu üyesi Mehtap Işık, raporda yer alan tanık beyanlarını okudu.  Raporda yer alan ifadeler şöyle:

K.T.: Yaklaşık 70-80 el ateş edildikten sonra silah sesleri bir süre kesildi. Sonra tekrar bir 70-80 el silah sesi geldi. Olay yerine gittiğimde 3 yaralı ile karşılaştım. Yerde yatan bir erkek çocuğu gördüm kalbine ve karın bölgesine isabet eden kurşunlar neticesinde ağır yaralı idi ancak halen hayatta idi. Birkaç dakika sonra maalesef vefat etti.”

“Kolluk görevlileri hiçbir surette müdahale etmedi. Başlangıçta köylülerin de yaralılara müdahale etmesini engellediler.  Köylüler sonra kendi imkânları ile yaralılara müdahale etti. Olay yerindeki aracın lastikleri patlak idi ve araca birçok mermi isabet etmişti. Aracın etrafında onlarca boş kovan vardı. Bu boş kovanları da askerler sonrasında toplayıp götürdüler ayrıca yedi göçmeni yukardaki tepeden alıp başka bir yere götürdüler. Araca ateş edenlerin iki korucu ve iki uzman çavuştu. Toplamda 12 kişi yaralandı ve bir çocuk da olay yerinde vefat etti. 12 kişi yaralıydı köylülerimizden S.A. adlı şahıs kendi aracıyla 8 yaralı olan mülteciyi Saray Devlet Hastanesine götürdü. Olayın meydana geldiği sokağın çıkmaz sokak olduğunu karakol askerleri de köyümüz korucuları da biliyordu. Bu bilgileri bildikleri için aracı taramayabilirlerdi. Daha sonra bir samanlıkta 16 kadın ve çocuğun olduğunu gördüm iki kadın ağır yaralıydı toplamda 46 kişi olduklarını tahmin ediyorum bir erkek bir kadın bir çocuk Suriyeliydiler Kürtçe biliyorlardı birinin de Ermeni olduğunu öğrendim.”

S.Y: “Ben de olay esnasında hızlı bir şekilde aracın yanına gittim, aracın etrafında boş kovanları vardı. Araca yakın mesafede ateş ettiler kurşunlar duvarlara ve birçok yere isabet ettiler.  Ben yaralıların 12 kişi olduğunu saydım köylülerimizle birlikte onları kendi imkânlarımızla hastaneye götürdük. Askerler etrafı sarmışlardı 2 saat boyunca hiçbir şey yapamadık. Bu olay karşısında çok tedirgin olduk. Sürekli olarak bu bölgede Afganlar gelip geçiyor hiçbir zaman böyle bir durumla karşılaşmadık. Gün ortasında köyün orta yerinde bir araç tarandı. Köylüler de bu sebeple kurşunlardan dolayı yaralanabilirlerdi.”

G.Y: “Olay esnasında köy bakkalına gidiyordum. Hızlı bir aracın ilerlediğini gördüm sonra araçtan biri inip koşmaya başladı. Bu sırada asker ve korucular aracı taramaya başladılar. Her taraf toz duman oldu. Sonrasında çok sayıda göçmenin yaralandığını gördük genelde ayaklarından yaralı idiler.  Hatta iki kişinin ayağı neredeyse kopmak üzereydi” 

Raporda sonuç olarak şu tespitlere yer verildi: “Tanık anlatımları, olayın yaşandığı süreçte çekilen fotoğraf ve video kayıtlarından, olay sonrası heyet tarafından yerinde yapılan incelemelerden gerek bu rapora konu olay sebebiyle göçmen kaçakçılığı suçu işleyenler ve gerek yol kontrolünü köyün orta yerinde ve okul önünde yapan kolluğun çeşitli milletlere mensup göçmenlerden birinin hayatını kaybetmesi ve çok sayıda göçmenin de yaralanmalarında sorumlu ve kusurlu oldukları anlaşılmıştır.

Van Valiliğinin açıklamasının aksine seken kurşundan dolayı ölüm ve yaralama olayı meydana gelmemiş olup, aracın hedef alınması ile araçtan göçmenlerin inmelerine rağmen ateşe devam edilmesi sebebiyle ölüm ve yaralanmalar meydana gelmiştir.

Olayda, araçta olan göçmenlerin akıbeti hakkında kolluk kuvvetleri heyetimizin bilgi edinmesini engellemiştir. Zira hastanede olan yaralı göçmenlerle görüşmelere izin verilmemiştir. Köy içerisinde bulunan ve olaya müdahale eden Jandarma Komutanlığı ile bu olay hakkında kendileriyle bilgi amaçlı görüşme talebimiz olumsuz cevaplamışlardır. Bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde olayda şüpheli sıfatıyla kolluk kuvvetlerinin bulunması sebebiyle adli soruşturmanın sağlıklı yürütülmesinde kuşku duyulmuştur.

Olayda bahsi geçen aracın sadece tekerlerine ateş açılmadığı aracın teker üstü ve cam altı bölümlerinde kurşun delikleri olduğu, araç yakıt deposunun dahi zarar gördüğü, yakıtın olay yerine döküldüğü anlaşılmıştır. Bahse konu araca yönelik takip yapılmadığı gibi uyarı atışlarının yapıldığına dair bir bilgi edinilmemiştir. Ayrıca aracın çıkmaz sokağa girdiği, aracın yönünün olduğu taraftan kaçma ihtimalinin bulunmadığı, aracın kontrol noktasını geçtikten sonra da durdurulmasının olanaklı olduğu heyetimizce gözlemlenmiştir.

Video Kayıtlarından, olay yerindeki kan miktarı ve yayılım alanı da tanık anlatımlarına denk düştüğü gözlemlenmiştir.”