Almanya’da sürgünde bulunan HDP’li siyasetçiler, Erdoğan’ın Perşembe günü başlayacak üç günlük ziyareti öncesinde ortak yazılı bir açıklama yaptılar. Erdoğan’ın bu ziyaretinin Alman devletinin davet üzerine gerçekleştiğini hatırlatan HDP’liler “Ziyaretin zamanlaması, Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve Erdoğan’ın siyasi meşruiyetinin iç ve dış kamuoyunda giderek yitiriyor olması ile doğrudan ilişkilidir” görüşünü dile getirdiler.

Böyle kritik bir dönemde Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya’nın Erdoğan’a sahip çıkan mesajlar vermesinin düşündürücü olduğunu ifade eden HDP’li siyasetçiler, Almanya’ya “Siyasi ve ekonomik krizin gerçek nedenleri üzerinde durmuyorsunuz” eleştirisini yönelttiler.

“AVRUPA’NIN ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ RUHUNA ZARAR VERİLMESİN”

Erdoğan’ın iktidarı için Türkiye ve Ortadoğu’da takındığı savaş yanlısı tutumun yanlışlığının da hatırlatılmadığını belirten HDP’liler Merkel hükümetine devamla şu çağrı yaptılar:

“Türkiye’de şu an fiili olarak işleyen bir OHAL var, Siyasi Parti Genel Başkanları, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, gazeteciler ve aydınlar cezaevinde. Tüm bunları gündemine almadan, Erdoğan tek adam rejimi ile yapılacak her uluslararası görüşme ve anlaşma Türkiye halkları vicdanında mahkûm olacaktır.

Almanya’nın ekonomik çıkarlar temelinde değil de evrensel insan hakları bağlamında hareket etmesi, Avrupa’nın 300 yıldır oluşturduğu değerlere yaklaşımında bir ölçüsüdür. Erdoğan kendisinin ve partisinin çıkarlarını Türkiye’nin çıkarları ve ihtiyaçları olarak göstermektedir. Bunun bir aldatmacadan ibaret olduğunu Almanya’yı yönetenlerin görmesi gerekiyor. Aksi durumda, Türkiye’de daha da yoğunlaşacağı öngörülen faşizm uygulamalarından Almanya da sorumlu olacak ve etkilenecektir.

Erdoğan belli ki tüm bu yaşanılan faşizm uygulamalarının görülmediği bir pazarlık peşindedir. Almanya bu pazarlığı kabul eder ve bir takım anlaşmalara oturursa inanıyoruz ki, bu sadece Erdoğan’a nefes aldırtmakla kalmayacak, en çok Avrupa’nın özgürlük, insan hakları ve barış ruhuna zarar verecektir. Bizler, tüm bunların göz önünde bulundurarak Almanya hükümetinin almış olduğu kararı gözden geçirmeye veya yapılacak görüşmelerde Türkiye’de yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin, hukuksuzlukların, acıların ve yoksullukların görüşme masasına konmasını evrensel değer yargılarının gereği olduğunu hatırlatmak isteriz.”

Açıklamaya şu isimler imza attı:

Ahmet Yıldırım (Milletvekili), Besime Konca (Milletvekili), Burhan Kocaman (Karakoçan Eş Belediye Başkanı), Dilek Öcalan (Milletvekili), Faysal Sarıyıldız (Milletvekili) Filiz Koçali, (Parti Yöneticisi), Hatip Dicle (DTK eski Eşbaşkanı) Hasip Kaplan (Milletvekili), Hasan Basri Fırat (Hınıs Belediye Eş Başkanı), Hüseyin Güneş (Varto Belediye Eş Başkanı), Leyla Birlik, (Milletvekili), Leyla İmret (Cizre Belediye Eş Başkanı), Lezgin Botan (Milletvekili), Nursel Aydoğan (Milletvekili), Orhan Şansal (Suruç Belediye Eş Başkanı), Sibel Yiğitalp, (Milletvekili), Sinan Önal (HDP Almanya Eş Temsilcisi), Tuba Hezer (Milletvekili), Ziya Pir (Milletvekili).