Suruç Katliamı’nın 7’nci yılında İstanbul’da eylem: Tüm failler yargılanacak

Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kadıköy’de 33 kişinin yaşamını yitirmesinin 7’nci yılında eylem gerçekleştirerek, “Suruç’un hesabını soracağız" vurgusu yaptı. Polisin saldırdığı eylemde en az 70 kişi gözaltına alındı

Suruç Aileleri İnisiyatifi, DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırısı sonrasında Türkiye ve bölge kentlerinden “Gezi’nin çocukları Kobanê’nın çocuklarıyla buluşmaya gidiyor” şiarıyla Urfa’nın Suruç İlçeside bulunan Amara Kültür Merkezi’nde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde toplanan gençlerine yönelik 20 Temmuz 2015’te yapılan canlı bomba saldırısı sonucu 33 kişinin katledilmesinin 7’nci yıllına dair Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde protesto eylemi düzenledi. Açıklamada Suruç Şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.

Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri, Ve il İstanbul il Başkanı İlknur Birol,  Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Parti, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’ni (SYKP) yanı sıra çok sayıda siyasi parti, gençlik örgütleri ve sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı.

Eylemde, “Kalplerimiz adalet için atsın dev pankartı açılırken, “Adalet için tek yol devrim”, "Kahrolsun ezen ulus şovenizmi Kürtlere vurulan kilidi emekçilerinin mücadelesi ile kıralım", "Suruç'ta düşenler yönünü devrim mücadelesine dönenlerdir", "Cumhur ittifakından kurtulmak için Amerikancı parlamenter yoldan değil Sri Lanka eylemlerinin yolundan yürüyelim" "Suruç için adalet Roboski için adalet", "Suruç için adalet herkes için adalet" dövizleri taşındı. Eylemde sık sık "Suruç’un hesabı sorulacak", "Şehîd namirin" , "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganları atıldı.

‘MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ’

Eylemde gençlik örgütleri adına Umut Yıldız söz aldı. "Affetmek yok unutmak yok” diyen Yıldız, 33 düş yolcusunun halkların eşitliği, özgürlüğü ve adalet için mücadele ettiğini vurguladı. 33’leri anmanın halklar arasında köprü olmaktan, katliamlara karşı mücadele bayrağını yükseltmekten geçtiğini kaydeden Yıldız, “33’leri yoldaşları olarak onların mücadelesini büyüteceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi.

‘RAHAT UYUMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ’

Suruç’ta ağır yaralanan ve uzun süre tedavi gören Yasin Can, Suruç yaralıları adına Kürtçe konuşma yaptı. Yasin, vicdansızlara karşı çok büyük bir direniş sergiliyoruz. Evet yüreğimiz yanıyor ama onların da rahat uyumasına izin vermeyeceğiz. Amacımı yerine ulaşana kadar mücadelemiz sürecek. Şehitlerimize söz verdik.

Oğlu Evrim Deniz’in cenazesinde kullandığı sözler nedeniyle 4 yıldır tutsak olan Besra Erol’un eylem için gönderdiği mektup okundu. “Bu ülkede adalet bizler için zaten yoktu, var olan da Suruç’ta, Diyarbakır’da Ankara garında ve daha birçok yerde yok oldu” diyen Besra Erol, bu topraklara barışı, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve tutsak annelerinin getireceğine yürekten inandığını iletti.

'TÜM FAİLLER YARGILANCAK’

Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar, adalet mücadelesini sadece Suruç için değil devlet eliyle gerçekleşen tüm katliamlar için yürüttüklerini söyledi. Ayrıca adalet mücadelesini sadece mahkeme salonlarında değil her alanda yürüttüklerini belirten Sezin Uçar, “7 yıl boyunca iğneyle kuyu kazar gibi büyük bir öfke ile ama ısrarla, inatla sürdü. Gerçekler artık bugün üstü örtülemez noktaya geldi. İlhami Bali Suruç davasından arandığı sırada Konya’de bir devlet hastanesinde tedavi gördüğü ortaya çıktı” dedi. 7 yıllık adalet mücadelesinin başka şeylere de ihtiyacı olduğunu kaydeden Uçar, devletin cezasızlık politikasının tersine çevrilmesi gerektiğini söyledi. En büyük taleplerinin kendi siyasi çıkarları uğruna gerçekleri açıklamakla tehdit eden Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrudan fail olduğunun altını çizen Uçar, “Tüm failler, kamu görevlileri yargılanacak. Toplumlar tarihi bunun verileriyle, diktatörlerin, katillerin yargılanmasıyla doludur. Tüm failler insanlığa karşı suçtan yargılanana kadar Suruç için adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

 POLİS İSTİHBARATI İŞARET ETTİ

Katliam öncesi bombayı patlatan kişi dahil her şeyin bilinmesine rağmen önlem alınmadığına işaret eden Suruç yaralısı Koray Türkay, “Katliam yapıldıktan sonra gören gözler kör duyan kulaklar sağır numarası yaptı. Katliam günü yapılan ihmallerin  sorumluluğu 3 polise yıkılarak para cezası verildi” dedi. Ceza verilen polislerin istihbarat raporlarına da dikkat çektiğini dile getiren Türkay, “Kendisi kadar amirlerinin de suçlu olduğunu söyledi ancak onlar hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Katliamdan sonra yapılan ilk hukuki işlem dava dosyasına gizlilik kararının konulması oldu. Bizim adalet mücadelemizle eş zamanlı konulan bu gizlilik kararı aynı zamanda bizim de ilk adalet taleplerimizden biri oldu” diye kaydetti.

'ADALET SOKAKTADIR'

Gizlilik kararının kaldırılması için kent kent, sokak sokak eylem yaptıklarını ve bu şekilde gizlilik kararının kaldırıldığını dile getiren Türkay, “Taleplerimizin mahkeme heyeti tarafından kabul edilmesi için aynı oranda mücadele yürüttük. Mahkeme salonlarında adaletin sağlanmasının sokaktan geçtiğini biliyorduk. Bizim için adaletin sağlanacağı yer mahkeme salonları değil kamuoyunun vicdanıdır”  diye konuştu.

GÖRMEZDEN GELİNDİ

Mahkeme salonlarında yapılan hukuksuzlukları sokakta anlatıklarını dile getiren Türkay, bu durumun mahkemelerde kendilerine güç verdiğini belirtti. Türkay, “Katliam davasında geldiğimiz aşamada davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin ve 3 polis memuruna  ceza verilerek dosyanın kapatılmak istenmesidir. Mahkeme heyetinden aydınlatılmasını istediğimiz noktalar hala karanlık. Katliamdan hemen sonra dosyaya konulmasını istediğimiz görüntüler aradan 7 yıl geçmesine rağmen halen eksik.  İstihbarat raporlarına rağmen katliamı engellemeyen kamu görevlileri hakkında yaptığımız suç duyuruları görmezden gelindi” ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU NELER YAŞANDIĞINI ANLATSIN

Adalet taleplerini dile getiren Türkay, “Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu acılarımızı siyasi malzeme yapmaktan vazgeçsin. Katliam siyasetinin doruklarını yaşadığımız 7 Haziran-1 Kasım arasında nelerin yaşandığını anlatsın.  Görevi ihmal etmekten hüküm giyen polis memuru Ahmet Oğuz Davarcı’nın işaret ettiği amirleri hakkında soruşturma açılsın.  Kırmızı bültenle arandığı dönemde Ankara’da 5 yıldızlı otelde MİT görevlileriyle görüşen İlhami Bali’nin neden yakalanmadığı açıklansın” dedi.

Adalet istedikleri için birçok kişi hakkında soruşturma başlatıldığını dile getiren Türkay, bu soruşturmaların iptal edilmesini istedi. Canlı bomba Alagöz’e yardım edenlerin de araştırılmasını isteyen Türkay, “Birbiriyle bağlantılı olan Diyarbakır Ankara ve Suruç katliamları başta olmak üzere İŞİD katliamları dosyaları birleştirilsin. Başta bu taleplerimiz olmak üzere Suruç katliamı davasında yaşanan hukuksuzluklar giderilene kadar adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”

YÜRÜYÜŞE GEÇTİLEREylemin ardından gençlik örgütleri gençlik örgütleri, Kadıköy’de “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganları ile Khalkedon Meydan’ına yürümek istedi. Önleri kesilen gençler, polis ablukası altına alındı. Yüzlerine yakın mesafeden biber gazı sıkılan gençler, işkenceyle gözaltına alındı.

Saldırılara rağmen tekrar bir araya gelen gençler, bu kez, sloganlar eşliğinde Süreyya Operası’na doğru yürüyüşe geçti. Önlerine konulan polis barikatına yüklenen gençler, çevik kuvvet çemberine alındı. Ters kelepçelenen gençler, işkenceyle gözaltına alındı. Tüm saldırılara rağmen Kadıköy’de peş peşe yürüyüşler yapan gençler, “Suruç’un hesabı sorulacak” mesajını verdi.

Polisin saldırı gerçekleştirdiği eylemde en az 70 kişi gözaltına alındı.