Temelli: Adem-i merkeziyetçiliği ileri aşamaya taşıyacağız

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, AKP politikalarının işçi ölümleri ve krize yol açtığını belirterek, “Adem-i merkeziyetçiliği daha ileri bir aşamaya taşıyan yerel demokrasi anlayışını var edeceğiz" dedi. Temelli, halklara çağrıda bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, gündemdeki gelişmeleri MA'ya değerlendirdi...

Fransa ve Almanya’da gerçekleştirdikleri ziyaretlere değinen Temelli, "Türkiye gerçeklerini olabildiğince nesnel bir şekilde yansıtmak istedik. Bütün bunların arkasında yatan durumun otoriter, baskıcı Erdoğan rejimini anlattık" dedi.

'MÜLTECİ SORUNU BARIŞLA ÇÖZÜLÜR'

Avrupa’nın gündemindeki konulardan birinin ve en önemlilerinden olanının mülteci hakları meselesi olduğunu belirten Temelli, "Mülteci meselesinin çözümü Suriye barışından geçiyor" vurgusunda bulundu.

'AVRUPA TÜRKİYE'Yİ İSTEMİYOR'

Avrupa’nın Türkiye’yi Avrupa Birliği içerisinde görmek istemediğine dikkat çeken Temelli, Türkiye’nin yalnızca bir stratejik ortaklık içerisinde ele alınması gibi yaklaşımlarının olduğunu belirtti. Temelli, ‘’Biz, Türkiye’nin AB’de olması, demokrasi meselesini öncelemesi ve diğer bütün her şeyin bu başlık altında ele alınması gerektiğini yansıttık” dedi.

'KRİZİN BİR NEDENİ DE AKP'NİN SOYGUN EKONOMİSİ'

Temelli, Türkiye’nin 3’üncü Havaalanı, Kanal İstanbul gibi devasa yatırım projelerine ihtiyacının olmadığını, ekonomik krizin önemli nedenlerinden birinin de yanlış yatırım politikaları olduğunu vurguladı.

Türkiye’de siyaseti yönetenlerin zenginleşmesinin arkasında siyaset finansmanının yattığına dikkat çeken Temelli, “Bu topyekûn bir yolsuzluk ekonomisidir. Büyük bir soygundur. Şimdi bu deşifre oluyor. Yolsuzluk, israf, yanlış ekonomi politikaları ve bu kötü gidişat saklanamıyor. Bu durumu işçiler yaptıkları eylemle dile getirdiler. Türkiye’de işçi cinayetleri, ölümlerin en fazla en sıklıkla yaşandığı yer 3’üncü Havaalanı şantiyesidir. Türkiye’de ortalama her gün 6 işçi resmi kayıtlara göre yaşamını yitiriyor. Bu 6 işçinin 2’si bu şantiyede ölüyor. Orada göçmen, sendikasız işçiler var. Yani neoliberalizmin fikir babaları bile böyle bir vahşeti hayal etmemişlerdi” diye konuştu.

'YARGININ İKTİDARA BAĞLANDIĞININ GÖSTERGESİ'

Serbest bırakılmalarının üzerinden 10 saat geçmeden savcının itirazıyla yeniden tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarının durumuna da değinen Temelli, bunun, yargının siyasallaştığını ve iktidara bağlandığının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Temelli, "Bugün avukat arkadaşlarımızın maruz kalmış olduğu muamele de faşizmin kurumsallaşmasının bir sonucudur” diye ekledi.

'DEMOKRATİK MUHALEFET BULUŞMALARI'

Erdoğan’ın parlamentoyu işlevsiz bırakmak istemesine karşı parti olarak parlamentoyu halkın kürsüsü haline getirmeye çalışacaklarını dile getiren Temelli, önümüzdeki günlerde 'Demokratik Muhalefet Buluşmaları' adıyla halkla bir araya geleceklerini söyledi. Temellii, "Buradan herkese çağrı yapıyoruz: Gelin, bu rejime karşı hep birlikte yerel demokrasi, yerel yönetim anlayışımızda buluşalım. Kendisini dayatan değil, kendisini de içine katan birlikte süreci ören bir siyasi anlayışla bu buluşmaları başlangıçta 40 merkez olmak üzere çok hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz” dedi.

'HERKESİ DAVET EDİYORUZ'

Yerel seçim stratejilerinden söz eden Temelli, Türkiye halklarına şu çağrıyı yaptı: "Merkezi siyasete bağımlı kılınmış, vesayet altında biçimlenmiş bir yerel yönetim anlayışı değil, adem-i merkeziyetçiliği daha ileri bir aşamaya taşıyan yerel demokrasi anlayışını var edeceğiz. Bu herkese açık çağrıdır. Bu mücadele sadece kayyum coğrafyasındaki Kürt halkının değil, Tekirdağ’ın da, İzmir’in de, Adana’nın da, Trabzon’un da mücadelesidir. Ancak bu şekilde insanlar kentini de kendisini de yönetir. Biz herkesi buna davet ediyoruz. Bu önemli kıymetli bir adımdır. Seçim stratejimiz ve adaylarımız buna bağlı olarak ortaya çıkacak. Partiler arası bir ittifak olabilmesi için bu buluşmalar yapılmalıdır."

'KIRMIZI ÇİZGİMİZ...'

"Ortaklaşmalarda kırmızı çizgimiz sadece ve sadece emekçiler, işçiler, kadınlar, Kürtler, Türkler, barış ve demokrasi mücadelemiz, yani halkımız bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Temelli, "Bu hassasiyetimizi görmeyen bunu yok sayan bir yerden ittifak kurmayız. Bugün Kürt halkının ana dilinde eğitim hakkını kabul etmeyen bir anlayışla sırf seçimi almak için yan yana gelinebilir mi" diye konuştu.