Suruç Davası: Sanık duruşmaya getirilecek

Suruç Katliamı Davası'nın ikinci duruşması Urfa'nın Hilvan ilçesinde görülüyor.

Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenlerin aileleri, katliam tanıkları ve gazilerinin yanı sıra; HDP milletvekilleri Mahmut Toğrul ve Dilek Öcalan, ESP genel başkan yardımcıları Özlem Gümüştaş ve Fadime Çelebi, ESP İstanbul İl Başkanı Pınar Türk, SYKP Eş Başkanı Ahmet Kaya, Taksim Dayanışması Sözcüsü Mücella Yapıcı, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, Cumartesi Anneleri, Urfa Barış Anneleri, Bölge Barolar Birliği, İstanbul Barosu avukatları, ÖTSP, HDK, SES üye ve yöneticilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi sabahın erken saatlerinde Urfa'nın Hilvan ilçesindeki cezaevi kampüsünde bulunan 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geldi.

AİLELERİ TAHRİK ETTİ

Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, hasta olduğunu ileri sürerek yine duruşmaya getirilmedi. Şahin ardından SEGBİS'le bağlandı.

Celse arasında, firari sanık Deniz Büyükçelebi'ye atanan avukatın görevinden istifa ettiğini bildiren dilekçe okundu.

Sanığı gören ailelerin "Çocuklarımızın katilisin" sözleri üzerine sanık Şahin'in rahat tavırları ailelerin tepkisinin artmasına neden oldu. Avukatlar, mahkemeden sanığın aileleri kışkırtan sözlerine son vermesini istedi.

'DURUŞMAYA GETİRİLMELİ'

Söz alan bütün avukatlar, adil bir yargılama için sanığın duruşmada hazır edilmesini talep etti. Av. Gülhan Kaya, "33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamının sanığı yüzyüzelik ilkesi gereğince buraya getirilmeli. Çapraz sorguya almalıyız. Sanık keyfi şekilde SEGBİS'le bağlanmak istemediğini söyledi. Daha sonra bağlandığında sanığa müdahale edemediniz. Sanığın bu cesareti nereden aldığını biliyoruz. Delil göstererek sorgu yapacağız. Mahkeme başkanı bile müdahale edemiyorken biz bunları nasıl yapacağız?" diye sordu.

Av. Nuray Özdoğan da, Ankara Katliamı davasından da tutuklu olan Şahin'in SEGBİS'i reddetmesinin örgüt tavrı olduğunu söyledi. Özdoğan, "Çapraz sorguya maruz kalmak istemiyor, gerçeklerin açığa çıkarılmasını istemiyor." diye konuştu.

Davanın görüldüğü Hilvan Hapishanesi Kampüsü'nün güvenlikli bir yer olduğuna dikkat çeken Av. Can Tombul ise, "Birçok davada sanıklar duruşmalara hazır ediliyor. Farklı illerden getiriliyor. Jandarmanın güvenliği altındaki bu mahkemede güvenlik sorunu yokken, sanık neden getirilmiyor. Devlet para harcamamak için mi getirmiyor" dedi.

Ankara Katliamı Davası avukatlarından da olan Kazım Bayraktar, sanığın o davada çelişkili ifadeler verdiğini hatırlattı. Bayraktar, "Ankara katliamı davasında gösterdiğimiz fotoğraflarla ilgili çok çelişkili ifadeler verdi. Gerçeklerin açığa çıkması için yüz yüze yargılama yapılmalı" diye konuştu.

Avukatların çapraz sorgu talebinde bulunması üzerine sanık Şahin, "Bir de sizin sorularınıza mı yanıt vereceğim" şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti, müşteki avukatların sanığın hazır edilmesi talebine dair karar vermek üzere duruşmaya ara verdi.

MAHKEMEYE GETİRİLECEK

Mahkeme heyeti, müşteki avukatların sanığın hazır edilmesi talebine dair karar vermek üzere duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyeti daha sonra ara kararını açıkladı. Başkanın karşı oyuna rağmen mahkeme heyeti, sanığın yüzyüzelik ilkesi uyarınca, belgelerin sunulması ve çapraz sorgu için mahkemeye getirilmesine karar verdi.

AİLELER DEVLETTEN ŞİKAYETÇİ

Duruşmaya aranın ardından devam edildi.

Söz alan avukatlardan Meriç Eyüpoğlu, duruşmanın tek gün görülmesine tepki gösterdi, "Duruşmanın birden fazla gün planlanmasını beklerken, siz tek gün verip saatlerce bekletiyorsunuz" dedi. Eyüpoğlu, "Müştekilerimiz aynı zamanda olayın tanıkları olanlar esasen sanık sorgusundan sonra ifade verecekler." diye konuştu.

Eyüpoğlu'nun ardından Suruç'ta yaşamını yitirenlerin aileleri söz aldı. Polen Ünlü'nün babası Şemsettin Ünlü, "Bizim çocuklarımızın hiçbir suçu yoktu. Çocuklarımızı katledenlerden ve onların arkasında olan herkesten şikayetçiyim." derken, Duygu Tuna'nın babası Hasan Tuna "Sorumluluğu olan tüm kamu görevlilerinden şikayetçiyim." diye konuştu. "Çocuklarımızın katiline yemek veren, su veren, mühimmat sağlayan ve arkasında duran herkesten şikayetçiyim" diyen Emrullah Akhamur'un babası Mehmet Şerif Akhamur, "Çocuklarımız Kobane'nin yetim çocuklarına yardım etmeye gidiyordu. Çocuklarımız yeni Kobane'nin beyin takımıydı. Birilerinin işlerine gelmedi bu." dedi.

Suruç şehidi Uğur Özkan'ın ablası Hatice Sezgin ise şöyle dedi: "Kardeşim kanserli hastalara ilik bağışlıyordu. Sadece kardeşimin değil, bağış yaptığı insanların da hayatını kararttılar. Bu katliamın arkasında bulunan herkesten şikayetçiyim."

Av. Can Tombul, birinci duruşmada müdahillik başvurusu reddedilen ESP, SGDF ve BEKSAV'ın saldırının hedefindeki kurumlar olduğuna dikkat çekti.

Av. Ruken Gülağacı da Özgürlükçü Hukukçular Platformu adına müdahillik talebinde bulundu.