Temelli: 2019 bütçesi, AKP’nin insan hakları ihlalleri raporu gibi

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada 2019 bütçesinin AKP’nin insan hakları ihlalleri raporu gibi olduğu tepkisinde bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bu Pazartesi görüşülmeye başlanan 2019 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı üzerine Meclis Genel Kurulunda konuştu.

Temelli, “Bütçe konuşmasının 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne denk gelmiş olması anlamlı bir tesadüf oldu. İnsan hakları düzeninin sarsıldığı, hukuka güvenin bittiği bir ülkede bütçeyi konuşuyoruz. 2019 bütçesi de, AKP’nin insan hakları ihlalleri raporu gibidir” dedi.

“Bütçe hakkını gasp eden, bütçeyi adeta Parlamento’nun iradesinden, denetiminden kaçıran bir anlayışa karşı bütçe hakkını savunmaya, toplumun en temel haklarını savunmaya devam edeceğiz” diyen Temelli, bütçeye ilişkin şunları söyledi:

“Bütçe yapmak, bütçe hakkını korumak toplum olmaktır, eşit vatandaşlık hukukuna dayalı bir demokrasiyi inşa etmektir. Bugün demokrasiyi bir araç olarak görenlere inat radikal demokrasi anlayışımızla halklarımızın barış içinde yaşama hakkı için bütçe hakkını savunarak mücadeleyi devam ettireceğiz.”

HDP’li eski vekil Sırrı Süreyya Önder’in tutuklanmasına değinen Temelli, “Hakikat çarpıtıldı, adalet bir kez daha herkesin gözleri önünde yok edildi” diye belirtti.

Temelli, şunları ekledi: “Açın tutanakları bakın; 2013 Newroz’unda yapılan konuşmaları o gün Meclis’te “barış ve kardeşlik mesajları” olarak yorumlayanlar bugün sevgili milletvekillerimizi gayet rahat suçlayabiliyorlar. İşte bizim vekillerimiz, o gün Meclis’te de alkışlanan barış ve kardeşlik dili nedeniyle rehin alındı! Bugün biz kullandığımızda terörist ilan edildiğimiz barış kelimesi sadece o gün Meclis’te tam 45 kez kullanılmış. Ne değişti? Kürt meselesi bu arada buharlaşıp yok mu oldu?”

27 HDP’Lİ VEKİL 67 KEZ GÖZALTINA ALINDI, 21 VEKİLE CEZA YAĞDI

HDP’ye yönelik baskıları anlatan Temelli şöyle devam etti: “O günden bugüne milletin temsilcileri cezaevine konuldu, yerlerine kayyum atandı. 27 milletvekilimiz, bir kısmı birden fazla olmak üzere toplam 67 kez gözaltına alındı. 21 vekilimize ceza yağdı. Leyla Güven cezaevinde açlık grevine girerek fikrini ifade etmek zorunda kalıyor.”

LEYLA GÜVEN’İN AÇLIK GREVİ

HDP’li vekil Leyla Güven’in cezaevinde başlattığı açlık grevini hatırlatan Temelli, “Leyla Güven, biz burada bu konuşmaları yaparken açlık grevinde, 33 gündür bedeniyle direnerek hepimize ısrarla barış mesajı gönderiyor. Bir vekiline bile kulak veremeyen Meclis, halka nasıl kulak verebilir ki!” diye konuştu.

Temelli, “Leyla Güven İmralı Tecridini boşu boşuna gözünüzün içine sokmuyor! Tecridin yol açtığı sonuçları sadece katliamlara bakarak bile anlayabilirsiniz. Tecritle birlikte bu ülke katliamlar coğrafyasına döndü” ifadelerini kullandı.

70 BİN ÖĞRENCİ CEZAEVİNDE

2015’ten bu yana yaşanan katliam ve baskıları hatırlatan Temelli, “Cezaevindeki tutuklu sayısı 240 bine ulaştı. Şu anda 70 bin öğrenci cezaevinde. AKP’nin insani sınırlarını görmek isteyen cezaevlerine baksın” şeklinde konuştu.

AÇ GÖZLÜ BİR YÖNETİMLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Bütçe konusuna geri dönen Temelli, şunları belirtti: “Meclis’in varlık sebeplerinin başında ülkenin kaynaklarının adil olarak dağıtımını sağlamak gelir. İktidarın topluma ne kadar değer verdiğini anlamak için sadece bütçe sürecine bakmak yeterlidir. Kendine her şeyi az, halka ise her şeyi fazla gören açgözlü bir yönetimle, bir iktidarla karşı karşıyayız.

10 milyona yakın işçi ayda 1.603 liraya çalışıyor. Bir ailenin açlık sınırı 1.900 lira. Sofralarda ejder meyvesi ama asgari ücretlilere dönüp “fedakârlık yapın” diyebiliyorsunuz.

Bütçe değil, sanki “kamu kaynakları nasıl talan edilir” el kitabı hazırlamışsınız. “Kürtlere karşı savaşı nasıl finanse ederiz, kadınları nasıl erkeklere bağımlı hale getiririz, emekçilere bir süre daha böcekli yemekleri nasıl yediririz, çocukları denetimsiz yurtlara nasıl mahkum edebiliriz” sorularının yanıtlarını bu bütçede bulabilirsiniz.”

AKP, AÇ, YOKSUL DEMEDEN PARA TOPLUYOR

Ekonominin demokrasiye bağımlı olduğunun altını çizen Temelli, “AKP aç, yoksul demeden herkesten para topluyor ama bu kaynağı bir tek kendisi ve yandaşları harcıyor. AKP-Saray iktidarı bu bütçe ile toplumun bütçe hakkını gasp ederek iktisadi bir şiddet uyguluyor. Bugün iflas eden esnaf sayısı 72 bini aştı. Tam 72 bin kişi kim bilir ne umutlarla açtığı, belki anne babasından kalan işyerlerini kapattı. Milyarlarca lira KOBİ kredisi takibe düştü” şeklinde konuştu.

CEZAEVİ YAPMAK İÇİN Mİ TASARRUF EDECEKSİNİZ?

Yeni Ekonomi Programı'nda 2019 yılında 59 milyar TL tasarruf edileceği söylenirken, öbür taraftan her yıl 50 cezaevinin vaat edildiğini kaydeden Temelli, “Cezaevi yapmak için mi tasarruf edeceksiniz! Topluma bir tane de hayırlı bir iş yapın” diye tepki gösterdi.

Bugün güvenlik bütçesini harcayan 7 kurumun toplam bütçesinde son iki yıldaki artış miktarının 38 milyar TL olduğunu hatırlatan Temelli, “Şırnak’ta kamu yatırımları için ayrılan 1 yıllık rakam ise 169 bin TL. Ayrılan değil sadece artırılan rakamla bile Türkiye’nin 81 iline 3’er kez Şırnak’a ayrılan kadar yatırım yapılabilirdi. Ama buna karşın Saray’ın kredi kartı olan örtülü ödeneği sürekli artıyor. Cumhurbaşkankanlığı bütçesi 3 kat artıyor, illere komik rakamlar ayrılıyor” şeklinde konuştu.

Diğer bir çok alanda yaşanan sorunları sıralayan ve artan dış borçlara dikkat çeken Temelli, “Bu ülkede iyi giden ne varsa AKP’nin başarısı, kötü giden ne varsa halkın suçu. En çok işsiz üniversite mezunları arasında ama siz ‘insanlar beceriksiz, o yüzden iş bulamıyor’ diyorsunuz” ifadelerini kullandı.

AKP DÖNEMİNDE 22 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

AKP döneminde bugüne kadar 22 bin işçinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Temelli, “Ama siz iş cinayetlerinin de sorumluluğunu, “işçiler cahil” diyerek emekçilere yüklemeye çalışıyorsunuz” dedi.

Temelli şunları ekledi: “Emeklilikte Yaşa Takılanları da tembellikle suçluyorsunuz. İnsanlar ne emekli olunca ne yaşlanınca çalışmaktan kurtulabiliyor. 803 bin kişi, 65 yaş üzerinde olduğu halde bu ülkede çalışmak zorunda. Emeklilerin yüzde 64’ü çalışmaya devam ediyor.”

SARAY HARİKALAR DİYARINDA, HALK PERİŞAN

Cumhurbaşkanlığına ayrılan bütçe ve Diyanet’in astronomik harcamalarına işaret eden Temelli, “Emeklilere para yok ama Saray araca doymuyor!” vurgusunda bulundu.

“İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlerin sadece yüzde 10’u yararlanabiliyor. Fonun yüzde 70’i işsizlik ödeneği dışındaki kalemlere harcanıyor” diyen Temelli, Saray’ın harikalar diyarında, halkın perişan olduğunu kaydetti.

HALK TEHLİKEDE

Genç işsizleri de gündeme getiren Temelli, “Gençlere bakıyorsunuz, iş arayan her 5 gençten 1’i işsiz. 3 milyon genç ne çalışıyor ne okuyor. Her 10 gençten 8’i kendisine benzemeyenin yanına bile gitmek istemiyor” diye belirtti.

AKP iktidarının topluma güvenlik sağlama yerine güvensizlik kaynağı olduğunu kaydeden Temelli, “Halk güvende değil. Tam tersine sizin güvenlik diyerek yaptıklarınız nedeniyle halk tehlikede” şeklinde konuştu.

Yerel seçimlere de değinen Temelli, “AKP’nin yıllardır içinde tuttuğu Kürt düşmanlığını” kayyumların ifşa ettiğini ifade ederek, “AKP’nin Kürt düşmanlığını Kürt halkı kayyumların yapıp ettikleriyle açık bir şekilde gördü. Kayyumlar göreve gelir gelmez, yılların birikmiş öfkesiyle Kürtlerin diline, değerlerine saldırdı” dedi.

Temelli, şunları söyledi: “Seçim sürecinde halkımız tehdit ediliyor, yerinden ediliyor, sandık görevlilerimiz reddediliyor, oy kullanılan yerlerin etrafı panzerlerle çevriliyor, seçim bölgeleri değiştiriliyor, garnizon etkisiyle oy dağılımı değiştiriliyor, oylarımız çalınıyor. Biz bugüne kadar seçimlerde sadece seçim barajını yıkmadık -ki bu seçim barajı bu parlamentonun utançları arasındadır- AKP’nin korku barajını, hile barajını yıktık, yıkmaya devam edeceğiz.”

“Konuşmamı bu yıl yitirdiğimiz Sevgili İbrahim Ayhan vekilimizin sözleriyle sonlandırmak istiyorum” diyen Temelli, Ayhan’ın şu sözlerini hatırlattı: “Bizler Türkiye’de ortak vatanda demokratik ulus perspektifi ile diğer halklarla bir arada yaşama umudumuzu koruyoruz. Bu umudun gerçeğe dönüşmesi Gezi Ruhu ile Kobanî Ruhunun buluşmasından geçmektedir.”

Temelli, “Evet, Gezi direnişi, kendini de aşarak Türkiye’de farklı bir gerçekliğin adını koydu; muhalifleri hapsetmeye çalıştığınız mağduriyetin diline hapsolmadan, bizler çokuz ve güçlüyüz, dedi” şeklinde noktaladı.