Türkiye’de cezaevlerinde tutulan siyasi tutsaklara yönelik baskılar son yıllarda ciddi boyutlara ulaştı.  

Kuyu Tipi olarak tasvir edilen ve mutlak tecrit cezaevleri olarak da bilinen cezaevlerine gönderilen siyasi tutsaklara yönelik insanlık dışı muameleler insan hakları savunucularını endişelendiriyor. Diğer cezaevlerinde de işkence ve baskılar neredeyse norm haline geldi. 

Eskişehir Cezaevinde tutulan Emrecan Demir adlı siyasi tutsak, “müdürle görüşeceksin” diye tutulduğu tek kişilik hücreden çıkartılıp, gardiyanların işkencesine maruz kaldı. 

8 yıldır tutsak olan, ağırlaştırılmış müebbet cezası alan Emrecan Demir,  2018’de Leyla Güven’in başlattığı ve bütün cezaevlerine yayılan açlık grevi direnişi sonrası Antalya’dan Eskişehir’e sürgün edilmişti. Emrecan Demir, Eskişehir’de tek kişilik hücreye konulmuştu. 

KÜFÜR VE HAKARET SEANSLARI

Demir’in ailesi, çocuklarının can güvenliğinin olmadığını belirterek, Eskişehir cezaevinde yaşanlara dair şunları söyledi: “Emrecan Demir ve bir arkadaşı tek kişilik hücrelerde kalıyorlar. Cezaevine gelen yeni müdür, siyasi tutsakların kaldığı hücrelerin yanlarına faşist, adli tutukluları koyup, onlara küfür ve hakaret etmeleri sağlanıyor. Emrecan, bu durum ile ilgili müdür ile görüşme talep ettiğinde, ‘müdür ile görüşeceksin’ denilerek hücreden çıkartılıp, gardiyanların saldırısına uğruyor. Bir gün sonra ise müdür, ‘Benim olduğum yerde teröristlere rahat yok’ diyerek Emrecan’ı tehdit ediyor.” 

AİLE, CAN GÜVENLİĞİNDEN ENDİŞELİ

Irkçı adli mahkumların sözlü saldırıları devam ederken, Emrecan Demir’in yanındaki hücrede kalan diğer bir siyasi tutsak ise, yaşanan işkence olayından birkaç gün sonra hastane giderken askerlerin saldırısına uğradı. 

Saldırıların yeni gelen cezaevi müdür ile arttığını belirten Demir’in ailesi, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaparak son olarak şunları ifade etti: “Emrecan Demir’in ve diğer siyasi tutsakların can güvenliği yok. Bugün asker ve gardiyanları çocuklarımıza saldırtanlar, yarın faşist mahkumları da saldırtabilirler. Emrecan’ın annesi kanser hastası olduğu için cezaevine girdiğinden beridir çocuğunu göremiyor. Bizler çocuklarımızın can güvenliğinden ve sağlığından endişeliyiz.”