Tarsus Cezaevinde neler yaşanıyor?

Tarsus 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nden tahliye olan Hayati Aktop, cezaevindeki baskıları anlattı.

İşkenceyle gündeme gelen Tarsus 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 24 gün tutuklu kalan İnsan Hakları Derneği (İHD) Tarsus Şubesi'nin eski sekreteri Hayati Aktop, cezaevindeki uygulamaları anlattı. 

Aktop, cezaevine ilk girişte çıplak arama dayatmasıyla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, “Yürüdüğümüz sırada askeri bir mantıkla ‘Sağına ve soluna bakmayacaksın. Direkt yürüyeceksin’  diyorlardı. Zaman zaman keyfi bir şekilde gazete ve kitap vermiyorlardı. Ayrıca yemekleri pis kokuyordu; yenilmiyordu. Keyfi bir biçimde koğuşlara gelip arama yapıyorlardı. Arama sırasında koğuşu dağıtıp gidiyorlardı” dedi. 

'PSİKOLOJİK BASKI, ÇIPLAK ARAMA...'

Gardiyanların koğuşta her arama yapmaya geldiklerinde ayakkabılarının dahi çıkartılarak üst aramasından geçirildiklerini aktaran Aktop, sürekli psikolojik baskının hakim olduğunu söyledi. Cezaevindeki tutuklulara dayatılan bir diğer uygulamanın ayakta sayım olduğunu kaydeden Aktop, “Ailemiz görüşmeye geldiği sırada binbir zorlukla karşılaşıyorlar. Aileler bile çıplak aramaya maruz kalabiliyorlar. Gardiyanlar, görüş sırasında sürekli başımızda durup bakışlarıyla taciz ediyorlardı. Ayrıca ailemizin dışarıdan gönderdikleri eşyaları almıyorlardı. Eşyaları almadıkları gibi kantine yönlendirip 'Kantinden alacaksınız' diyorlardı. Bu şekilde kantinleri rant alanına çevirmişlerdi" diye konuştu.

Hayati Aktop, hasta tutsakların revire çıkarılmadığını, mahkeme yada hastaneye götürülen tutsakların ise askerlerin şiddetine maruz kaldığını anlatarak, "Cezaevi yönetimi yaptığı haksız ve hukuksuz uygulamalarını Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) bağlıyordu. Gardiyanlar, ‘Bu uygulamalar bizle ilgili değil, KHK ile ilgilidir' diyorlardı. Uyguladıkları psikolojik baskı ile üzerimizde hegemonyalarını kurmaya çalışıyorlardı" dedi.