‘Tek tipleştirmek istediğiniz gazetecilerden olmayacağız’

İstanbul Özgür Basın Platformu, özgür basına yönelik yapılan tutuklama furyasını Galatasaray Meydanı’nda yaptıkları kitlesel basın açıklamasıyla protesto etti.

Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı çalışanlarının resimlerinin taşıdığı eylemde, “Gazetecileri gözaltına alıp tutuklayarak özgür basın geleneğinden koparamazsınız. Tek tipleştirmek istediğiniz gazeteciler olmayacağız” mesajı verildi.  

‘TÜRKİYE TEK SESE SIĞMAZ’

İstanbul Özgür Basın Platformu öncülüğünde bir araya gelen gazeteciler, özgür basın çalışanlara karşı giderek artan baskı ve tutuklamaları protesto etti. İnsan hakları savunucuları, Cumartesi Anneleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütünün katıldığı eylemde, tutuklu gazetecilerin resimleri yanı sıra, “Tutuklu gazetecilere özgürlük”, “Gazetecilik suç değildir” yazılı pankartlar açıldı. Sık sık, “Özgür basın susturulamaz”, “Haber alma hakkı engellemez”, “Tutuklu gazetecilere özgürlük” sloganlarının atan gazeteciler adına ilk konuşma TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli tarafından yapıldı. Gazetecilerin Saray güdümündeki savcılar tarafından tutuklandığını vurgulayan Kuleli, seçime gidildiğini hatırlatarak, “Eğer özgür basın yoksa, özgür seçim ortamından söz etmek mümkün değil” dedi. Seçimler öncesi gerçeklerin üstü örtülmek istendiği için özgür basın çalışanlarının hedef olduğunu kaydeden Kuleli, “Türkiye tek sese, tek renge sığmaz” diyerek, gerçeklerden taviz vermeyeceklerini vurguladı. Kuleli, tutuklu tüm gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.

‘TÜRKİYE’NİN DEĞİL DÜNYANIN SORUNU’

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi sözcüsü Hakkı Boltan ise, Türkiye‘de gazetecilerin gerçekleri konuşmadığını ve yazamadığını hatırlatarak sözlerine başladı. Sessiz bir ülkenin vatandaşı olmanın da bire bir sorun olduğunu ifade eden Boltan, bu sessizliğin ilerde büyük bir sese dönüşeceğini vurguladı.  Şu anda 200 gazetecinin hapiste olduğuna dikkat çeken Boltan, “Dünyada 350 tutuklu gazetecinin 200’ü Türkiye’deyse bu artık Türkiye’nin değil dünyanın sorunudur” dedi.

‘AMAÇ GERÇEKLERİN TOPLAMA ULAŞMASINI ENGELLEMEK’

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı avukat Gülseren Yoleri ise, gazetecilere yönelik yapılan kıyımın kızgınlığını yaşadıklarını ifade etti. İki gün önce tutuklanan Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin, muhabiri Pınar Gayıp’ın insan haklarının ve Cumartesi Anneleri’nin sesini duyuran gazeteciler olduğunu hatırlatan Yoleri, gerçeğin topluma ulaşmaması amacıyla yüzlerce gazetecinin tutuklandığını vurguladı. Gerçeği bilmeyen toplumların her zaman daha rahat yönetilebileceğini kaydeden Yoleri, toplumun gazetecilere sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi ve tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.  

‘ONLARIN BIRAKTIĞI YERDEN MÜCADELE EDECEĞİZ!’

Konuşmaların ardından İstanbul Özgür Basın Platformu adına açıklamayı TGS Kadın Komisyonu üyesi Seyhan Avşar tarafından okundu. Basına yönelik baskının her gün arttığı Türkiye’de tutuklu gazeteciler sayısının 180’e ulaştığına dikkat çeken Avşar, “Tutuklu bulunan gazetecilerin özgürlüğüne kavuşması için alanlarda mücadele ederken, her gün yeni bir meslektaşımızın tutuklanmasına tanıklık ediyoruz” dedi. Gasp edilen Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve Gün Matbaası’nın 30 yakın çalışanın çıkartıldığı mahkemece tutuklandığı hatırlatan Avşar, Etkin Haber Ajansı çalışanları Pınar Gayıp ,  Semiha Şahin ve Adil Demirci’nin de hukuksuzca gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlattı.

Avşar, tutuklanan gazeteciler arasında yer alan Serpil Ünal’ın hastalığı nedeniyle tedavi olması gerekirken, hapishane koşullarına mahkum edildiğine dikkat çekti.

Tutuklanan gazetecilerin gerçeklerin karanlıkta kalmaması için mücadele eden, özgür basın geleneğinin bir parçası olduğunu vurgulayan Avşar, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Gazetecileri gözaltına alarak ve tutuklayarak bu gelenekten koparamayacaksınız. Arkadaşlarımızın özgürlüğünü gasp etmiş olabilirsiniz ama biz onların bıraktığı yerden mücadeleyi sürdüreceğiz. Hiçbir güç gerçeklerin üzerini örtmeye ve boğmaya yetmeyecek.  Tek tipleştirmek istediğiniz gazeteciler olmayacağız. İçerde, dışarda olalım sokakların, ezilenlerin, ötekileştirenlerin, dili, dini kültürü yasaklanan herkesin, kadınların, çocukların, Cumartesi Anneleri’nin sesi olmayı sürdüreceğiz ve hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz.”